Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Habere melodi cilâsı, ama...Yayın organlarının kitleleri etkileme ve alışkanlıklarını değiştirme işlevini gerektiğince değerlendiremeyenlere karşı, Karl Marx'ın sorduğu "Matbaanın, hatta baskı makinelerinin olduğu bir çağda İlyada mümkün müdür? Matbaanın doğuşuyla birlikte, şarkı söylemenin, hikaye anlatmanın, hatta derin derin düşünmenin geçerliliğini yitirmesi kaçınılmaz değil midir?" sorusu iyi bir yanıt niteliği taşıyor aslında... Kuşkusuz Marx, tv'nin icat edildiği döneme yetişseydi, çok daha büyük tehlikelere dikkat çekecek, izleyenleri yönlendiren ve sihirli değnekle dokunarak kamuoyu oluşturma gücünü elinde bulunduran 'tv' paradoksunun yeterince anlaşılmadığından dem vuracaktı... Evet televizyon, işlevi ve mesaj verme yöntemi açısından yazılı basından oldukça farklı bir söylem, perspektif taşıyor. An be an değişen görüntüler dünyası olarak niteleyebileceğimiz televizyonda çoğu zaman, görüntüler ruhlara işleyen kıvrak cıngıllar, görüntüyü destekleyen duygusal melodilerle tamamlanıyor. Özel televizyonculuk rekabeti de beraberinde getirdiği için, büyük bir maratonun yarışçıları konumundaki televizyonlar, yayınladıkları her şeyi daha çekici kılmak amacıyla, her zaman prim yapan 'duygu'yu kullanıyorlar. İşte geçtiğimiz akşam hemen bütün kanalların üçüncü gündem maddesi, Devlet Bahçeli'nin Diyarbakır'a gidişi ve HADEP'li Belediye Başkanı'nın konuşmasını alkışlamasıydı. Bütün kanalların verdiği bu haber, Show'da ise farklı bir cila ile, Mahsun Kırmızıgül'ün 'Hepimiz Kardeşiz' şarkısının duygusal ezgileri eşliğinde yansıdı ekrana... Haberleri ya da diğer programları melodilerle alınır hale getirmeye tamam da, bunu izleyiciye rahatsızlık vermeden yapmak daha doğru değil mi?
oalbayrak@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|