T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kayalar'ın adaylığı ANAP için bir şanstır!..

Lütfullah Kayalar'ın nihayet "Ben ANAP Genel Başkan adayıyım" demesi, Türk siyasetine nefes aldırabilir..

Türkiye'de "Değişim" ve "Vizyon" kavramlarını siyaset sözlüklerimize sokan Turgut Özal'ın ANAP'ı, şu anda acınacak durumda..

Lütfullah Kayalar'ın çok önemli bir gözlemi var:

-ANAP sadece oy kaybetmedi.. ANAP, vizyonunu da kaybetti!..

Özal-sonrası dönemde ANAP'ın yönetimine sahip olan Mesut Yılmaz'dan, kamuoyunun belleğine kazılan ne tür bilgiler kalmış olabilir?..

-Temizlik mi?
-İcraat mı?
-Başarı mı?
-Demokratlık mı?
-Sivillik mi?

Turgut Özal'ın, altını çizerek vurguladığı bir gerçek vardı:

-ANAP diğer partilere benzerse, Türk demokrasisi raydan çıkabilir!..

Ne yazık ki, bu "kötü ihtimal" gerçekleşti..

Mesut Yılmaz yönetiminde ANAP, hızla eskidi ve diğer partilere benzedi..

Mesut Yılmaz'ın modeli Özal'ın vizyonu ve değişimciliği değil, Süleyman Demirel'in statükoculuğu oldu.

Düşünün ki Turgut Özal, ANAP'ın başında sadece 6 yıl kaldı.. Turgut Özal'ın aktif siyasi yaşamı ise, sadece 1983-93 arasındaki "10 yıl"dır..

Bu kadar kısa bir sürede, Türkiye'de görülen her alandaki reformları ve değişimin çapını bir düşünün..

Mesut Yılmaz ise, 1983'ten beri bakan olarak siyasetin içindedir.. 1991'den başlayarak başbakanlıklar yapmıştır.. Halen de, başbakan yardımcısıdır..

Düşünebiliyor musunuz?

Özal'ın 10 yıllık siyaset hayatında yaptıklarını ve Mesut Yılmaz'ın 18 yıllık siyaset hayatında yapmadıklarını, bir karşılaştırın..

"28 Şubat post-modern darbesi"nin atanmış başbakanlığında yaptıklarını bir hatırlayın Mesut Yılmaz'ın..

Neresinden tutalım ki?

Özelleştirmelerin yozlaştırılmasını ve "banka-medya-siyaset" ilişkilerinin kokuşmasını mı hatırlatalım?

Son siciline bakın..

Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin girmesi için gerekli çalışmalardan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak girdi Ecevit Hükûmeti'ne..

Ve, RTÜK'te, Milli Güvenlik Kurulu'na kontenjan tanınmasını öngören ünlü yasanın mimarı konumunda..

Mesut Yılmaz'ın hiç elinden bırakmadığı Enerji Bakanlığı'nın icraatına ilişkin, çeşitli renklerdeki dosyaları bir kenara itelim..

Peki şu "ekonomik kriz"le ve "görev zararları" ile, hiç mi ilişkisi yok Mesut Yılmaz ANAP'ının?

ANAP neye karşı, kimin için mücadele etti..

Statükoya, yoksulluğa, her çeşit bağnazlığa ve kökten-devletçiliğe karşı, çağdaşlık, özgürlük, sivillik ve serbest rekabet için mi mücadele verdi?

Ama siz de biliyorsunuz..

Mesut Yılmaz'ın bilinen tek mücadelesi, son dönemde, Tantan'a ve kokuşmuşlukla uğraşan savcılara karşı verilmiştir..

Daha açık söyleyelim:

Şu anda Mesut Yılmaz, Hükûmet'i de, siyaseti de bıraksa, bir "dar çevre" dışında kimse bundan etkilenmez..

Ama Kemal Derviş Hükûmeti bıraksa, ekonomi de, siyaset de alt-üst olur..

Böylesine siyasi hiçliğe dayalı bir ağırlığa (veya hafifliğe) geldi ANAP..

Lütfullah Kayalar'ın "Değişimciler" adına bayrak açması, ANAP için de, Türk siyaseti için de bir şanstır, bir fırsattır..

Ama ANAP delegeleri bu şansı değerlendirebilecek mi?

Bu mesele, Kayalar'ı ilgilendiriyor.

ŞAKA

Sezer faktörü!..

Cumhurbaşkanı Sezer, "hukukun üstünlüğü"ne verdiği önemi, bir kez daha kanıtladı.

Tekelleşmeyi pompalayan ve basın özgürlüğünü kısıtlayan RTÜK Yasası'nı, veto etti..

Bu durumda "Tekel Medyası"nın yapacağı tek şey var:

RTÜK Yasası'nı Alman Cumhurbaşkanı Rau'ya imzalatsınlar..

Ama o da zor galiba..

Çünkü sade Ankara'da değil, Berlin'de de hakimler var!..

ÇAĞ-DIŞILIK

Baş-örtüsü harekâtı bitmelidir!..

Pazar günü yapılan "Öğrenci Seçme Sınavı"na, başı-örtülü kız öğrencilerin girmesi yasaktı..

Bu sınavdaki sorulara baktık..

Acaba, baş-örtüsü yasağının bilimsel açıklamasına yardım edecek bir soru var mıydı?

"Sözel Sorular" arasında bulduk aradığımızı..

63'üncü soru ve cevap şıkları şöyleydi..

SORU- Türkler'e karşı Bizanslılarla ittifak isteğinde bulunan Papa, Fatih'in İstanbul'un yerli halkına inanç özgürlüğü veren kanunlarını okuyunca, "Osmanlı oğlu işte şimdi zaferi kazandı" demişti..

Fatih'in sözü edilen bu hareketi, aşağıdaki savaş türlerinden hangisine örnektir.

A) Psikolojik Savaş B) Genel Savaş
C) Sınırlı Savaş D) Teknolojik Savaş
E) Ekonomik Savaş..

Evet sayın okurlarımız..

"Yerli halkın inanç özgürlüğü"ne dönük hareketleri, YÖK, bir çeşit "savaş" olarak niteliyor..

Doğru cevap, "A" şıkkı..

Yani bu bir "psikolojik savaş"mış..

2001 yılında aynı soruyu, baş-örtüsü konusunda sorsanız, ne cevap alırdınız?..

-Bu bir post-modern savaştır!..

Akıl, mantık ve bilim, bu savaşın artık sona erdirilmesini gerektirmiyor mu?


19 Haziran 2001
Salı
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED