Güler yüzlü insanlar bu ülkede yaşıyor

Umman Sultan Kabus Üniversitesi öğretim görevlisi iken Ankara'dan milletvekili seçilen Aşkın Asan Umman'ı ve Umman halkını anlattı. Asan'a göre bu ülkenin kadınları son derece özgürler. Mutlu ve güler yüzlü bu insanların Türklere, Türk mutfağına ve Türk mobilyasına ise özel ilgisi var.

Fatma K. Barbarosoğlu Yeni Şafak
Güler yüzlü insanlar bu ülkede yaşıyor
Ummanlı erkekler için bellerine taktıkları hançer ve başlarına sardıkları sarık, kıyafetlerinin resmiyetini tamamlayan iki öğe. Hançerin ve sarığın kıyafetteki tamamlayıcı unsur oluşunu, kravat örneği ile anlatmak mümkün. Resmi bir kabulde nasıl ki (Batılı) erkekler takım elbise ve kravat takmak zorunda ise Ummanlı erkekler için de sarık ve beldeki hançer her zaman giyilen beyaz elbisenin -ki yöresel adı dişdaşe- tamamlayacı aksesuarı oluyor. Çiçekli sokaklar ve caddeler, Umman'ın temizliğini ve bakımını sembolize eden en önemli unsurlar. Körfezin birinci, dünyanın ikinci temiz şehri unvanı, temiz ve bakımlı caddeler dolayısıyla kazanılmış. Sokaklar ve caddeler, çölün ortasında dağların gölgesinde çiçeklerle kaplı. Neredeyse taş hükmündeki arazi, taşıma topraklarla verimli hale geti-riliyor ve 50 derece ısıya rağmen damla sulama yöntemi ile taş toprak çiçeklerle ve ağaçlarla kaplanıyor. Sultan Kabus bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin kişi başına düşen çiçek ve ağaçla ölçülebileceğine inanıyor ve şehrin yeşil alanlarını ve çiçeklerini bizzat denetliyor.

GÜNDÜZ UYKUDA GECE SOKAKTAUmman'da güneş zamanı yaşanıyor. Sabah mesai neredeyse gün doğumu ile başlıyor ve öğle saatlerinde hayat öğle uykusuna yatıyor. Onun için üç gün boyunca biz sanki yaşanmıyor gibi yaşanan şehrin içinde dolaştık. Çünkü Umman'da 13-17 arası tatil. Güneş ışınlarının en dik olduğu saatlerde herkes istirahat halinde. Saat 17'den sonra hayat yeniden başlıyor ve gece ikiye kadar devam ediyor. Bizim için caddeler ve sokaklar iki kere boştu. Birincisi Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül için yollar tamamen kapatılmıştı. İkincisi halk sıcak dolayısıyla istirahata çekilmişti. Yol kenarlarında da hiç kimseler yoktu. Ertesi gün de durum çok değişmedi. Maskat'ın kenar mahallesi sayılabilecek yerlerde -sakın gözünüzün önüne ucube yerler gelmesin- bir iki insan gördüğümüzde, Cengiz Çandar “İşte kardeş ve dost Umman halkı” esprisini yaptı. Araçtaki herkes bir merak bakarken, “kardeşin” Ummanlı değil bir göçmen olduğunu fark ettik. Hintli, Pakistanlı ya da Bangladeşli biri. Bomboş caddelerde araba sürmenin rahatlığını, o araba içinde yolcu olmanın keyfini varın siz düşünün. Ya da tehlikesini… Çünkü Ummanlı şoförümüz bir rallici gibi araç kullanarak zaman zaman yüreğimizi ağzımıza getirdi. Ummanlılar “güneş zamanını” yaşarken biz “saat zamanını” yaşamaya devam ettik. Hal böyle olunca tertemiz caddelerin, baharat kokulu havanın, bembeyaz görünümlü evlerin birbirine bir hayli uzak mesafesinde kendimizi zaman zaman Truman Şhov'da, zaman zaman da bir masal ikliminde hissettik. Mekânın insansızlığı bizi bir film platosunda bulunduğumuz izlenimine düşürürken, anlatılanlar masal kadar uzak, masal kadar dinlendirici geldi.

  • Başkent: Maskat Yüzölçümü: 309.500 km2

  • Nüfus: 2.867.000 (900.000'i yabancı)

  • Yönetim biçimi: Meşruti monarşi

  • GSYİH: 69.43 milyar ABD Doları

  • KBMG: 20.300 ABD Doları

  • Petrol üretimi: 757.000 varil/gün

  • Petrol rezervleri: Yaklaşık 5,5 milyar varil

  • Doğalgaz rezervleri: Yaklaşık 850 milyon metreküp Coğrafi Konum: Umman Arap yarımadasının yüzölçümü olarak üçüncü büyük ülkesi. Kuzey ve kuzeydoğusunda Umman Körfezi ve Hürmüz Boğazı, kuzeybatısında Suudi Arabistan, güneybatısında Yemen, doğusunda Arap Denizi yer alıyor. İç kısımları çöl, kuzey ve güney bölgeleri dağlık alanlarla kaplı. 1374 km'lik kara sınırına ve 2092 km'lik kıyı şeridine sahip.

  • Konuşulan Diller: Umman'da resmi dil Arapça. Arapça'dan sonra konuşulan en yaygın dil İngilizce. Özellikle başkent Muskat'ta İngilizce kamusal bütün mekânlarda yaygın olarak kullanılmakta.

    Ankara 2. Bölge Milletvekili Aşkın Asan iki yıl Umman'ın gözde üniversitesi Sultan Kabus'da öğretim görevlisi olarak çalıştığı için ülkeyi ve insanları çok iyi tanıyor. “O kadar çok sevdim ki bu ülkeyi ömrümün sonuna kadar kalabilirdim” diyen Asan bu güzel ülkeden milletvekili olunca ayrılmak zorunda kalmış. Ama bu ülkeye karşı beslediği güzel duygular hiç değişmemiş. Umman'ı “Yağmur çamur yok. Yollar tertemiz, çiçeklerle dolu. İnsanlar mutlu. Televizyonlarında insanın moralini bozacak hiçbir şey yok” diye tarif eden Aşkın Asan'dan bu güzel ülkenin mutlu insanlarını dinledik.

    Vekil olmadan önce Umman'da üniversite hocası idiniz. Bu görevinizin başlama ve bitiş hikâyesini bizimle paylaşır mısınız?

    Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü'nde öğretim üyesi ve dekan yardımcısı olarak görev yapmakta idim. Bir gün elektronik posta adresime bir davet mektubu geldi. Davet Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Ajman Üniversity of Science and Technology'den geliyordu. Beni Eğitim Teknolojileri Bölümü'ne misafir öğretim üyesi olarak davet ediyorlardı. Beni nasıl keşfettiler acaba diye çok düşündüm. O sıralar bu alanda çok iyi dergilerden birinde yayınım çıkmıştı. Yapmış olduğum araştırma onların hayli beğenisini kazanmış ki beni üniversitelerine davet ettiler. Tabii bunu daha sonra kendilerinden öğrendim. Internettten araştırma yaptıktan sonra hemen kabul ettim ve YÖK görevlendirmesi ile Dubai'ye gittim. Ajman Üniversitesi'nde iki yıl görev yaptıktan sonra Türkiye'ye döndüm. Zaten YÖK iki yıllık görevlendirme yapıyordu. Dubai'de görev yaparken bir konferansa katılmak için Umman'ın başkenti Maskat'ta bulunan Sultan Kabus Üniversitesi'ne gitmiştim. Orada yeni kurulan Öğretim Teknolojileri Bölümü'nün bölüm başkanı ile de tanışmıştım. O günden sonra bölüm başkanı ısrarlı bir şekilde beni üniversitelerine davet etti. Tabii zor bir seçim vardı önümde. Daha fazla görevlendirme almam da mümkün değildi. Ben de istifa ettim ve çocuklarımla beraber Umman'a Sultan Kabus Üniversitesi'ne öğretim üyesi olarak gittim.

    Ne kadar sürdü göreviniz?

    2005-2007 yılları arası iki yıl bu üniversitenin Eğitim Fakültesi Öğretim Teknolojileri Bölümü'nde doçent olarak görev yaptım. O kadar sevdim ki bu ülkeyi, ömrümün sonuna kadar burada kalma kararı bile aldım. Her şey yolunda gidiyordu. Bir öğretim üyesinin etkin olabilmesi, verimli araştırma yapabilmesi için gerekli ne varsa her şeye sahiptim.

    Peki niye terkettiniz?

    26-29 Eylül 2005 tarihinde Sayın Başbakanımız, Umman'ı ziyaretleri sırasında burada yaşayan Türkleri bir resepsiyona davet etmişlerdi. Ben de davetliler arasında idim. Başbakanımız'ı ve değerli eşlerini ilk kez burada canlı olarak gördüm. Kendisi ile konuşma ve fotoğraf çektirme imkanına sahip olduk. Televizyon ve gazetelerde yer alan Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan'dan çok farklı idiler. Çok sıcak ve çok cana yakın idiler. Herkesle tek tek ilgilendiler. Kendileriyle gurur duyduk ve işte halkın Başbakanı böyle olur dedik.

    Milletvekili olmaya nasıl karar verdiniz? Umman'da hayat bu kadar güzelken…

    2007 yılında meşhur 367 krizi ile Türkiye sarsıldı ve ardında erken seçim ilan edildi. Seçim tarihi belli olduktan sonra Başbakan'ın kadınlara yönelik bir çağrısı oldu; "Bilgili, eğitimli, görgülü kadınları davet ediyoruz. İster teşkilatlarda çalışsın ister çalışmasınlar" diye. Baktım beni tarif ediyor. Ve aday olmak için başvurdum. 22 Ağustos 2007'de Ankara 2. Bölge Milletvekili olarak seçildim. Kader denen şey böyle bir şey sanırım.

    BAŞÖRTÜSÜ SERBEST, PEÇE TAKMAK İSE YASAK

    Umman'ı diğer Körfez ülkeleri ile mukayese eder misiniz?

    Ben Suudi Arabistan'da da yaşadım. Üniversiteyi Riyad'da okudum. Eğitim Fakültesi'nin İslami İlimler Bölümü mezunuyum. Türkiye-Suudi Arabistan arası yapılan kültür anlaşması öğrenci değişim programı bursu kazanmıştım. 1 yıl hazırlık olmak üzere tam 5 yıl kaldım Suudi Arabistan'da. Kadınlar için yaşanması zor bir ülke.

    Üniversite, öğretim programları, öğretim üyeleri çok kaliteli idi. Kadının tek başına çarşıya çıkması ya da seyahat yapması ya da araba kullanmasının yasak olduğu bir ülke… Gerçi özgürlüğün kısıtlı olması beni ders çalışmaya itti ve yüksek bir notla mezun oldum. Araba alacak param da yoktu bu yüzden fazla sorun olmadı ama yine de özgürlük farklı bir şey.

    KADINLAR SOSYAL HAYATIN İÇİNDE YER ALIYOR

    Dubai ise çok zengin, şatafatlı bir ülke. Özgürlüklerle ilgili problemim olmadı Dubai'de, ancak öğrenci profili açısından çok tatmin olamadım. Öğrenciler çok zengindi ve üniversi-teye boş zamanı değerlendirmek için geliyorlardı sanırım. Pek öğrenme yanlısı değillerdi.

    Umman ise her açıdan farklı. Kadınlar sosyal hayatın her yerinde. Üniversitelerde kadın ve erkekler aynı sınıfta ders görüyorlar. Başörtüsü takıyorlar, ancak peçe takmak yasak. Kadınlar araba kullanabiliyorlar ve geri geri park yapan böyle mükemmel şoförlere dünyanın hiçbir yerinde rastlamadım. Diğer Körfez ülkelerinde komşuluk ilişkileri hemen hemen yoktur. Umman'da ise tıpkı Türkiye'de olduğu gibi komşuluk ilişkileri var. Öğrencilerim de harika idiler. Sultan Kabus Üniversitesi Körfez'in en iyi üniversitelerinden biri. Umman'ın en zeki öğrencileri buraya geliyorlar. Onlara bir şeyler öğretmek çok zevkliydi. Çünkü çok saygılılar.

    Yağmur çamur yok. Yollar tertemiz, çiçeklerle dolu. İnsanlar mutlu. Televizyonlarında insanın moralini bozacak hiçbir şey yok.

    Türk mobilyası çok seviliyor

    Umman ile ticari ve kültürel ilişkileri geliştirmek isteyenler için neler tavsiye edersiniz?

    Umman'da Türk okulu yok. Galiba bazı hazırlıklar varmış. Bir Türk okulunun açılması çok iyi olur. Türkiye'deki üniversitelerimizin master ve doktora programlarına onları davet edebiliriz. Çoğu İngiltere'ye gidiyor. Oysa bizim programlarımız daha kaliteli. Türkiye'ye daha fazla Ummanlının gelmesini istiyorsak, dağ turizmini tercih ettiklerini söylemeliyim. Onlara uygun ko-naklama tesisleri sanırım çok etkili olur. Umman'da iyi Türk lokantaları açılabilir. Ummanlılar Türk yemeklerini çok seviyorlar. İskenderi pek bilmi-yorlar mesela. Onları bu lezzetten mahrum etmemek lazım. Türk mobilyalarına bayılıyorlar ama saray usulü yaldızlı oymalı mobilyaları beğeniyorlar.

  • Türkiye-Umman ilişkileri: Umman 1997 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ağırlamış. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26-29 Eylül 2005 tarihinde Umman'ı ziyaret etmesi, ikili ilişkilere ivme kazandırmış ve Türk iş adamlarının Umman'a ilgisini artırmış. Hali hazırda 18 Türk firması Umman'da etkinlik göstermekte. 2010 yılı itibariyle Türk firmalarının Umman'daki toplam iş hacmi 4 milyar doların üzerinde.

  • Umman'daki Türk nüfus: 2010 yılı başı itibariyle Umman'da 3000 civarında Türk vatandaşı ikamet etmektedir.

    Yarın: Masalımız El Alem Sarayı'nda başladı