İLKLERE İMZA ATILDI
Hırka-i Saadet Dairesi''ne adını veren ve bizzat Hz.Muhammed''den (s.a.v.) intikal eden mübarek Hırka-i Saadet ve Hırka-i Şerif Camii''nde bulunan Veysel Karani ailesine ait Hırka-i Şerif, ilk defa birlikte bu kitapta yayımlanarak bir ilke imza atıldı ve sergilenemeyen birçok eser de kitapta yer aldı. Kitap, ana konuya giriş niteliğinde olan Osmanlı İmparatorluğu''nun kutsal emanetlere sahip olduğu zaman dilimi ve olaylar dizisinin anlatıldığı ''Devlet, Hükümranlık ve Kutsal Emanetler'' bölümü ile başlayıp, Kur''an-ı Kerim''in ve onunla birlikte hadis ve siyer kitaplarının anlatılarını temel alan tarihsel sıra ile ''Zamanı Başlatan Elçiler: Peygamberler'', ''Allah''ın Evi: Kâbe'',''Son Peygamber: Hz. Muhammed (s.a.v.)'' bölümleri ile devam ediyor. Daha sonra ise dinimizce önemli bir yeri olan Ehl-i Beyt, Osmanlı Payitahtında İnanç ve Törenler, Osmanlı döneminde büyük önemi haiz olan surre-i hümâyûn konusunun işlendiği ''Kutsal Topraklara Törensel Yolculuk: Surre-i Hümâyûn, Osmanlı padişahlarının Has Oda olarak kullandıkları en değerli mekânlarının, İslâm''ın en değerli emanetlerine hizmet etmesi sürecinin anlatıldığı Has Oda''dan Hırka-i Saadet Dairesine Padişah Mekânının İşlevsel Dönüşümü, Hırka-i Saadet Dairesi''nin merkezinde yer alan Has Oda ve teşkilâtının anlatıldığı Has Odalılar ve Has Oda Teşkilâtı ile devam ediyor çalışma. Kitap, günümüzde Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Dairesi''nin koleksiyonlarında yer alan eserlerden yapılan bir seçkinin sonunda hazırlanmış olan ''Hırka-i Saadet Koleksiyonundan Kutsal Emanetler'' bölümü ile sona eriyor.
Taht ile teneşir arasındaki mesafe
Kutsal emanetlerin yanı sıra birçok güzel ayrıntıyı da sayfalarda dolaşırken yakalıyorsunuz. Uzun yıllar padişahların has oda olarak kullandıkları Kutsal Emanetler bölümü, hep kutsal sayıldı. Padişahların savaşa gitmeden önce dua etti, oğlanların sünneti yapıldı, kızların nikâhları kıyıldı ve en son ahirete intikal eden padişahların cenazeleri buradan kaldırıldı. Öyle ki, Has Oda''dan süpüprülen tozlar, açılan özel bir kuyuda saklandı. Sevgi Ağca padişahların Hırka-i Saadet konusunda padişahların dikkatine dair önemli bir ayrıntıyı aktarıyor: ''Ziyaretten önce padişahların katıldığı Pars denilen Hırka-i Saadet temizliği merasiminde Hırka-i Saadet odası içindeki bütün kutsal emanetler padişahın da bizzat sırtında Revan köşküne taşınıyor. Sonra gümüş şebeke, çiniler, dolapların içleri gül sularıyla ve özel süngerlerle silinerek temizleniyor. Yine padişah da mutlaka bu temizliğe katılıyor. Şayet katılamazsa üst düzey devlet erkânından dininden emin olduğu kişileri kendi yerine vekil tayin ediyor. Katılamama sebebi de yataktan kalkamayacak kadar hasta olmak veya seferde olmak gibi sebepler. Onun dışında mutlaka iştirak ediyorlar.
Hz. Fatıma''nın da hırkası var
Hırka-i Saadet Dairesi''ne adını veren, bizzat Peygamberimiz''den intikal eden mübarek Hırka-i Şerif''i, Uhud Savaşı''nda kırılan dişinin bir bölümü, Sakal-ı Şerif''i, saçları, ayak izi, nal-ı saadet adı verilen sandaleti, su içtiği tası, kılıcı, yayı ve mührünün burada yer alması önemini anlamak, anlatmak ve sahip çıkmak için yeterli. Bunun yanı sıra Hz. Yusuf''un sarığı, Hz. İbrahim''in tenceresi, Hz. Fatma''nın hırkası gibi gördüğümüzde tüylerimizi diken diken edecek diğer kutsal emanetlerden. Hırka-i Saadet Dairesi ile ilgili daha önceden de çalışmalar yapılmıştı. Müzenin ilk müdürü Tahsin Öz''ün hazırladığı seksen sayfalık çalışmanın yanı sıra 2004''te Topkapı Sarayı''nda müdürlük yapmış Hilmi Aydın da Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler adıyla geniş ve kapsamlı ilk çalışmayı hazırlamıştı. Sevgi Ağca''nın bu çalışması ise bazı ilkleri taşıması açısından oldukça kıymetli. ''Bir teşkilat olarak Hırka-i Saadet''in işlevleri nelerdir? Osmanlı payitahtında inanç ve törenler nasıl yapılırdı, Has Odalılar kimlerdi ve Has Oda Teşkilatı neden önemliydi?'' gibi soruların cevapları bol fotoğraflar eşliğinde sunulan kitabın sayfalarında dolaşırken bir yönetim merkezinin dinine verdiği kıymeti bir kez daha anlıyorsunuz.