YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Türkiye'nin geleceği eğitimde

 
Türkiye'de olduğu gibi, eğitim, etik değerlere yer vermezse, insanı geleceğe hazırlamada büyük bir başarısızlığa uğrar.

 

Oruç ayının son iftarını Büyükşehir Belediyesi'nin kültür etkinliklerini düzenleyen şirketinin yöneticisi Cengiz Özdemir verdi.

Özdemir, Hilmi Yavuz'dan Beşir Ayvazoğlu'na, İlber Ortaylı'dan Mehmet Altan'a kadar çok sayıda aydın ve akademisyeni bir sofrada buluşturdu.

İkiz Özdenörenler gibi, kültür ve sanat dünyamızın öncüleri ikiz Hatemiler'le sohbet ederken, Kezban Hatemi "Türkiye'nin geleceği eğitimde, Selva Los Angeles'teki üniversitesine alıştı mı" diye sordu.

Gerçekten Türkiye'nin geleceği eğitimde. Bir ülkede eğitime yatırım o ülkenin geleceğine yatırımdır. Ülkelerin gelecekteki başarısı, bugünden eğitime yaptıkları yatırımlara bağlıdır.

Bir toplumda eğitimin meyvaları herkese kolaylıkla ulaşır.

Marshall Mc Luhan, "Sınıf Haline Getirilmiş Kent" isimli kitabında, kentte ne olup bittiğini öğrenmek için, öğrencilere sınıfta hocaları dinlemek yerine, mahallelere dağılıp, kentin her köşesinde yaşayan insanlarla konuşmalarını öneriyor.

Mc Luhan'ın kenti sınıf haline getirdiği gibi, biz de dünyayı sınıf haline getirmeliyiz. En güçlü ve en büyük üniversite dünyadır. Dünya da en sağlıklı olarak dünyada öğrenilir. Türkiye'nin gücü dünyayı bir üniversiteye dönüştürdüğü oranda artar.

Eğitim teknik bilgi verme yanında sağlam bir kültürel altyapıya dayanır. Bu yüzden eğitim, herşeyden önce hayatın anlamıyla birlikte amacını da kavramaya dönük olmalı.

Türkiye'de olduğu gibi, eğitim, etik değerlere yer vermezse, insanı geleceğe hazırlamada büyük bir başarısızlığa uğrar. Mimarlık ya da hukuk, öğretilen konu ne olursa olsun, onun metafizik temelleri gözardı edilirse, eğitimin amacına ulaşması mümkün değildir. Böylesine bir eğitim politikasının kişi, toplum ve ülke için bir değeri olmaz. Çünkü din, varoluşun kaynağı, hayatın sebebi, ölümün de anlamıdır.

Toplumun kendini bulması, kişinin kimliğinin bilincine varması, ülkenin gücünü kavraması, dünya ile ötedünya arasındaki perdeyi kaldırmayı bilmeyle doğru orantılıdır.

Ötedünya, dünyayı meyvanın çekirdeği içinde taşıdığı gibi taşır.

Anadolu insanı, başka kültürlerle bir arada bulunmadan, kendi kültürünü daha derinden kavrayamaz. Aslında birey ya da toplum başka bir kültürü anlamaya çalışmadan, kendi kültürüyle yüz yüze gelmez.

Türk toplumunun Cumhuriyet'in ilk yıllarında olduğu gibi, kendi kültürünü inkâr ederek, Batı kültürüne dört elle sarılması, Türkiye'yi geleceğe taşımaz.

Anadolu insanı Cumhuriyet'le kılık ve kıyafetini değiştirdi. Ancak kılık ve kıyafet değiştirmek hiç bir zaman kimlik değiştirmek anlamına gelmez.


11.OCAK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...