AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Ben yine aynı yoldayım

Kızılırmak Grubu'nun solisti İlkay Akkaya'nın "Yine" adlı üçüncü solo albümü Ada Müzik'ten çıktı. Bir süre Grup Yorum'un da solistliğini yapan Akkaya, yeni albümünde başkaldırışı geri plana itip biraz daha romantizm ağırlıklı çalışmış gibi ama o, gelişip dönüştüğünü kabul etse de, muhalif kimliğini geri plana çektiği görüşüne katılmıyor.

  • ÖMER ÇAKKAL
    Kürtçe Müzik'in serbest bırakılmasını en fazla savunan sanatçılardan biri sizdiniz. Şimdi yasaklar kalktı. Albümde neden Kürtçe parça yok?

    Kürtçe parça okumak, solo albümlerimde bir gelenek değil. Kürtçe benim anadilim değil zaten. Dolayısıyla tam diyalektiğiyle Kürtçe kullanımım hiç söz konusu olmadı. Grupta ise arkadaşlar tarafından çalıştırıldıktan sona Kürtçe okuyordum. Çünkü bu benim politik duruşumla ilgili birşeydi. Şimdilerde Kürtçe müziğin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı. Kürtçe bilen sanatçılar bunu zaten yapıyorlar. Yani bu konuda benim misyonum tamamlanmış gibi.

    Önce Yorum'da, 1990'dan itibaren ise Kızılırmak Grubu'nda hep bir ideolojinin ya da kitlenin sesi oldunuz. Bir kesim tarafından dinlenilme, oraya hapsolma korkusu yaşamadınız mı hiç?

    Hayır öyle bir korku yaşamadık. Duruşumuz belli çünkü. Şarkılarımıza da daima o pencereden baktım. Başlangıçta bizi, daha çok bizim gibi düşünenler dinledi. Ama zamanla bizim gibi düşünmeyenler de Kızılırmak ya da İlkay Akkaya dinlemeye başladı. Bu da güzel birşey tabiî. Bu açıdan öyle bir kaygı yaşamadım hiç. Sonuçta biz kendimizi böyle ifade ediyoruz.

    'Beni başkaları da dinlesin' endişesi de gütmediniz mi?

    Hayır. Öyle bir endişem olsaydı, bu kez onlara hitap etmek için ne yapayımın derdini güderdim. Bu, benim çizgimden sapmam anlamına gelirdi. Ve de hiç dürüstçe olmazdı. Bizi başkalarının dinlemesi, kendiliğinden gelişen bir süreç.

    Toplumların birbiri içinde erimeye yüz tuttuğu son yıllarda, ülkemizde de ideolojiler bir kenara bırakıldı. Yorum ya da Kızılırmak'ın geçmişteki eylem havasında geçen konserleri yok artık. Bu sonuç, sizi ya da müziğinizi bir kenara itti mi ve buna karşılık siz, çevreden merkeze yaklaşma yolunu tercih ettiniz mi?

    Her insan dönüşüyor tabiî. Hani bir söz var, Âşık Daimi'nin: 'Cahiller kendini aklar, kamiller özünü yoklar.' Olaylara böyle baktığınız zaman daha insancıl oluyor. 'Kendimle barışığım ya da hiçbir şeye pişman değilim' diyenlere inanmıyorum ben. Bu konuda genel olarak bakış açım bu. Konserlere gelince, hâlen o ses getiren konserler sürüyor. Bu konserlerin basına yansımaması, eski havanın dağıldığına işaret olmamalı. İdeolojiler konusunda şöyle düşünüyorum: Tüm dünyada sisteme karşı gelme iddiasındaki tüm hareketler, fikirlerini ciddi temellere oturtmak zorundalar. Bir de günümüzde haktan, hukuktan, adaletten bahsetmek çok demode oldu. Bunlardan söz etmeye başladığınızda size 'Bırak şimdi bunları' diyorlar. Artık yükselen değer hazcılık. Ve bu dünyanın sonunu getirecek. Toparlayacak olursam, biz merkeze yaklaşmadık, merkez bize yaklaştı. Ben özgürlük dediğim için, Kürtçe okuduğum için ceza alıyordum. Şimdi yine aynı şeyleri yapıyorum ama bunlar suç olmaktan çıktı.

    TRAVMALAR SEVGİ DOĞURDU

    Sizi hayranlıkla takip eden büyük bir kitle var. Aralarından bazıları oldukça fanatik. Dinleyici kitlenizle kurduğunuz bu iletişiminin temelleri nasıl atıldı?

    Kızırlırmak'ın kuruluşu sırasında Doğu'da bir çatışma hali vardı. Bu süreçte biz durduğumuz nokta itibariyle, çok rahat çalışamadık. Konserlerimiz birçok defa engellenmeye çalışıldı ya da engellendi. 8 yıl böyle geçti. Dinleyicilerimizin albümlerimizden haberdar olması bile, bir fısıltı yoluyla oldu. İşte bu toplumsal travmaların yaşandığı dönemde konserlerde bir araya gelemesek bile, bizi takip eden insanlarla gerçek bir dost ilişkisi oluştu aramızda. Ben bu sevgiyi ona yoruyorum.

  •  
    Jolie dünyayı kurtarıyor
    Tomb Raider serisinin ikinci filmi Yaşamın Kaynağı'nın başrol oyuncusu Angelina Jolie, Çeçenistan'dan Afrika'ya yaptığı gezilerde kazandığı 'mazlum dostu' imajını yitirdi.
    Gelenek ve yenilik
    Gelenek ile bağlarını koparmadan yeni projelere imza atmayı başaran Kırklar, genç isimlere sayfalarını açarken, olgunluk dönemi eserlerini veren şair ve yazarları sayfalarına konuk ediyor. Değerli yazarların denemelerinin yer aldığı sayıda, Emine Edibe, İsmet Özel'in "Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak" başlıklı şiirini, Saadettin Acar da Rasim Özdenören'in bütün eserlerini inceliyor. Yusuf Kaplan, "sanat ve hayat" ilişkisini inceleyen uzun soluklu bir yazıyla Kırklar'da. Mustafa Armağan, St. Petersburg şehrini anlatıyor. Bilgi tel: 0212 295 7 1 03
    Ertuğrul'un ocağında
    Türk Edebiyatı dergisi bu ay şair Yahya Akengin'i okuruyla buluşturuyor. Şiirlerini Hisar dergisinde yayınlamaya başlayan Akengin'le, Mehmet Nuri Yardım'ın gerçekleştirdiği konuşma hayli ilgi çekiyor. Yahya Akengin dosyasına Ahmet Özdemir, Sadettin Elibol, İlknur Dönmez birer yazı ile katılıyorlar. Bir gelenek haline gelen Söğüt ziyaretleri dolayısıyla İsa Kocakaplan'ın kaleme aldığı "Ertuğrul'un Ocağında Uyandık" başlıklı yazı da sayıda dikkat çekiyor. Bilgi tel: 0 212 526 16 15
    5 Eylül 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED