AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
R A M A Z A N
BURASI HAN DEĞİL

İbrahim Belhi, tahttan ve saltanattan vazgeçmeden önce, sarayın bahçesinden gelen sesler üzerine sarayının balkonundan bakar. İri yarı bir delikanlının saray kapısında muhafızlar ile tartıştığını görür. Tartışma sebebini ve delikanlının ne istediğini merak ederek seslenir ve onları içeri çağırır. Huzuruna getirilen genç adama, saray muhafızlarıyla niçin tartıştığını sorar.

Genç, "Ben hana girmek istiyorum, bunlar bırakmıyor" diye cevap verir.

İbrahim Belhi, "İyi ama burası han değil ki, saraydır, ben de padişahım" der. Genç itiraz eder, "hayır, burası handır" der. İbrahim Belhi, bu ilginç durum karşısında merakla sorar: "Peki... söyle bakalım, bir saray nasıl oluyor da han olu-yor?" Delikanlı, "Senden önce kim vardı burada? diye sorar. "Babam vardı" der, İbrahim Belhi. Genç, "Ne oldu ona?" İbrahim Belhi, gittikçe ilginç bir hal alan bu konuşmanın sonunu merak ederek cevaplar. "Göçtü gitti" "Ya ondan önce kim vardı?" diye sormaya devam eder delikanlı. "Dedem vardı" der İbrahim Belhi sabırla. Delikanlı, yine aynı soruyu tekrarlar. "Ona ne oldu?" İbrahim Belhi yine cevaplar bu ilginç konuşmanın bir yere bağlanmasını istediğini hissettirerek. "O da göçüp gitti." Yüzünde alaycı bir ifade belirir delikanlının ve "Peki efendim" der. "Birinin konup birinin göçtüğü yere han denmez mi?"



27 Ekim 2005
Perşembe
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi |

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED