Sorularıyla eşini terletti
İçişleri Bakanlığı'nda müfettişlik yapan Ahmet Bey'le 18 yıl önce mutlu bir evliliğe adım atan Fatma Hanım, bu evlilik kararını öyle kolay almamış. Tavsiye üzerine tanışan çift, birbirlerini tanımak için buluştukları mekanda ilginç bir gün yaşamışlar. Fatma Hanım, müstakbel eşini 4.5 saatlik bir evlilik sınavından geçirmiş. "Evleneceğim kişiyi tanımak, doğru insanın o olduğuna karar vermek için Ahmet Bey'in evlilik ve hayata bakışı konusunda fikirlerini merak ediyor ve her şeyi soruyordum" diyen Fatma Hanım, sorduğu sorulara aldığı cevaplardan memnun kalınca yapılan evlilik teklifini kabul etmiş. Masadan kalktıklarında Ahmet Bey'in üzerindeki gömlek terden sırılsıklammış. Sorduğu sorularla kendi için doğru eşi bulduğuna inanan Fatma Hanım, danışmanlık yaptığı çiftlerin her şeyden önce birbirlerini tanımadan ve evlilikten ne beklediklerini bilmeden dünya evine girdiklerini farkedince 18 yıl önce sorduğu sorulardan yola çıkarak bu ilginç kitabı kaleme aldığını söylüyor. "150 soruda Evlilik Okulu" adını taşıyan eser , mutlu bir evliliğe adım atacak çiftlerin hem kendilerini hem evlilikten beklentilerini hem de birbirlerini tanımaları için yol gösteriyor.
Çeyizinin yanında evliliğe hazırla
Fatma Hanım'ın evlilik konusunda ısrarla üzerinde durduğu noktalardan biri gençlerin evlilik konusunda hiçbir fikirleri olmadan evlilik kararları almaları. Bu yüzden Fatma Taş, verdiği seminerlerde öncelikle anne babaları uyarıyor: "Çocuklarınıza iyi bir çeyiz sandığının yanında, iyi anne-baba olma bilinci ve eğitimini de vermeniz şart!”
Toplum baskısının evlilikleri yönettiğinin altını önemle çizen Taş'a göre evde en çok söz hakkı 'elalem'de, yani üçüncü kişilerde. Bu yüzden görev öncelikle anne babaya düşüyor. Başkaları için yaşamanın mutluluk getirmeyeceğini belirten Taş, ebeveynlerin bağımsız ve kendi kararlarını alacak şekilde bireyler yetiştirmelerinin şart olduğunu dile getiriyor. Çiftlerin yaşadığı bir diğer önemli sorun ise eşlerin birbirinden beklentileri. "Eşinden çok fazla beklentisi olan biri evlilikte mutlu olamaz" tespitini yapan Taş, buna örnek olarak da anne ve babalarımızın ilişkilerini gösteriyor: "Onlarda bir kanaat ve sabır vardı. Herkes elindekiyle yetinmeye çalışır ve bu şekilde mutlu olmaya çalışırdı. Ama günümüzde kredi kartları havalarda uçuşuyor. Hiçkimse sahip olduğuyla mutlu olmayı düşünmüyor ve daha çoğunu istiyor."