Logo... Yazarlar...

FEHMİ KORU


Bir oyun bu

S eçim yapılalı neredeyse bir ay oldu, ama hükümet henüz ufukta görünmüyor. Hiç bu kadar isteksiz, gönülsüz bir hükümet kurma çalışmasına tanık olmamıştık. Bunda sandıktan çok sayıda koalisyon alternatifi çıkmasının rolü var elbette; DSP ile MHP ikisi birarada veya ayrı ayrı başka partilerle hükümet kurabiliyor, dolayısıyla kimse şu aşamada elini zayıflatmak niyetinde değil.

Hükümeti kurmakla görevli DSP lideri Bülent Ecevit de ağırdan alınca, hükümete yansıması gereken sandık sonuçları havada kalıyor.

Gözlerden saklanmaya çalışılan gerçek işbaşındaki hükümetin garabetidir. Bülent Ecevit'in başında bulunduğu, yüzde 14 azınlığı temsil eden 56. Hükümet, ülkeyi seçime götürmek üzere kurulmuştu. DSP seçimden güçlenerek çıkmış olsa bile aldığı oy oranı alt tarafı yüzde 21; bu da 'azınlık' görüntüsünü daha da pekiştiriyor. Diğer partiler bugünkü sessizliklerini korurlarsa, bu garabet hükümet, bir süre daha devam edebilir.

Oysa dikkat edilmesi gereken bir önemli nokta, anayasanın cumhurbaşkanına Meclis'i feshetme yetkisi tanıyan maddesinde öngörülen 45 günlük sürenin de çalıştığıdır. Ağırdan alanlar, bir süre sonra, anayasal zorunluluk yüzünden istemedikleri bir durumla karşı karşıya kalabilirler.

Hükümet kurulmasının tarafların ağırdan alması yüzünden gecikmesi ülkeye pahalıya mal oluyor. Belirsizlik en büyük etkisini ekonomi üzerinde gösteriyor. Siftah yapmadan kepenk kapatan esnafın sesi çıkmasa da, İstanbul ve Ankara sanayicisi "Batıyoruz" çığlıkları koparmaya başladı. Döviz girdilerinin üçte birini teşkil eden turizm sektörü, mevsime girildiği halde, cansızlığını sürdürüyor.

Hükümetin garabeti yüzünden ekonomi komaya girmişken, DSP'li bakanlar etkileri kalıcı kararların altına imza atmaktan çekinmiyorlar. NATO'nun istediği üslerin tahsisi sessiz sedasız gerçekleşiverdi. Enerji ve elektrik santrali ihaleleri sonuca vardırılmak üzere. Bazı büyük ihalelerin bu hükümet döneminde sona erdirilmek istendiği yolunda duyumlar alınıyor. Yıllardır sürüncemede kalan bir çok konu, sanki acelesi varmış gibi, azınlık hükümeti eliyle sonuçlandırılmak isteniyor.

Bir örnek olsun diye kaydedelim: Beş yıl önce çıkan yasasında yapılması öngörülen frekans tahsisini, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) çeşitli gerekçelerle, bugüne kadar gerçekleştiremedi. Ülke çapında veya yerel yayın yapan televizyon kanallarıyla radyolar yıllardır frekans ihalesi açılmasını bekliyorlar. RTÜK beş yıldır bekleyen ihaleyi bu ara döneme sığdırma telâşına girdi. Trilyonluk ihalelerin, ihaleye katılmaya hak kazanan şirketlerle ilgili bürokratik hazırlıkların, 'topal ördek' durumundaki bir hükümet döneminde yapılacak olmasını anlamak da, en önemli kararı yeni hükümeti bekleyen başbakanlık bürokrasisine verdirmek istemeyi iyi niyetle yorumlamak da mümkün değil.

Tarafların hükümet öncesi gözlerini Meclis başkanlığına diktikleri gözden kaçmıyor. Geçen dönemde, RP muhalefeti yüzünden, başkanın en kalabalık gruptan seçilmesi teamülü bozulduğu için, DSP, "Meclis başkanı ille benim üyelerimden biri olacak" diyemiyor. Meclis başkanlığı gibi önemli bir koltuğu sol bir partiye bırakmanın vebali de diğer partileri düşündürüyor. Kendi haline bırakıldığında, Meclis'in, başkanını da hükümeti de, DSP dışındaki bloktan oluşturacağı belli. Ancak, tırmandırılan yapay bunalımlar, DSP'yi 'anahtar parti' haline getirdi. 2 Mayıs günü Meclis'te yaşananlardan sonra, MHP dahil hiçbir parti, DSP'yi dışlayıcı bir formülü düşünemiyor bile. Bu durumdan yararlanarak, DSP'nin, hükümette belirleyicilik göreviyle birlikte Meclis başkanlığını da eline geçirmesi kolay olabilir.

Hükümet kuruluşunu ağırdan alması DSP'nin akıllıca uyguladığı bir manevra sözün kısası, bir tür satranç hamlesi; önümüzdeki hafta başında üçüncü ve ardından son turu yapılacak başkanlık seçiminde istediği sonucu almaya yarayacak bir pazarlık kozu... Diğer partilerin gözünün içine bakması, kendi aralarından bir hükümet çıkarma arayışı içine girmek yerine "Önce DSP" demeleri, Bülent Ecevit'i vazgeçilmez bir siyasi aktör konumuna getirdi.

Piyasalar bekleyiş içinde; ülke için hayati önem taşıyan konular sürekli ertelenirken yılların birikimi sorunlar, DSP ideolojisini ön planda tutan tercihlerle, alelacele sonuca ulaştırılmak isteniyor.

Bu oyuna gelmemek lâzım.


 

koru@turnet.net.tr


  14 Mayıs 1999 Cuma


Hükümetin garabeti yüzünden ekonomi komaya girmişken, DSP'li bakanlar etkileri kalıcı kararların altına imza atmaktan çekinmiyorlar. NATO'nun istediği üslerin tahsisi sessiz sedasız gerçekleşiverdi. Enerji ve elektrik santrali ihaleleri sonuca vardırılmak üzere. Bazı büyük ihalelerin bu hükümet döneminde sona erdirilmek istendiği yolunda duyumlar alınıyor. Yıllardır sürüncemede kalan bir çok konu, sanki acelesi varmış gibi, azınlık hükümeti eliyle sonuçlandırılmak isteniyor.


 

|| ANASAYFA || GÜNDEM || POLİTİKA ||
|| DÜŞÜNCE || YAZARLAR || SERBEST KÜRSÜ ||
|| AÇIK OTURUM || LİNKLER ||
|| YENİ ŞAFAK'a Mesaj ||


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© 1998 ALL RIGHTS RESERVED