Çorbada tuzumuz olsun istedik. Şampiyonluklar her yıl kutlanabilir. Böyle bir fırsat var. Ama 100. yılı kutlamak her kula nasip olmaz. İkisi birarada da öyle. Bunu görebilen ve yaşayan Beşiktaşlılar'ın ayrıcalığı var. Hele katkısı olanların 100 yıl sonra da tarih kitaplarında anılacak olması, onları bir anlamda ölümsüz kılıyor. İşini iyi yapan BJK Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Serdar Bilgili ve arkadaşlarına önerimi bir kez daha yineliyorum. Bu dev bayrak, nesilden nesile miras bırakılabilecek şekilde değerlendirilebilir. Bu formayı satın alabilen her Beşiktaşlı, çocuğuna, torununa, onların da torunlarına bırakabileceği değerli bir şeye sahip olacaktır. Nasıl yapılabileceğini ben de bilmiyorum. Ama bir hazır giyim firması ile anlaşıp bu işi çözebilirler diye düşünüyorum.

DERSİMİZ LUCESCU

Kulüplerimiz yıllardır sınır ötesi transferlerinde hem başarıyı yakalamak, hem de Avrupa ve Dünya'daki gelişmelerden haberdar olmak için yabancılar getirmiştir. İçlerinde iyisini de gördük, kötüsünü de. Önemli olan hepsinden de farklı birşeyler öğrenmekti. Sonuçta kendi insanımızın da diğerlerinden çok farklı olmadığı gerçeğini yakaladık. Avrupa'da bir dolu apoletli teknik adama eşdeğerde bir teknik adam çıkararak misilleme de yaptık. O Fatih Terim'dir. Ancak hala birşeyleri atladığımızı bize hatırlatan da Lucescu'dur. Samsunspor ile oynanan maçtan sonra kendisine uzatılan mikrofona bakın neler söyledi "İmparator Fatih Terim'dir. Ben burada bir futbol işçisiyim. Henüz Terim'in yaptıklarını da yapamadım..." Bana göre bu sözler bir imparatorun kişiliğinde üretilebilen sözlerdir. Hala anlamayana davul zurna az...

TAŞDEMİR'İN AYIBI

Süper Lig'te ilginç bir son hafta yaşadık. Biliyorsunuz, küme düşmeye adaylar arasında 3 takım kalmıştı. Sonuçta Altay düştü. İstanbulspor ile oynadıkları maçta yaşanan çirkin olayları unutmak kolay değil. Kaleci antrenörünün maç içinde gole giden oyuncunun peşinden koşması, maçtan sonra da yumruklaşmaya varan olayları, canı yanan bir insanın tepkisi olarak görülebilir mi? Bununla da kalmayıp Başkan Ahmet Taşdemir'in kanıtlayamayacağı bazı açıklamalarda bulunması Altay'ın talihsizliğidir. Yani İstanbulspor bilerek ve isteyerek Altay'a yenilmeli miydi? Var mı böyle bir mantık. Başkanı olduğunuz Altay, İstanbulspor maçını oynayana dek neredeydi? Önce kendi işlerinize bakacaksınız sayın başkan. Sorumsuzluğunuzla Altay'a yara verdiniz.

FENER'İN GÖZÜ AYDIN

Bu lig iki hafta daha oynansaydı Fenerbahçe küme düşerdi. Hesaplar onu gösteriyor. İkinci yarıda oynanan maçların sonuçlarıyla Fenerbahçe averajla kümede kalıyor. Tarihinde yok. Neyse, bu yarayı daha fazla kaşımak istemiyorum. Ancak Fenerbahçe'yi yönetenlerin de tüm başına gelenlerden ders almasını bilmesi lazım. Çünkü kimsenin sabrı kalmadı. Fenerbahçe'ye kurtarıcı diye alınan futbolcuların bildiğini bile unuttuğunu Fenerbahçe'de gördük. Yönetim boşluğundan doğan hatalar yüzünden UEFA hakkını da kaybeden Fenerbahçe'nin hiç olmzsa bundan sonra teknik direktörün işine karışmayacaklarını umut etmek istiyorum. Kendi selametleri açısından bu onların son şansıdır diye düşünüyorum. Kendilerini ancak 2003-2004 sezonunu şampiyon bitirdikleri takdirde kurtarabilirler. Haftalar önce Daum'un Fenerbahçe'ye yararlı olacağı şeklindeki görüşümün bugün de arkasındayım. Yeter ki, işine müdahale etmesinler.

YALAN MEDYA

Lig bitti ya, şimdi çarşaf çarşaf transfer haberleri okuyacaksınız. Herkes herkesi biryerlere yakıştıracak. Tüm ihtimaller gerçek haber gibi manşetlere taşınacak. Amaç günü kurtarmak. Çünkü bu sayfaları her zaman doğruları yazarak dolduramazlar. Fener galiba şunu alacak, Beşiktaş galiba bunu satacak gibi haberler de itibar görmeyeceği için "yalan medya" baş köşeye oturacak. Çünkü yalanı seven, gerçeği sevenden daha çok.

Mutlu olacağınız bir transfer dönemi geçirmeniz dileğiyle... HAFTANIN YORUMU
SALİH SEZER