AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Ak Parti'nin yeni dönemi, yeni ittifakları

Aralık'tan başlayarak gelecek dönemin gündemi ve beklentileri netleşmeye başladı. Sadece hükümet değil, toplumun bütün kesimleri için yeni açılım ve politikaların gerektiği bir dönemin kapıya dayandığı anlaşılmaktadır. Öncelikle, Avrupa Birliği temposu düşecek ve müzakere alanları belirginleşmeye başladıkça, üyeliğe taraftar olanlar bile gelişmeleri kritik etmeye başlayacaklardır. Herkes bir ucundan müzakerenin tarafı olacaktır. Türkiye, AB kapısını aralamış olmanın özgüvenini muhataplarına hissettirecektir. İçeride ise, AB üzerinden yani Brüksel patentli reformların adeti azalacağı ve tersine şimdiden sonra daha can sıkıcı konular gündeme geleceği için eskisi kadar kuşatıcı olamayacaktır. Dolayısıyla, iktidar için de AB rüzgarları eski değeri taşımayacaktır.

Bir içe kapanma dönemi değil ama içerdeki sorunların daha öne çıktığı bir trende girilmektedir. Hem hükümetin bu döneme ertelediği (kamu reformu, 2B, YÖK vs.) gibi yasalar; hem de Ak Parti tabanının beklentilerinin odaklandığı sorunlar yoğun bir mesainin habercisidir. Öte yanda, ekonomideki pozitif makro göstergelerin istihdam ve borç stoku gibi temel ünitelere yansıması da beklenecektir. Ülkenin, son yılların en büyük dış borç ödeme programıyla karşı karşıya bulunduğu bir dönemde bunun eskisinden daha güç olduğu da ortadadır.

Sadece ekonomik ve sosyal adımlar değil irili ufaklı bütün gündem maddeleri önem arzetmektedir. Mesela, Yüce Divan'a sevkedilen eski başbakan ve bakanların yargılama süreci de gelecek dönemin gündemine damgasını vuracak ve Ak Parti'yi "yolsuzlukla mücadele" konsepti açısından ilgilendirecektir. Tıpkı, TMSF'nin elindeki batıkların tahsilatı sorunu gibi... Bir sorunu çözmek için atılan her adım hükümeti bir şekilde o sorunun parçasına haline getireceği için, sonuçsuzluk veya toplumdaki beklentilerin karşılanamaması ortaya bir fatura çıkaracaktır.

Yakın geleceğin tablosu, iktidarı bütün alanlarda gücünü hissettirmeye zorlamaktadır.

Politika ve ekonomideki bu sıkışma Ak Parti'nin yeni bir siyasete ihtiyacı olduğu gerçeğini gündeme getirmektedir. Geride kalan 2 yılda kullanılan enstrümanların bugünden sonra da işlevsel olup-olamayacağı tartışmalıdır. Sözgelimi, Brüksel'in bu süreçte iktidarı cesaretlendirici bir rol oynaması beklenmemelidir. Hatta, içerde Ak Parti'ye AB ve demokratikleşme sürecinde destek veren unsurların da aynı rolü üstlenmeye devam edecekleri ihtimali güçlü değildir.

Hükümet için 2005'in yoğun gündemini göğüsleyebilmek sadece Meclis'teki sayısal güçle mümkün olamayacaktır zira, yüksek yargının Ak Parti'den gelen "yerel reform" girişimlerine karşı sempatik bir tavır takınmadığı artık iyice anlaşılmıştır.

Bir enstrüman olarak siyaset, iktidar için şimdiden sonra daha büyük bir gerekliliktir. Siyaset, atılan her adımın fayda maliyet analizinin yapıldığı, parti kararlarının bütün grup tarafından paylaşıldığı ve muhtemel saldırıların soğukkanlılıkla savuşturulduğu bir zincir olarak dizayn edilmelidir. Geçmişte bazen örnekleri görüldüğü gibi, kopan bazı halkaların tamiri için dış dinamiklerin yardıma hazır olmayacağı hesaba katılmalıdır. İçeride tıkanan gündemi aşmak için dışarıdan fırsat ithal etmek kolay olmayacaktır.

Tıpkı AB sürecindeki atılan adımlarda olduğu gibi, yakın gündem maddelerinde de güçlü bir işbirliği kaçınılmazdır. AK Parti'nin sorunları parti adına savunacak, problemleri göğüsleyecek ve sözgelimi YÖK'ün değişiminin, sözgelimi kamu reformunun gönüllü sözcülüğünü yapacak unsurlara acil ihtiyaç vardır.

Yani iktidar için, sivil ve sosyal ittifaklara ikame edilemez çapta ihtiyacı vardır. Bu ittifakları boşlamak, Ak Parti için bağımsız bir tercih de değildir. Zira, TCK örneğinde olduğu gibi CHP'nin aynı alanı kullanarak muhalefet gücünü artırabildiği tecrübe edilmiştir. Bunun yanısıra sivil unsurlarla iletişim, sadece işlerin önünün açılmasını değil, Ak Parti'nin merkezdeki nüfuzunu da artıracaktır. Yani, meşruiyet tartışmasını ortadan kaldırarak iktidar partisini merkezin sahibi konumuna getirecektir.

Kalıcı yerel ittifaklar Ak Parti'nin geleceğine yatırım olacaktır.


1 Ekim 2004
Cuma
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED