Logo... Gündem...

Bilican istifa edebilir

Telekulak skandalı nedeniyle gözler, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çevrildi. Dün sürpriz bir biçimde izne ayrılan Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'ın, izin dönüşünde istifa etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

i stanbul- Telekulak skandalı nedeniyle Ankara Emniyeti'nde ve Genel Müdürlüğün İstihbarat Dairesi'nde yaşanan görev değişikliklerinin ardından gözler Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çevrildi. Önceki gün İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'la görüştükten sonra sürpriz bir biçimde izne ayrılan Bilican'ın, Emniyet'teki skandala zamanında müdahale edemediği için Genel Müdürlük'ten ayrılacağı belirtiliyor. Bilican'ın muhtemel istifasında oğlu Murat Bilican'la ilgili tartışmaların da etkili olacağı kaydediliyor.

Genel Müdür Necati Bilican'ın, Ankara ekibi olarak bilinen grubun üst düzey yöneticileriyle İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'un görevden uzaklaştırıldıktan hemen sonra otuz günlük izne ayrılması, izin dönüşü sonrasında Genel Müdürlük'te görev değişimini gündeme getirdi. Emniyet Genel Müdürü'nün izinli olduğu dönemde bu görevi vekaleten Genel Müdür Yardımcısı Ersin Yılmaz'ın yürüteceği öğrenilirken, Bilican'ın izin dönüşünde görevinden ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Genel Müdür Necati Bilican'ın istifasının ardından onun yerine teşkilat dışından bir ismin, ya da İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a yakın eski bir Emniyet mensubunun atanacağı ileri sürülüyor. Bilican, izinden dönene kadar Valiler Kararnamesi'nin hazırlanacağı, Emniyet Genel Müdürlüğü atamasının da bu kararnameye göre Bilican'ın istifasının ardından gerçekleştirileceği belirtildi.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, önceki gün Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, Yardımcısı Osman Ak ve Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ersan Dalman ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'la birlikte yedi polisi görevlerinden uzaklaştırarak telekulak skandalına el koymuştu.

Görevden uzaklaştırılanlar arasında yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Ankara ekibine yakın olmayan tek isim olarak öne çıkıyor. Uzun'un, APK'da pasif göreve atanmasında Ankara ekibi olarak bilinen grubun bir 'görev suistimali' ihbarının etkili olduğu belirtildi.

Ankara ağır darbe yedi

Öte yandan 11 Emniyet görevlisini kapsayan görevden uzaklaştırmalar Saral ve çevresindeki üst düzey polis şeflerinden oluşan Ankara ekibine vurulan ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Saral'ın "Bu ilk raunttu. İlk raundu kaybettik. Tekrar görüşeceğiz" şeklindeki sözlerine rağmen Ankara ekibi olarak adlandırılan grubun geri dönüşünün zor olduğu kaydediliyor.

Görevden uzaklaştırılanlardan Saral, daha önce de Banker Bako soruşturması nedeniyle Bingöl'e, Susurluk tartışmaları nedeniyle de APK Dairesi'e atanmıştı. Güçlü bir ekiple İstanbul'da görevlendirilmek istediği ve daha sonra Genel Müdürlüğü hedeflediği öne sürülen Saral'ın, yaşanan son gelişmelerle ağır darbe yediği belirtiliyor.

Görevinden uzaklaştırılanlar arasında yer alan bir başka isim Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak; Ünal Erkan ve Mehmet Ağar'ın genel müdürlüğü dönemindeki önemli çalışmalarıyla tanınıyor. Ak, PKK'ya karşı yürütülen çalışmalarda rol almasının yanısıra dinleme ve izleme faaaliyetlerinin gerçekleştirildiği teknik şubenin kurucusu olarak da biliniyor.

Ankara ekibi olarak adlandırılan grupla karşı cephede yer almasına rağmen Araştırma Planlama Koordinasyon Dairesi'nde pasif göreve atanan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun ise Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ ve çevresindeki ekipten farklı olarak İstanbul ekibine olan yakınlığıyla tanınıyor. Uzun, istihbarat kadrosunda görev almış ve Susurluk ile çeteler konusunda bazı çalışmalar yürütmüştü.



Geri




Telekulakçı 2 yıl önce yetki istemiş

    Ankara - Telekulak skandalı nedeniyle görevinden alınan Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, 1997 yılında telefon dinleme olaylarını inceleyen TBMM Komisyonu'na verdiği ifadede, "Cep telefonlarını dinlememiz teknik olarak mümkün değil. Şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı cep telefonu dinleyemiyor ve bu konuda bizim acil ihtiyacımız var" demişti. Meclis Komisyonu'nda ifade verdiği dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü olan Ak, "Biz birtakım araştırmalar yaptık. Bunlar yüksek teknoloji ürünü ve bizim tabirimizle tezgahaltı olarak adlandırılan cihazlar, ülke ve iç güvenlik teşkilatları tarafından özel olarak dizayn edilen sır mahiyette cihazlar. Aslında kamuoyunda yanlış bir kanı var. Emniyet Genel Müdürlüğü bütün cep telefonlarını dinliyor diye. Ben şu anda kesin olarak yetkili bir ağız olarak söylüyorum, şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı cep telefonu dinleyemiyor ve bu konuda acil ihtiyacımız var" görüşünü dile getirmişti. Osman Ak, Emniyet'in "telefon dinleme" olarak adlandırılan faaliyetinin tamamen alt yapı kurulmasına yönelik olduğunu savunarak, "Alınan kararın boyutundan, 'Polis istediği telefonları dinliyor' gibi bir anlam iddia edilmektedir. Bu doğru değil" diye konuşmuştu.

Telekom ve Telsim'den destek

   Ak'ın yaklaşımlarına benzer nitelikte ifade veren dönemin Telekom ve Telsim yetkilileri de teşkilatlarının bu tür imkanlara sahip olmadığını bildirmişlerdi. Komisyona İfade veren Türk Telekom teknik İşletme ve Bakım Dairesi Başkanı Osman Muzaffer Ayvalı, "Teşkilatımızda Emniyet ile organize olarak kurulmuş bir cihaz mevcut değildir. Cep telefonlarını teknik olarak bizim dinlememiz mümkün değildir" derken, Telsim Genel Müdür yardımcısı Mustafa Tahir Ertüzün ise "Bu dinleme cihazları Türkiye'de üretilebilen cihazlar değildir" demişti.



|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ ||
|| AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED