AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
İlk cevap geldi

Son MGK öncesi Ankara'ya puslu hava basanların peşindeyim ya, ilginç ipuçlarıyla karşılaşıyorum. Bir yabancı diplomatın, "Ankara'da görevli 'garip' bir Amerikalı ile en az onun kadar 'garip' bir Türk" tanımı ağıma takılmıştı. Dikkatli okurlar da, "O ikili ABD Büyükelçiliği'nde görevli John Kunstadter ile M. Faruk Demir'dir" tahmininde bulunmuştu.

Faruk Demir yazıma ilginç bir cevap gönderdi. Bakalım cevabını siz de ilginç bulacak mısınız? (İlgisiz bazı cümleleri çıkarttım; yazılım hataları ise yazarındır. T. K.)

"Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Aslı Aydıntaşbaş'ın 11 Ağustos 2005 tarihli yazısında vurguladığı ve tarafımdan kaleme alınan 'Terörizmle Mücadele ve Hazırlık Merkezi' adlı çalışmaya ilişkin olarak bilgiler yer almıştır. Sayın Aydıntaşbaş'ın vurguladığı gibi bu çalışmam Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu terörizm riski ve tehdidi ile ilgili olarak yaptığım ve tamamen kişisel tasarrufumla hazırlamış olduğum öneriler belgesi olup tarafımdan Genelkurmay Başkanlığı'na 'bir vatandaşlık bilinci kapsamında olmak kaydıyla' takdim edilmiştir. (..) Söz konusu çalışmamı sadece Genelkurmay Başkanlığı'na arz etmemin yegâne nedeni, o günlerde ve bugün bile, Türkiye'de terörizmin hızla büyüyen tehdidini ve riskini görüp hızlı ve kapsamlı tedbirler alınmasını isteyen ve önemseyen tek kuruluşun Genelkurmay Başkanlığı olmasıdır.

"Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiyi ve kurucu önderimiz Atatürk'ün miras bıraktığı değerleri kapsayan bir vatandaşlık anlayışı içerisinde, her ferdin kendi çalışma sahaları ile ilgili olarak ülkesinin içinde bulunduğu sorunlarla mücadele ve ülkesinin müreffeh bir geleceği yakalama konusundaki fikir ve önerilerini hem genel kamuoyu hem de devlet kurum ve kuruluşları ile paylaşması doğal ve beklenen bir gerçektir. Bu gerçeğe rağmen, fikirler konusunda bir tartışma yapmak yerine, fikirleri ikinci plana atmayı hedefleyen 'kişisel şablonlar' noktasına indirgenen itham ve iddiaları ortaya koyma çabaları ve yaklaşımı son derece düşündürücüdür.

"Sayın Taha Kıvanç tarafından ima edilmeye çalışıldığı gibi, benim son MGK toplantısı öncesinde ve sonrasında, kendi ifadesi ile 'Ankara'daki puslu havanın sebeplerinden biri Faruk Demir mi gerçekten?' yaklaşımının gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Diğer taraftan aynı yazılarda vurgulanmaya çalışılan kişisel niteliklerim ile ilgili olarak şu gerçeklerin tekrar hatırlanmasında yarar vardır:

"Benim 2000 yılı Eylül ayından itibaren hiçbir resmi kurum ve kuruluş ile organik, göreve müteallik veya resmi, gayri resmi bir ilişkim bulunmamaktadır. (..) Sayın Kıvanç'ın yazısında vurguladığı 'Hilafet teklifinde bulunan biri' sonucunun Tempo Dergisi'ne atfen belirtilen yazımdan nasıl çıkartıldığını anlamakta zorlanmaktayım. Çünkü bu yazı, o günkü ABD'nin Ortadoğu politikaları ile ilgili olarak Washington'un karar alma mekanizmalarında tartışılan bir konunun bilgisini vermekte ve aynı zamanda analizini yapmaktadır.

"Bağımsız bir fikir üretmeye çalışan kişi olarak, fikirlerimin eleştirilmesi veya içeriğinin tartışılması yerine, doğrudan şahsımı birtakım hadiselerle ve kuruluşlarla ilişkilendirerek hakkımda iddia ve ithamlarda bulunulması düşündürücüdür. Bugün Türkiye'de zor ve baskılı bir süreç yaşanmaktadır. Çok tehlikeli ve artan bir oranda ciddi terörizm tehdidi ile çevre politikamızdaki radikal değişimlerin yaşanacağı gerçekleri karşısında, 'ne yapılması gerekir' noktasında yapılması lâzım olan tartışmalar yerine, bu tartışmaları yapmayı parti içi ve dışı, hükümet içi ve dışı, kurum içi ve dışı ya da ülke içi ve dışı mücadelelerin tarafı olarak görmek, en hafif deyimle 'gelmekte olan sel yatağında çamur güreşi' yapmaktır.

"Takdir kamuoyunundur. Saygılarımla."

İlginç iki temel nokta var: Biri 'Hilafet telkininde bulunma' konusunu "O günkü ABD Ortadoğu politikaları ile ilgili Washington'da yapılan tartışmalar" olarak vasıflandırmasıdır. Tempo, 'analiz' metni şöyle takdim etmişti: "Özellikle İslâm boyutunda, İslâm'ın yönlendirilmesi için 'Halifelik' gibi bir üst kurum kavramına da gönderme yapan analizi okurlarımıza sunuyoruz." Yazıda, "Bu metin ABD'nin görüşlerini yansıtmaktadır" uyarısı da bulunmuyor. Metni yayımlayan dergi, Faruk Demir için, "Birçok kamu ve özel kuruluşa da gelecek dönem danışmanlığı yapmaktadır" tanımını uygun görmüş...

Kaynaklarım, Faruk Demir'in, 1998 nisanına kadar bir yıldan az bir süre Başbakanlık'ta görev yaptığını söylüyor...

İkinci ilginç nokta ise "Ankara'nın puslu havasının sebeplerinden biri" tespitine verdiği "Gerçeklerle ilgisi bulunmamaktadır" kısa cevabı. Oysa, ben, MGK toplantısı ve öncesinde, ABD Büyükelçiliği müsteşarı John Kunstander ile birlikte, kimlerle, hangi temaslarda bulunduğunu (veya bulunmadığını) anlatmasını beklerdim.

Belki o açıklama ABD Büyükelçiliği'nden gelir.


2 Eylül 2005
Cuma
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED