BÜYÜMEYİ BASKI ALTINA ALIR
Buna karşın gayrimenkul alanında her bir projenin adeta yeni bir tekel olduğunu anlatan Babacan, bu alanda yüksek gelir ve getiri sağlamanın mümkün olduğunu ifade etti. Daha lüks AVM''lerde alışveriş yapmak ve daha lüks konutlarda oturmak için öncelikle üretim yapmanını önemine işaret eden Babacan, ''Özel sektörün sabit sermaye yatırımı harcamalarına baktığınızda trendler çok iç açıcı değil. Büyümenin kompozisyonuna baktığımızda özel sektörün sabit sermaye harcaması arzu ettiğimiz seviyelerde gitmiyor.
Bu hem bugünkü büyümemizi biraz baskı alt tutuyor hem de geleceğin büyümesi hakkında da bizi kaygılandırıyor.''
YENİ DÖNEME DİKKAT EDELİM
Ali Babacan, 2015''ten 2019''a ve 2019''dan 2023''e kadar Türkiye''nin seçimsiz dönemler yaşayacağını belirterek, bu dönemlerin yapısal sorunlara eğilmek, yasal düzenlemeler ve eğer mümkün olursa yeni bir anayasa yapmak için önemli fırsat olduğunu bildirdi.
Babacan, ''Türkiye, bu fırsatı iyi kullanırsa 2023 hedeflerine rahatlıkla ulaşabilir ama o fırsat kaçırılırsa da gerçekten yazık olur ve 2023 hedefleri de zora girebilir'' dedi.
YAPISAL İŞSİZLİKLE MÜCADELE
Yapısal reformlar açısından iş gücü piyasalarının önemine işaret eden Babacan, iş gücü piyasasındaki katılıklara rağmen nisan ayı itibarıyla son 12 ayda 1 milyon 400 bin ilave istihdam yaratıldığını kaydetti. Buna karşın yüzde 9 seviyelerindeki işsizlik oranının yüksek olduğunu belirten Babacan, ''Bu yüzde 9-10 seviyelerindeki işsizliğin 5 puanı konjonktürel, 5 puanı yapısal'' şeklinde konuştu. Yapısal işsizliği çözme noktasında ''iş gücü piyasasındaki katılıklarla mücadelenin gerekliliğini'' vurguladı.
MERKEZE SAHİP ÇIKTI
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son 12 yıllık dönemde başarılı bir ekonomik performans ortaya konulduğunu belirterek, ''12 yıllık başarılı bir başarılı süreç varsa burada Merkez Bankası''nın katkısı da çok çok büyük. Başarısız bir Merkez Bankasıyla, başarılı bir ekonomik sonuç oluşmaz. 230 milyar dolarlık milli gelirimizi 820 milyar dolara yükseltmişsek, burada bütün ekonomik birimlerin katkısı vardı. Bu işleri konjönktürel değil de uzun vadeli değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
IMF''YLE AYNI MASADAYIZ
Babacan, Türkiye''nin bu süreçten itibaren IMF''deki hissesinin 3 kere arttığını, ülkenin başlangıç noktasında göre şu anda 2 kat hisseye sahip olduğunu bildirdi. Babacan sözlerini şöyle sürdürdü. ''Ülke anlaşmalarının yenilenmesi kapsamında, Türkiye''nin de İcra Direktörleri heyetinde yer almasının karara bağlandığını kaydeden Babacan, ''Biz, 2015-16 yılları ve daha sonra da 2017-18 yıllarında 2+2 şeklinde (IMF) icra direktörleri masasında oturacağız.''