ADSIZ KAHRAMANLAR
Kitapta hiç kimsenin ismi verilmemiş. Olayları daha çok kızın ağzından dinliyoruz. Ancak araya resepsiyondaki kız, havuza bakan çocuk, konuşkan kadın, ofisteki sekreter, kominin gözü ve jandarma eri gibi kişiler giriyor ve kendi pencerelerinden anlatıyorlar yaşananları. Mağden'in kahramanı üst sınıftan gelen bir kadın olsa da kendi sınıfından hep nefretle bahsediyor. Zaten olayları anlatan kişilerin alt sınıflardan seçilmiş olması üst sınıfa duyulan öfkeyi pekiştirir nitelikte. Romanda dikkati çeken en önemli özelliklerden biri dildeki sadelik. Bu sadeliği yaşananları küçük kızın dünyasından bize aktarılmasına bağlayabiliriz. Dildeki tercih kitabı rahat okunur bir hale getirirken okuyucunun dimağında lezzet bırakıyor.
DUA KİTABI 'BAMBİ'
Aslında kitap sevgiyle sarmalanmış büyük bir şiddetin kurgusal hali. Bambi'nin masalı önemli bi işaret olarak karşımıza çıkıyor. Bambi karakterinin romanla pararlel giden hikayesi ise yaşadığımız yerin vahşi bir ormandan farkı olmadığını gösterir gibi. Anneye göre bu ormanda kızını kötülüklerden korumak için, ona farkettirmeden uygulanan şiddetin her hali mübah. Şiddete yapılan bu övgü ise insanın tüylerini ürpertir nitelikte. Sanki sevgi ve nefretin iki ucunda tramvatik bir çocukluk yaşamış anneye bir yanıyla saygı duymamız bekleniyor. Hikayenin finalinde düğümü çözen jandarma erinin anlatımı da bize anneyi haklı göstermeye çalışır bir çaba içinde. Ancak şiddet hiç bir gerekçeyle mazur görülmeyecek kadar kırmızı renkte. Annenin topluma duyduğu nefretin de haklı gerekçeleri yok değil. Kumsalda oynayan kızına kendi yaşında çocukların yaptığı acımasızlık anneyi çıldırtır. '"Küçük bir kızı kovası yüzünden aşağılamayı öğrenmiş çocuklar düşün" diyecek annem yıllar sonra. "O gün orda onların annelerine babalarına derslerini vermek için nasıl yanıp kavrulduğumu düşün. Gözyaşların göğsümü yaktı. Kalbimin tam üstünde ağladın. Öyle çocuklarla oynamana izin vermedim bir daha. Kalbini kırmalarına izin vermedim Bambim"'