AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Aman dikkat!.. Filmlerle bozmayalım!

Turuncu dergisi, yazarları etkileyen film, kitap, şehir ve şahsiyetleri ihtiva eden bir anket düzenlemiş. Ankete cevap verirken "yerli" düşünmüştüm, ancak gayet tabii yabancılar da var ve gözardı etmek hata olur.

Filmler arasında hemen aklıma gelen Komplo Teorisi, Akıl Oyunları ve Yeşil Yol sayılabilir fikrimce.

Çok isterseniz, içinde Berlin Duvarı bulunan, soğuk savaş yıllarının casus filmlerini de ekleyebiliriz.

Şimdi diyebilirsiniz ki hangi film, adı ne, casus kim?

Efendim, casus belli.

Ötesini karıştırmayalım, mevzu dağılacak.

* * *

Akıl Oyunları'nı gördüyseniz, başroldeki profesörü hatırlayacaksınız.

Hani Pentagon'la bağlantılı, şu meşhur şifre çözücü.

Koluna yerleştirilen elektronik çip dolayısıyla, her seferinde değişik bir kod numarası görüyordu kolunda.

Ve o şifreyle kapıları açıp haberleşmesini tamamlıyordu.

Geçenlerde bir arkadaş o filmi almış, şuna bir bakalım dedi.

Daha önce görmüştüm ama tekrarında faide mülahaza ettim.

Ne var ki sonuna kadar seyredemedim.

Filmin bir yerinde hiç ummadığım bir şey oldu.

Daha önce dikkatimi çekmemişti.

Çekmesine de imkan yoktu.

* * *

Efendim, mesele şu:

Cep telefonunu kaybedersiniz de yenisini alırsınız ya...

İşte ben de öyle yapmıştım.

Yalnız kendim almamış, o bahsettiğim arkadaş benim için gidip bir telefon almıştı sevabına.

Filmden koptuğum dakika, profesörün kolundaki kod numarası ile benim yeni telefon numaramın aynı olduğunu farkettiğim andı.

Gece vakti, alaca karanlıkta, metruk binaya girerken, kolunu ışığa tuttu ve oradaki numarayı kodladı.

Aynı anda, benim telefonun çalabileceğini zihnimden geçirdim ve irkildim.

Neyse ki sadece demir kapı açıldı, profesör içeri girdi...

Sonra ne oldu hatırlamıyorum.

Aldı beni bir düşünce.

Bu nasıl rastlantıdır?

Bu işte bir bit yeniği aranmalı mıdır, aranmamalı mıdır?

Yoğurdu sarmısakladıktan sonra mı saklamalıdır, yoksa soğanı iyice öldürüp, profesörün yanına mı gömmelidir?

Buradan ne gibi komplo teorileri üretilebilir?

Akıl Oyunları'ndan Komplo Teorisi adlı filme, oradan da Yeşil Yol'a ulaşılabilir mi?

Aralarında mantıklı bir bağlantı var mıdır?

Eğer öyleyse, vaziyet kötüden öte demektir!

Bu konuyu Taha Kıvanç'a danışsam iyi olacak.

İKİ CÜMLE

Akıl Oyunları'ndan iki güzel cümle:

- Yorum yapmak, olayı kenardan izleyenlerin lüksüdür.

- Hayatta hiçbir şeyden emin olamazsın. Emin olduğum tek şey bu.

VAKTİNDE GEL

Ailesiyle memleket turu yapan bir arkadaşımız, Konya'ya ulaştığında Mevlana'yı ziyaret etmek istemiş fakat vakit akşama yaklaştığından girememişler.

Müzelerin kapanış saati var mâlûm.

- Hz. Mevlana "Gel, ne olursan ol gel" demiş; davete uyduk da gittik, diyor.

Evet, ne olursan ol gel ama, vaktinde gel.

Geç kalma.

HER ŞEYİN YERİ VAR

Cumhurbaşkanı Sezer, Kosta Rika'nın Tel-Aviv'de yerleşik ve Türkiye'ye de akredite Büyükelçisi Goldenberg'i kabulü sırasında, gazetecilerin soru isteklerini "Soru almıyorum" diyerek geri çevirdi.

Haberin özeti bu.

Büyük ihtimal, birçok gazete bu haberi es geçecek.

Sıradan bir kabul.

Büyükelçi güven mektubunu sunuyor, Sezer de alıyor.

- Efendim soru...

- Hayır!

Elbette hayır!

Yahu kardeşim, neyi soracaksın?

Mektupsa işte sunuldu, alındı. Adam zaten Tel-Aviv'de mukim.

Türkiye'ye de akredite.

İkisini birden aradan çıkarıver demişler, hepsi bu.

Başka bir konuda soru sorulacaksa, Büyükelçi yanında Irak'ı, ya da şunu bunu konuşmak olmaz, ayıptır.

Şu gazeteciler de nerede nasıl davranılacağını bilemiyor bazen.

Her şeyin yeri var, zamanı var oysa.


3 Eylül 2003
Çarşamba
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED