T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kartele bir tokat da Sezer'den

Buna ihtimal vermiyorlardı; Cumhurbaşkanı RTÜK yasasını veto edince şaşırdılar, dağıldılar...

Bakalım nasıl tepki verecekler!

"Cumhurbaşkanı dincileri sevindirdi" mi?

"Şeffaflığa Çankaya darbesi" mi?

Veto edilen yasa, medya patronlarına hem bir televizyon kuruluşunda yüzde 10'dan fazla "hisse" sahibi olma, hem de kamu ihalelerine girme imtiyazı tanıyordu.

Üstelik, ihdas edilen yeni cezalarla (hapis ve astronomik para cezaları), basın özgürlüğüne ağır bir darbe indiriliyordu.

Cumhurbaşkanı, bu cezaları "ağır" buluyor.

Biliyorsunuz, mezkur yasanın 4. maddesine göre, "Halkı umutsuzluk ve karamsarlığa sevkeden yayınlar" yasaktı. Yani hükümet, kendisine yönelik eleştirileri, "halkı umutsuzluk ve karamsarlığa sevkediyor" gerekçesiyle "şiddetle" cezalandırabilecekti.

Cumhurbaşkanı bu maddeye "mim" koyuyor:

"Bir yayının korku salacak ya da karamsarlık ve umutsuzluk duygularını körükleyici nitelikte olması kişilere göre değiştiğinden, bu ilkelerin belirgin olmadığı, nesnel içerik taşımadığı açıktır. Belirtilen ilkelere aykırı yayın yapılması, Yasa'nın 33. maddesi uyarınca yüksek tutarlarda para cezaları uygulanmasını gerektirmektedir. Belirgin ve nesnel olmayan ilkelere uyulması zorunluluğu, yayın kuruluşlarında tedirginlik yaratacak, radyo ve televizyonların doğru ve yansız yayın yapmaları, yurt ve dünya gerçeklerinin halka duyurulmasına engel oluşturacaktır. Böylece toplumun doğru ve yansız haber alma hakkı zedelenecektir."

"Oysa" diyor Sezer, "Ceza hukukunun 'kanunsuz suç ve ceza olamayacağı' temel ilkesinin gereği olarak, yasaklanan ve yaptırım öngörülen eylemlerin açık biçimde, kuşkuya yer bırakmayacak belirginlikte düzenlenmesi gerekir."

Üst Kurul üyelerinin seçimini de akla, vicdana ve hukuka aykırı buluyor Sezer.

Önceki metinde Üst Kurul üyelerinde 'basın, yayın, iletişim ve teknolojisi, kültür, din, eğitim, hukuk alanlarında birikimi' olma nitelikleri arandığını, bu niteliklere yeni metinde yer verilmediğini söyleyen Sezer, yeni metindeki 'mesleki açıdan yeterli bilgiye ve deneyime sahip olma' şartının, önceki metinde öngörülen niteliklere göre yetersiz olduğunu belirtiyor.

"Çünkü" diyor Sezer, "Meslekî bilgi ve deneyim, her zaman radyo ve televizyon yayıncılığı ile ilgili olmayabilir..."

Yasa veto edilmesiydi, "esas duruşun unsurları" ve G-3 Piyade tüfeği konusundaki meslekî bilgi ve deneyimiyle Hüsamettin Tanbay albayım da Üst Kurul üyeliğine seçilebilecekti.

Veto değil bence...

Cumhurbaşkanı'ndan hukuk dersi.

Yerim dar olduğu için, "veto" gerekçesinin diğer önemli ayrıntılarına giremiyorum.

Yolsuzluğun toplumumuzu derinden kemiren bir hastalık olduğunu yineleyip duran ve her fırsatta 'demokratikleşme'nin altını çizen Sezer, yolsuzluğa ve her türlü antidemokratik uygulamaya zemin hazırlayacak RTÜK Yasası'nı, "yeniden görüşülmek üzere" Meclis'e iade etti.

İş bitti mi?

Hayır...

Bundan sonra kartel gazetelerinde Ahmet Necdet Sezer'in hangi kooperatiflere üye olduğunu, kaç evi bulunduğunu, evlerinden hangi rayiçle kira topladığını okuyacaksınız.


19 Haziran 2001
Salı
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED