Bir çok insanın, baz istasyonlarının biyolojik etkilere sebep olabileceğine ilişkin olumsuz algıya sahip olduğuna işaret eden Dr. Rowley, şunları kaydetti:
"DSÖ başta olmak üzere Avrupa'daki sağlık kuruluşları bu konuda pek çok bilimsel araştırma yürütüyorlar ve bu araştırmaların sonunda hepsinin vardıkları nokta, baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik ışınların çok düşük güçte oldukları. Dolayısıyla insanların baz istasyonlarının sağlık riski taşıdığına ilişkin düşüncelere kapılmalarına gerek yok. Baz istasyonlarının insan sağlığı için risk oluşturduğunu gösteren bilimsel kanıtlar da mevcut değil.
Baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik ışınlar, radyo, TV vericileri, Wi-Fi erişim noktaları ya da evlerde kullanılan kablosuz telefonlardan yayılan ışınlarla benzerlik gösteriyor. Baz istasyonu sinyalleri de radyo ve TV vericileri ile aynı. Televizyonları 50, radyoların ise 100 yılı aşkın süredir kullanıyoruz. Radyo ve TV vericilerine yakın yerlerde oturan insanların elektromanyetik alan maruziyeti hakkında yapılan çalışmalarda da elektromanyetik alanların insan sağlığı için hiçbir risk oluşturmadığı sonucuna ulaşıldı. Bu da, radyo ve TV vericileri ile benzer olan baz istasyonlarından korkmamamız için bir neden daha sunuyor."