YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

CHP'de kurultay zamanı

Sürekli kurultaylarıyla ünlü CHP'de bu hafta sonu kozlar yeniden paylaşılacak ve genel başkan ile parti meclisi için seçim yapılacak... Bu arada, "Biz yenilikçiyiz" görüntüsünü vermek isteyen hizipler, yürüttükleri atölye çalışmalarının sonuçlarını veya kendilerine yakın duran bilim adamlarının hazırladığı raporları, yeni bir formüle sahip olduklarını ispat için, piyasaya sürecekler... Sözün kısası, CHP'de yine kurultay zamanı...

'Kurultay' sözcüğü ilk telâffuz edildiğinde, kulağı bayağı delik bir dostum, "Araştır bakalım" dedi bana, "Bülent Bey şu sıralarda doktorlara göstermiş mi kendini?" Bu dostum, aylardan beri, "CHP kendisini Ecevit'in sağlığına endeksledi" deyip duruyordu zaten; CHP'de şu sıralarda kurultay kararı alınması, hiç değilse benim dostumun aklına, Ecevit'in sağlık sorunlarının artacağı ihtimalini getiriyor...

Ben ise, durduk yerde kurultay kararı alınmasını, o her zamanki kuşkuculuğumla, 'seçim' hazırlığı olarak görme eğilimindeydim. CHP'de politika, parti Meclis dışı kaldığı için, şu sıralarda fazla önemli değil; "Altan Öymen ve arkadaşları, bir dahaki seçime kadar, kendilerini nasıl olsa eskitir, eskilerin mumla aranacağı bir hale sokar" düşüncesi hâkimdi yönetimin muhaliflerine... Şimdi rehavetlerini üzerlerinden atıyorlarsa, bu, beş yıl sonra olacağı varsayılan seçim tarihinin erkene çekileceği beklentisiyle ilgili olabilir...

Ben, MHP'de olanlara ve Devlet Bahçeli'nin hareketlerine bakarak, "FP dâvâsı sonucunun geniş kapsamlı bir ara seçimi zorlama ihtimali var" tezini buraya yazdıkça, bir dostum, "Yanlış" deyip duruyor. Ben de tezime esastan itirazı olduğunu sanıp üzerine varmıyorum. Geçen akşam, bir dâvette yanyana düşünce görüşlerini etraflıca öğrenme fırsatı buldum. Meğer şunu söylemek istermiş: "Eğer çok sayıda koltuk boşalmış olacağı için seçim yapılmak zorunda kalınırsa, bu dar kapsamlı bir ara seçim olmaz, genel seçime dönüşür. Öyle bir seçimin sonuçları da, bir-iki parti dışında, senin öngördüğünden daha keskin olur..."

Bizim böyle konuştuğumuzu duyan bir yüksek ekonomi bürokratı, "Ne diyorsunuz siz" diye sesini yükseltti; bütün titizliğe rağmen temel dengeleri şimdiden zedeli, hedefleri tutturulamamış istikrar tedbirleri paketi darmadağın olurmuş bir seçim durumunda. "Türk ekonomisi batan sekiz bankayı taşımakta zorlanıyor, öyle bir durumda 38 bankanın yükü sırtımıza biner" dedi... "Seçime gidilirse, senin tahmin ettiğin gibi ara seçim değil genel seçim olur bu" diyen dostum, gülerek, "İşte, seçime gidilirse bu yüzden gidilecek ya!" deyiverdi...

Böyle bir ihtimal için bu hükümetin ülke üzerinde söz sahibi yaptığı kişi ve kurumların onayı alındı mı bakalım? Bu soruyu dostum benim kadar nâzik sormadı; o doğrudan, "Carlo Cottarelli ne der bu işe?" dedi...

Altan Öymen ve Tarhan Erdem ikilisi genel başkan ve genel sekreter olarak CHP'de yönetimi ele aldıklarında, birinin Milliyet yazarı, diğerinin de Doğan Medya Grubu danışmanı olmalarından hereketle, "Aydın Doğan herhalde oyunu CHP'den esirgemez?" esprisini yapmıştım. Bir gariplik de, Öymen-Erdem yönetimine muhalif olduğu bilinen Fikri Sağlar'ın da Milliyet bordrosundan maaş almasıydı. Ben bunu yazdıktan az sonra, Altan Bey ve Fikri Bey yazarlığı bıraktılar, Tarhan Bey'in grupla irtibatını daha önce kopardığını öğrendim...

Ancak, CHP çevreleri, özellikle kongreye aday olarak gitmeyi düşünen öndegelen kişilerin etrafı, şimdiki yönetIimin eski bağlarını olağanüstü ciddiye alıyorlar. Nereye gitsem, CHP konuşulurken bunoktaya mutlaka değinildiğini görüyorum. Meğer Fikri Sağlar da, durduk yerde, Altan Öymen ve Tarhan Erdem ile birlikte hareket etmeye başlamış... İlk yazan ben olduğum halde, konunun böylesine dallanıp budaklanması, bir sol partinin bir medya patronuyla doğrudan ilişkilendirilmesi beni bile rahatsız ediyor...

İnsanların ağzı torba değil ki büzesin... "CHP kurultayı olacak da gazeteci milleti tavır koymayacak" dedi bir CHP'li... Hasan Cemal'in kulislerde dolaşıp izlenim yazıları yazmak yerine zamansız izne çıkması dikkat çekici. "Cumhuriyet de büyük medya gruplarının girdabına kapıldı" diyen de duydum... Sabah Grubu, Zafer Mutlu-Deniz Baykal yakın ilişkisi sebebiyle, her defasında 'Baykalcı' bir çizgi izlemiştir; o bile şimdi farklı bir limanda demirli duruyor... Her önemli kararı öncesinde Sabah'a uğrayıp görüş alan Deniz Bey, bu defa, "Zafer'e ulaşamıyorum" şikâyetlerinde...

Biz 'ara seçim' veya 'erken seçim' beklentilerini ihtiyatla dile getirirken, bazıları "Göreceksiniz, belediye seçimlerini de yenilemek isteyecekler" iddiasında... CHP'de yönetimin arkasında oluşan muazzam desteği bunu da içeren kapsamlı bir kan değişikliği arzusuna bağlıyorlar... Şimdiye kadar hiç duymamıştım: ANAP'la yakından ilişkili BOTAŞ'ın, Melih Gökçek ile, gazetelerin Ankara ekleri aracılığıyla sürdürdüğü kavga EGO hesaplarına ipotek konulmasıyla keskin viraja girdi ya, olup bitenin arkasında, enerjiyle yakından ilgilenen bazı medya gruplarının doğalgaz iştahı yatıyormuş... Meğer doğalgaz dağıtım şebekesinin belediyeden alınıp özel sektöre verilmesi projesi yürürlükteymiş...

Kurultay günü yaklaşsın, CHP'den daha ne dudak uçuklatıcı haberler ulaşacak, hep beraber okuyacağız...


25.EYLÜL.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...