Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
2014 seçimlerine son derece hazırlıklı giriyoruz. Biz seçimlere yaptıklarımız ve başlayacak projelerimizle giriyoruz.
AK Parti seçimi değil, millete hizmeti kendine dert edinen bir partidir.
Biz çalıştıkça çalışmayanlar karalamak için ellerinden geleni yapacak, her yola da başvuracaklardır. Bizim milletle kurduğumuz gönül bağını hazmedemeyenler her türlü ithamla üzerimize gelmeye devam edeceklerdir.
Taksim olaylarını görüyorsunuz. Bugün bir pankart gördüm: "Yol istemiyoruz, orman istiyoruz." Böyle bir pankart olur mu? Orman isteyenler için ormanlar bol.
Yol medeniyettir. Ormansa sizleri ormanlara gönderelim. Gidin o ormanlarda yaşayın. Ama hiç olmazsa şehirdeki halkı rahatsız etmeyin.
11 yıl boyunca olduğu gibi bundan sonra da millet için hizmet üretmeye ve bizi bu yoldan alıkoymaya çalışanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Vandalların alt geçitte kırdığı seramikler, milletin görmesi, ibret alması için bir süre yenilenmemeli.
Her şeye rağmen yapmak zor olandır, yıkmak ise en kolayıdır. Onlar kolaya, biz ise zora talibiz.
Bizim için menzil, önce Allah'ın, sonra milletin takdirindedir. Millet bize dur diyene kadar aralıksız hizmete devam edeceğiz.
Makamlar bizi değil, biz makamları idare edeceğiz.
Yassıada özgürlük ve demokrasiye karşı olanların değil, özgürlük ve demokrasinin yanında olanlarındır.
27 Mayıs'ın Türkiye üzerinden nasıl silindir gibi geçtiğini genç kuşaklara anlatmazsak aynı şeylerle tekrar karşılaşırız.
Her darbe bizi en az 10 yıl geri götürmüştür. Bunu yapanlar bunun bedelini ödeyemezler. Onun için millet bunu yapanlara hiç tek başına vermiyor ve Allah'ın izniyle vermeyecek.
Şu anda sokakları yangın yerine çeviren gençler var. Yaptıklarının Türkiye tarihinde ilk kez olduğunu sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Gitsinler 12 Eylül öncesinde sokakların nasıl terörize edildiğini, sonra bunun da bıçak gibi kesildiğini öğrensinler.
27 Mayıs'ı bayram olarak kutlayan CHP, bugün eline taş ve sopa alanların yanında ve arkasındadır.
Mart ayındaki seçimlerde bu ülkede sandığın artık tartışılmaz olduğunu ilan edecek, inşallah milli iradenin tam ve mutlak zaferini tüm Türkiye'ye müjdelemiş olacağız.
Milli iradenin zerinde bir güç olmadığını Mart ayında göreceğiz.
6,5 ay gece gündüz demeden çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Bu ülkede zulme uğrayan varsa en başta benim başörtülü bacılarım var.
Eğer Cumhurbaşkanı eşini Köşk'e çıkaramıyorsa adaletsizlik vardır. Şimdi böyle bir şey var mı?
Üniversite kapılarında başından başörtüsü alınan kızlarımız vardı. Bunu nereye koyacaksınız?
Ama biz baldıran zehri içtik. İktidar olmamıza rağmen sabrettik.
Bizim bütün derdimiz, başı açık başı kapalı bütün kardeşlerimiz el ele dolaşsın.
Ben Taksim'deki olaylarda çapulcular dedim ya, gücendiler. TDK'nın sözlüğünde çapulcunun anlamı açıkça yazıyor. Arkadaşlar millet kütüphanesinde eski gazeteleri araştırdılar. 1937'de İnönü'nün açıklamaları var. Çapulcular diyor. Kim o. Bir taraftan öldürüyorlar, bir taraftan alıp götürüyorlar. Tan Gazetesi'nde yazıyor. Vakti gelince bunları belgeler olarak göstereceğim. Bunu İnönü söylemiş. O söylediğini bilmiyorlar tabii, bana yüklendiler. Ortada sözlük. Kim bozuyorsa kamu düzenini, o çapulcudur. Kaldı ki, Dersim'de normal insanlara çapulcu diye o insanlar öldürüldü. CHP bu olay için özür dilemedi. Fakat ben, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak özür diledim.
Sandık milletin sözünü söyleme yeridir. Bu namusa hep birlikte sahip çıkacağız. Sandıktan çıkan irade bizim için en önemli ölçüdür. Meydanlar, manşetler değil, sandıktır. Bizimle hesabı olanlar da sandığı hesaba almalıdır. İşte 2014 Mart seçimleri bu açıdan çok önemlidir. Bu seçimlere böyle bir ruhla gireceğiz. Milletin söyleyeceğini, söylemek istediğini, o gün özgürce söylemesini sağlayacağız.
Benim sizden bir ricam var: Tevazu en büyük zenginliktir. Mütevazı olalım. Sevgi dolu olalım.
Biz muhalefet partilerinin şu anda kamuoyu alanlarında niye başarılı olduğunu sorduğumuzda, halkla iletişimleri çok iyi diyorlar. Peki benim kardeşlerim, AK Partili kardeşlerim bunu yapamaz mı? Hani biz toprak gibi olacaktık. Bunu yapmamız lazım. Üzerimizdeki emaneti bu 6,5 ayda çok farklı bir yere tırmandıralım. Bizim partimizin en büyük farkı da, bugüne kadar millete tepeden inmeci, tepeden bakmacı yaklaşımlar milletten asla rağbet görmedi. Benim bir tavsiyem var. Tevazu en büyük onurdur. Alalım hanımları yanımıza kapı kapı dolaşalım. Şu 6.5 ay muhabbet tevazu zemininde bize çok şey kazandırır. Biz muhalefet partilerinin başarılı olduğu yerlerle ilgili yaptığımız araştırmalarda halkla ilişkileri çok iyi sonucu çıkıyor. Benim kardeşlerim AK Partili belediye başkanı kardeşlerim bunu yapamazlarmı, Hani biz tevazuda toprak gibi olacaktık, Cömertlikte akarsu gibi olmamız lazım. Bunu çok iyi bir noktaya getirmemiz lazım. 30 vilayette büyükşehir belediyesi seçimi yapılacak. bu da Türkiye'deki seçmenin yüzde 75'ini temsil ediyor. 30 vilayetteki başarı bizim Türkiye genelindeki oy oranımızı tırmandıracak.
-Ben Büyükşehir Belediye Başkanı iken İstanbul'un her yerine hizmet götüremiyordum. Ancak şimdi belediye başkanları sınırların içindeki her yere hizmet götürebilecek. Bu çok büyük bir avantajdır. Evlerdeki anneler insan olduğunu anlayacak. Bu 30 büyük şehirde hedef 30 dememiz lazım. Biz milletin içinden gelen bir partiyiz, biz seçkinci parti değiliz. Biz mikrodan başladık makroya yükseldik. Hakları özgürlükleri tepeden ulufe gibi haka sunanlardan değil bunların özlemini hissedenler olarak buraya geldik. Biz mahallelerde sokaklarda yaylalarda olduk.
