Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Sema Karabıyık bugünkü köşe yazısında, Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisini ele aldı.
'Dizide öyle kötü bir adamım ki, o psikolojiye girdim. Yüzüm daha sete giderken asılıyor, hatta özel hayatımda bile asık suratlı bir adam oldum.' Canlandırdıkları karakterler oyuncuları ne kadar etkiler sorusuna cevap niteliğinde Erkan Petekkaya nam-ı diğer Ali Kaptan'ın sözleri.
Senaryosunun bütün zaaflarına, gerçeklikten kopuk hikayesine rağmen, dram ve kötülük dozu artırıldıkça izlenme payını yükselten Öyle Bir Geçer Ki'nin, katıksız en kötü karakteri Ali Kaptan. Onu bu kadar katıksız kötü yapan da insan ayrımı yapmadan; eski/yeni eş, çoluk, çocuk, arkadaş herkese aynı mesafeden, aynı şiddette zarar verebilmesi.
Yeşilçam döneminde, yan rollerdeki kötü karakteri canlandıranlar, görüldükleri yerde taşlanırken, şimdi başroldeki kötü karakterler baş tacı ediliyor. Kral TV ödül töreninde seyircilerin Ali Kaptan izdihamı ve alkışı yaşanılan değişimi gözler önüne seriyor. Alkış Ali Kaptan'a can veren Erkan Petekkaya'nın yeteneğine, inandırıcılığına, karakteri yorumlama gücüne olsa problem yok! Oyuncunun gerçek isminden haberdar bile değiller.
Hikayenin içinde yapmadığı kötülük kalmayan, gelecek için daha çok kötülük vaat eden Ali Kaptan baş tacı. Kötü karakterler başrole taşınınca oyuncuların hayali de değişikliğe uğradı. Oyun gücünün sınırlarını ortaya sermek için kötü bir karakterle kariyer yapmak süslüyor hayalleri.
Erkan Petekkaya'nın çizdiği başarılı kompozisyonda rolü içselleştirmesinin payı büyük. Karakterin psikolojisine bürünürken, rolün normal hayatına sirayet ettiğini itiraf etmesi önemli. Oyuncu rolü yorumlarken ne kadar kötü adam olduğunun farkında ve etkilendiğini açıklıkla dile getiriyor. Peki seyirci farkında mı ne kadar kötü bir karakter seyrettiğinin? Dram dozu artırıldıkça seyircinin farkındalığını kaybettiğinin ispatı, ödül töreninde yapılan Ali Kaptan tezahüratı. Nefret edilerek sevilen kötü karakterlerde zamanla nefret yerini sevgiye bırakıyor çünkü.
Soner gibi eşim olsun başka ne isterim diyen kadın izleyiciler evlenilecek erkek sıralamasında Soner'i zirveye taşımış. Ama aynı seyirci Soner'i ideal koca gören ve evlenmek için çabalayan Mesude'den nefret ediyor. Yaşanan durgu karmaşasının deşifresi aslında çok basit. Karanlık romantik Soner sadece Aylin için ideal eş. Diğer herkes için potansiyel hayati tehlikeyi içinde barındırıyor.
Ciddi manada ruh hastası bir profil çizmesi, med cezir halleri değiştirmiyor neticeyi.
Aşağılanmasına, maruz kaldığı şiddete rağmen Mesude'nin de hayalini süslemeye devam ediyor. Güce ve paraya tapan, ölümüne Aylin'i alt etmeye yeminli, fettan ve şirret Mesude'ye yaptıklarına rağmen, en sevilen romantik karakter olarak algılanmaya devam ediyor Soner. Hikayenin başlangıcında cılız da olsa liseli bir kıza gösterdiği ilgi yüzünden eleştirilen Soner, ölümcül hasta kardeşi için yaptığı fedakarlıkla(!) boyamıştı gözleri. Aylin'le arasına mesafe koymak için Mesude'yi kullanması, Mesude'nin bu kullanıma dünden razı olması Soner'i aklamıyor.
