30 yıllık yazarlık hayatına yaklaşık 75 kitap sığdırdı
Çok araştırarak, konuların üzerinde durarak yazmayı seven biri olduğunu ifade eden Pala, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaptığım; geçmiş zamanlardaki şairlerin, araştırmacıların, yazarların bildiklerini ve söylediklerini bugün yeniden inşa etmek, onlardan belki ilham alarak bugünün insanlarına söyleyebilecek sözlerimi söylemek, belki bir köprü vazifesi görmek. Ortaya yaratıcı bir eser çıkarmıyorum. Çalışarak, gayret sarf ederek ve mesai harcayarak üzerinde işçilik yapıyorum. Benimki sanatkarlıktan ziyade belki zanaatkarlık diyebiliriz. Çünkü divan şairleri her şeyi söylemiş. Yeryüzündeki en güzel sözleri, en eski adamlar söylemiş. Biz onları yeni sözler zannediyoruz ama eski adamlar zaten o sözleri tüketmişler. Benim yaptığım, o sözlerin bugüne yansıyan zeminde yeniden üretilmesi gibi bir şey."
Pala, yazmak için bir zaman dilimi gözetmediğini belirterek, 09.30-19.00 saatlerinde Beşiktaş'taki ofisinde çalıştığını anlattı.
Günde 10 saatten fazla çalıştığını dile getiren Pala, "Bu çalışma sonunda belki o gün 1, 3, 5 sayfa, belki de hiçbir şey çıkmamıştır ama bu o gün çalışmadığım anlamına gelmez. Yazarlık serüvenimi değerlendiririm. O değerlerdirme, belki 3 gün sonra 20 sayfa olarak yansıyacaktır" diye konuştu.
İskender Pala, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile tanışıklığıyla ilgili, "Değişik mekanlarda, resepsiyona katıldığımda mesela elini sıkmışlığım vardır. Onun haricinde yok" dedi.
Yayınevinin devlet büyüklerine kitap gönderilmesiyle ilgili çalışmalar yaptığını dile getiren Pala, Cumhurbaşkanına, Başbakana, bakanlara ve milletvekillerine ilgili olduklara alanlara göre kitaplarının yollandığını sözlerine ekledi.