T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 12 ARALIK 2005 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  Hayat
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Din üst kimlik değil birleştirici çimento

Başbakan Erdoğan, dinin üst kimlik olduğunu söylemediğini belirterek, “Din, Türkiye’de bir çimentodur. Nutuk’ta Atatürk’ün de dinin birleştirici bir çimento olduğunu söylediğini göreceksiniz” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30’a yakın etnik unsurdan oluşan Türkiye’de dinin birleştirici bir çimento olduğunu belirterek, ‘din bir üst kimliktir’ ifadesini kullanmadığını söyledi. Erdoğan, “Türkiye’de din bir çimentodur. Atatürk’ün de bu konuda açıklamaları vardır. Orada da dinin bir birleştirici çimento olduğunu görürsünüz. Nutuk’u okumak lazım” dedi.

Başbakan Erdoğan, 2 Aralık’ta çıktığı Yeni Zelanda ve Avustralya gezisinden dün döndü. Erdoğan, yaklaşık 25 saat süren uçak yolculuğundan sonra indiği Esenboğa Havaalanı’nda, bugüne kadar ‘din bir üst kimliktir’ ifadesini kullanmadığını belirterek, dinin birleştirici olduğunu CHP lideri Baykal’ın Yugoslavya benzetmesi üzerine söylediğini hatırlattı. Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de dinin bir çimento olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

NUTUK’A BAKIN, GÖRÜRSÜNÜZ

“Üst kimlik olarak kullandığım ifade; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Ama bazıları anlamak istemiyor. Yine söylüyorum, ‘din bir çimentodur ve şu anda en önemli birleştirici unsurumuzdur.’ Tarih boyunca bu böyledir. Gazi Mustafa Kemal’in de bu konuda açıklamaları vardır. Orada da dinin bir birleştirici, bir çimento olduğunu görürsünüz. Onun için Nutuk’u falan bir okumak lazım. Bunu Tayyip Erdoğan söylediği zaman farklı yerlere çekiliyor. Ama başkaları söylediği zaman doğru oluyor. Alt kimlik üst kimlik tartışmaları da böyle. Dün üst kimliğin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu söyleyenler şimdi ‘bunu söylemedim veya farklı şekilde söyledim’ şeklinde yorumlama gayreti içine giriyorlar. Biz ne söylediğimizi biliyoruz, bu noktada rahatız. Şu anda da bu istikamette Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğiyle bunu bir çatı olarak görüyor, böylece ülkemizde birliği beraberliği sürdürüyoruz. Şunu da söylüyorum: Tek bayrak, tek millet, tek vatan dememe rağmen adeta sanki ben tek millet değil de çift millet demişim gibi tam manasıyla sağırlık yapıyorlar. Böyle bir ifade hiçbir zaman benden çıkmadı. Onları daha sonra ispata davet ederim, bu ispat çok ağır olur.’’

GOSS İLE GÖRÜŞECEĞİM

Başbakan Erdoğan, FBI ve CIA başkanlarının Türkiye ziyaretlerinin hatırlatılarak, ‘PKK’ya karşı bir adım mı atılıyor’ sorusuna şu cevabı verdi: “Bizim istihbarat teşkilatımız da uluslararası istihbarat teşkilatlarıyla kah ülkemizde kah onların ülkelerinde biraraya gelirler, görüşmeleri olur. Şu anda da demek ki istihbarat teşkilatımızın daveti üzerine CIA gelmiştir. Benimle de görüşme programı vardır. Aynı şekilde FBI da böyle bir davetle buradadır, burada görüşmeleri vardır. Bunların arkasında bir şeyler arama gayreti yanlıştır. Bunlar uluslararası yapılması gereken, olması gereken şeylerdir. Nitekim şu anda dünyadaki uluslararası teröre karşı ülkelerin birbirleriyle münasebetleri daha sık olmalı. Çok daha farklı bir zeminde bilgi alışverişi, akışının sağlanmış hale getirilmesi beklentimizdir.”

Bazı haberler bizi üzdü

Başbakan Erdoğan 9 günlük Yeni Zelanda ve Avustralya gezisinden 25 saat süren bir uçuşla döndü. Erdoğan, ayağının tozuyla Esenboğa Havaalanı’nda güncel konular hakkında konuştu. Erdoğan, gezisiyle ilgili bazı değerlendirmelerin kendisini üzdüğünü söyledi.

‘Sağır duymaz uydurur’

Başbakan Erdoğan, Turhan Çömez ile Mahmut Koçak’ın AK Parti Grup toplantısındaki konuşmalarıyla ilgili bir soruya, şuyanıtı verdi: “Orada öyle şeyler okudum ki, yok disipline veriliyor yok Erdoğan’ın gelmesi bekleniyor’ filan... Sağır duymaz uydurur türünden şeyler. Biz buralara kolay gelmedik. Bu kadar ucuz değil. AK Parti, parti içi demokrasiyi en iyi uygulayan partidir. Biz rahatlıkla, göğsümüzü gere gere bunu savunuruz. Kimse kendileri için zil takıp oynayacak zemin mekan aramasın.’’ Resul Tosun’un, ‘’TBMM Muhafız Alayı’’ ile ilgili teklifinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, ‘’Kendi münferit düşüncelerini söylüyor. Çok fazla abartmanın anlamı yoktur’’ dedi.

Güneş balçıkla sıvanmaz

Yeni Zelanda ve Avustralya’ya ziyaretiyle ilgili çok şeylerin yazılıp çizildiğini, bunların kendilerini çok üzdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bir yat tersanesi ziyaretini farklı şekilde değerlendirmek, Ulaştırma Bakanımız Binali Bey’in yanımızdaki oluş şeklini farklı değerlendirmek, bunlar çok çirkin şeyler, basit şeyler” dedi. Erdoğan, ortada kayda değer şeyler bulamayanların bu sefer ‘Çamur at, tutmazsa iz bırakır’ mantığıyla hareket ettiklerini belirterek, güneşin balçıkla sıvanmayacağını söyledi. Erdoğan, “Ben bunu milletimize havale ediyorum. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Kuru sıkı atmakla bu iş böyle olmaz. Biz bir hizmet kervanıyız. Yoluna aynı hızla devam edecektir” dedi.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi