T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Avrupa, Avrupa, duy sesimizi

BRÜKSEL- Başbakan Abdullah Gül, Avrupa Birliği (AB) tarafından düzenlenen olağanüstü bir zirveye katılmak üzere Belçika başkentinde. Zirveye AB'nin 'şimdiki' 15 üyesinin hükümet başkanları katılıyorlar; Başbakan Gül, zirvenin ikinci günü, zirveye katılan liderlere Irak konusunda Türkiye'nin tutumunu açıklayacak... Savaş tamtamları çalınan bir ortamda 'barış inisiyatifi' başlatan Türkiye, savaş konusundaki global duyarlığın zirveye çıktığı şu sıralar, AB'nin Irak politikasını etkileme gücüne sahip...

Bazı çevreler, ısrarla, Türkiye'nin ABD ile 'tazminat pazarlığı' yaptığını ileri sürüyorlar. Aslında 'savaş' sözcüğünün telâffuzunun bile piyasaları bıçak gibi kestiği, artan petrol fiyatları yüzünden sanayii olumsuz etkilenen Türkiye'nin, savaşı zorlayan ABD'den, şimdiden 'tazminat' istemeye hakkı var; ancak sorun para pazarlığında düğümlenmiyor...

Başbakan Gül, uçağına dâvet ettiği yazarlarla Brüksel yolunda yaptığı sohbette, fazla derinliğe inmeden, Türkiye'nin tereddütlerinin üç noktada düğümlendiğini bildirdi. "Ekonomi yanında, siyasî ve askerî konularda da sorunlar var" dedi başbakan... Yalnız savaş, yüzünden katlanmak zorunda kalacağı ekonomik zararlar değil, savaşın biçimi de, sonrasında Irak'ta nasıl bir yönetim oluşacağı Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor...

"Saddam Hüseyin ve rejimine zerre kadar sempati duyduğum yok..." Abdullah Gül, istenmeyen gelişmeleri önlemeyi de hesaba katarak başlattığı "barış inisiyatifi"nin yanlış değerlendirilmesinden duyduğu rahatsızlığa bu tepki cümlesiyle cevap verdi. Türkiye en geniş sınırlarından birini teşkil eden Irak'ta, ülkenin toprak bütünlüğünü koruyacak istikrarlı bir yönetim bulunması arzusunda. Ancak, bunun, dışarıdan gelen bir güç tarafından, zor kullanılarak ve işgal yoluyla gerçekleştirilmesine kamuoyundan ciddi itirazlar var. Hükümet, bu itirazları hesaba katmak zorunda.

Benzer bir yaklaşım AB'nin çekirdeğini oluşturan ülkelerde de fark ediliyor. Kopenhag Zirvesi ile ortaklık müzakereleri başlatılan eski Demirperde ülkeleri Washington'un yanında saf tuttukları halde, başta Almanya ve Fransa olmak üzere AB'nin önemli ülkeleri 'savaş dışı yöntemler' ile sonuç alınmasından yanalar... Kopenhag'ta Türkiye'ye beklediğini vermekte ayak sürüyen bu iki ülke, ABD'nin ve AB'yi bölmeyi göze alarak başlattığı zorlama operasyonu sırasında yaptıkları yanlışı anlamış oldular... Türkiye'yi NATO'da 'dışlanmışlığa itme' amaçlı girişim de, yine son anda yakalanan sağduyu ile, boşa çıkartıldı.

Dünya bütün değerler sisteminin altüst olduğu ilginç bir dönemden geçiyor. Bu dönemde uyanık olunmazsa, süreç tamamlandığında, yaşamaktan mutlu olmayacağımız çok farklı bir dünya ile karşı karşıya kalacağımız kesin. Bugünün pek çok 'önemli' ülkesi güçleriyle birlikte önemlerini de yitirecek; zaten güçsüz olanlar ise, 'bağımlı' (vasal) konuma düşecekler... Almanya ve Fransa'nın, Çin ve Rusya'yı da yanlarına alarak yaptıkları çıkışların altında bu gerçeği idrak etmeleri yatıyor...

Böyle bir köklü dönüşüm döneminde, tavrıyla gelişmeleri etkileyebilecek 'anahtar' konumdaki nâdir ülkelerin başında Türkiye geliyor. AB, son Kopengah Zirvesi'nde, 'umursamaz' bir tavır sergileyerek, tatmin etmekten uzak bir noktaya oturttu Türkiye'yi. Son NATO manevrasında da, yol açabileceği sorunları iyi algılayamamaktan kaynaklanan yanlış bir tavır sergiledi bazı üyeler. Brüksel'deki görüşmeler ve sunum, bu hataların telâfisini sağlayacak yolda ilginç bir buluşmayı, getirebilir... AB bu şansı iyi kullanmalı.

Türkiye'nin bulunduğu bölgede istikrarlı ve güvenilir bir ülke haline dönüşmesi, NATO ve AB üyesi olarak daha iyi sağlanabilir. Türkiye'nin 'Stratejik ortağı' ABD'nin de, mâceracı davranışlardan vazgeçerek kendini bu gerçeğe ısındırmasında yarar var. Güçlü bir Türkiye, bölgesel sorunları, ancak milyarlarca dolar harcanarak erişebilecek yöntemlere gerek bırakmadan çok daha sağlıklı biçimde çözebilir...

Türkiye'nin ikna girişimlerini sürdürmesi gerekiyor...


18 Şubat 2003
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED