AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Köşe yazarı adı verilen garip yaratık!

Saat 12'de gazeteye geldim, duble çayımı söyledim, gazetelere şöyle bir göz attım, üstüste iki sigara içtim. Kesmedi. Bir çay daha söyledim. Sonra bir sigara daha... Bu yazı bittiğinde paket yarılanmış olacak.

Bir ara internete girip posta kutumda birikmiş övgü ve sövgü mektuplarını okudum. Haber portallarını dolaştım filan. Sonra, Ahmet İnsel'in "Köşe yazarının hikmeti" ve durduk yerde İnsel'e destek veren Mustafa Alp Dağıstanlı'nın "Yazarlar köşe, yazılar yuvarlak" başlıklı yazılarını okudum.

Bu iki arkadaşımız da "köşe yazarı" adı verilen garip yaratıktan hazzetmiyor.

Bir "köşe yazarı" olarak onlara hak verdim.

Ben de hazzetmiyorum.

İnsel, belli ki canı sıkılmış, böyle bir yazı kaleme almış. Bazı görüşlerinde haklı. Bazı görüşlerinin de niçin "görüş" sayıldığı, bu görüşlerle bize ne anlatmak istediği belirsiz. İnsel'in kendi içinde tutarlı ama bir o kadar da tutarsız yazısı hakkında birkaç kelam etmek, şu kağşamış ve yalama olmuş "Köşeler babanızın malı mı?" sorusunu bir başka veçhesiyle ele alan bir yazı yazmak isterdim ama, hem vaktim yok, hem de sabrım... Lüzum da yok!

İnsel, Türk basınında köşe yazarlarını gereksiz görüyor. Bana ne! Onları, zımnen, küçük çıkarların takipçisi olmakla suçluyor. Bana ne! Köşe yazarsız gazetenin daha bir gazete olacağını, bizi batıdaki örneklere yaklaştıracağını düşünüyor.

İnsel'e yönelteceğim her itiraz, "benzerler dayanışmasına" yorumlanacağı için varsın öyle düşünmeye devam etsin.

Benim ilgimi hassaten, Mustafa Alp Dağıstanlı'nın söyledikleri çekti.

Kendisini tanımıyorum. İsmini duymuşluğum var. Bir önemli televizyon kanalında önemli bir görev ifa ettiğini biliyorum. Zaten yazısında bol bol, "editoryal çalışma", "sayfaların görsel tasarımı", "haber analizi" gibi ifadeler geçiyor. Mesleğin içinde, üstelik göbeğinde bulunan bir arkadaşımız. Bu yazıya oturmadan önce soruşturdum, "fevkaladenin fevkinde" bir gazeteci olduğunu söylediler. Eyvallah.

Ne diyor Dağıstanlı?

Hiçbir şey aslında.

İnsel'in söylediklerini tekrarlıyor. Ek olarak, "haber"le "yorum"un karıştığını, köşe yazarı bolluğunun haberciliği öldürdüğünü; ekonomi yorumcusunun şehir sorunlarıyla ilgili, politika yorumcusunun bir romanla ilgili, spor yorumcusunun da Irak savaşıyla ilgili yazdığını söylüyor ve anladığım kadarıyla "departmana riayet" istiyor.

Dünyanın hiçbir ciddi gazetesinde böyle bir şeye rastlayamazmışız. Politika yorumcusu, tabii ki bir roman üzerine yazı yazabilirmiş ama o yazı kitap sayfalarının editöründen geçtikten sonra kitap sayfalarında, spor yorumcusunun Irak savaşıyla ilgili analizi de editöründen geçtikten sonra dış politika sayfalarında yayınlanabilirmiş.

Olabilir.

Fakat, bu "mutfak tartışması" olmaktan öte bir anlam ifade etmeyen doğruları bize niçin anlatıyor Dağıstanlı? Departmana riayet, köşeyazarı bolluğundan (o "köşe yazarı kepazeliği" demeyi tercih ediyor) kaynaklanan arazı gidermeye yetecek mi?

En ilginç iddiası da şu Dağıstanlı'nın: "Memleketin her tarafı haber kaynıyorken bu haberlerin pek azını veriyor medya. Haberden kaçıştan doğan boşluğu da ıvır zıvır köşe yazılarıyla dolduruyor..."

Biraz daha ileri gitse, "haberden kaçış"ın sorumluluğunu köşe yazarlarına yükleyecek.

Ben Dağıstanlı'nın yerinde olsam, haberden kaçışın nedenini, gazetecilerin (buna kendisi de dahil) "otorite"yle kurdukları ilişkide arardım. Bu ilişkinin pek sağlıklı olmadığını en son 28 Şubat sürecinde tecrübe ettik.

Dağıstanlı'nın itiraz etmeyeceğimiz tek doğrusu şu: "Köşe yazarları, keyiflerine göre takılıyor..."

Doğru. Bu satırların yazarı mesela, canı başka bir şey yazmak istemediği için bu konuya girdi. Keyfine göre takıldı yani... Çayını, sigarasını, günlük internet macerasını yazdı. Dağıstanlı'yı üzmek istemediği için de, yazarın "ironik" olmaya çabalayan "sinisizmini" görmezden geldi.


6 Eylül 2005
Salı
 
AHMET KEKEÇ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED