|

İstanbul Ankara İzmir ve Diyarbakır el değiştirecek mi?

Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yaman bugünkü köşesinde araştırma şirketlerinin verileriyle "İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır el değiştirecek mi?" ve "Türkiye genelinde son durum nedir?" sorularını cevaplıyor.

.
00:00 - 9/03/2014 Pazar
Güncelleme: 11:51 - 9/03/2014 Pazar
Yeni Şafak
İstanbul Ankara İzmir ve Diyarbakır el değiştirece
İstanbul Ankara İzmir ve Diyarbakır el değiştirece

Hüseyin Yayman'ın "Kaleleri kim alacak?" başlıklı köşe yazısı;

Seçim yaklaştıkça politik mücadele hızlanıyor. Ülke tarihinin en sert seçim kampanyası yaşanıyor. Yerel seçimi Bekir Ağırdır (KONDA), İbrahim Uslu (ANAR) ve Adil Gür'le (AG) konuşup analitik bir değerlendirme yapmaya çalıştık. Bu isimler objektif değerlendirmeleriyle bilinen saygın isimler.

Üç ismin vurguladığı altı temel nokta var. Birincisi, yerel seçim referanduma dönüştü ve bu durum muhalefetin aleyhine işliyor. İkincisi, toplumsal ve siyasal kutuplaşma tarihte görülmemiş biçimde yükseliyor. Üçüncüsü, partilerin kalelerinde bir değişiklik olmayacak. Dördüncüsü, muhalefet topluma bir ütopya ve gelecek vaat etmediği müddetçe iktidar alternatifi olamaz. Beşincisi, AK Parti genel seçime göre oy kaybetse dahi birinci olacak. Altıncısı, CHP genel seçimlere göre oylarını artıracak.

Kamuoyu araştırmalarının duayen ismi Bekir Ağırdır, biz duygusunun parçalandığını, toplumsal kutuplaşmanın ötesine geçen bir polarizasyon yaşandığını ve halkın son tartışmalardan etkilendiğini dile getirirken bunun seçmen tercihine nasıl yansıyacağının henüz bilinmediğini ifade etti. Toplumun ağrı eşiğinin düştüğüne dikkat çeken Ağırdır, her gün yeniden üretilen kutuplaşmanın iktidarın işini kolaylaştırdığını vurguladı.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır el değiştirecek mi?

Bekir Ağırdır, bu soruya politik değil sosyolojik bir cevap veriyor. Kutuplaşmanın muhalefet için tuzak bir strateji olduğunu belirten Ağırdır, muhalefetin sadece eleştirerek oy almayacağını ve seçmene yeni bir gelecek vaat etmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti seçmeninde hoşnutsuzluğun arttığının altını çizen Ağırdır, ancak bunun kısa vade de parti tercihini değiştirmeyeceğini belirtti. Seçmen sadakatının en yüksek partinin AK Parti'nin olduğunu ifade eden Ağırdır, Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır'da sürpriz beklemediğini fakat seçime daha yirmi gün olduğunu söyledi.

ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu ise somut rakamalar veriyor. Ankara ve İstanbul'u AK Partinin, İzmir'i CHP'nin, Diyarbakır'ı BDP'nin kazanacağını belirten Uslu, muhalefetin yeniden ideolojik bir kampanyaya döndüğünü, rasyonel bir kampanya yürütemediğini belirtti. Uslu, dört büyük şehirde değil Akdeniz ve Karadeniz'de süpriz beklediğini söyledi.

Adil Gür ise partilerin kalelerinde bir değişiklik olmayacağını, asıl sürprizi BDP'nin yapacağını ifade etti. Gür, AK Partide büyük kopuşların olmamasını üç nedene bağlıyor. Birincisi seçmen sadakati yüksek olduğu için kutuplaşma Erdoğan'ın işine geliyor. İkincisi tüm yaşananlara rağmen muhalefet iktidar alternatifi olamıyor. Üçüncüsü Türkiye tüketim toplumu oldu, herkes borçlu ve istikrar sürsün istiyor.

Türkiye genelinde son durum nedir?

Bekir Ağırdır, somut rakam vermekten uzak duruyor. Ancak kutuplaşmanın devamında AK Partinin yerel seçimde % 42-43 oy alacağını muhalefetin sadece yolsuzlukluklar üzerinden hükümeti iktidardan indiremeyeceğini belirtti. Muhalefetin inşaacı bir dil kullanmadığını söyleyen Ağırdır, kimlikler üzerinden yapılan rekabetin iktidar alternatifi çıkarmayacağını vurgulama gereği duyuyor.

İbrahim Uslu ise hafta içinde yaptıkları son ankette AK Partinin yerel seçim oyunun % 45 olduğunu belirtirken genel seçimde bu oyun üç puan artarak % 48'e ulaştığını özellikle belirtti. CHP'nin MHP tabanından ve küçük partilerden oy alarak % 28-29'a ulaştığını belirten Uslu, MHP'nin oyunun ise % 14 bulduklarını ifade etti.

Türkiye geneliyle ilgili Adil Gür 'AKP'nin yerel seçim oyunun % 46-47, CHP'nin % 26-27, MHP'nin % 14-15' olduğunu söyledi. Bununla birlikte bu seçimlerde partilerin yıldızlı bir başarıya imza atmasının zor olduğunu ve kazananı olmayan bir seçim yaşanacağını belirtti.

10 yıl önce