T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
D Ü N Y A 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye İslam dünyasıyla köprü görevi üstlenecek

Finlandiya'nın dönem başkanlığı yapacağı sürede düzenli bir ilerleme sağlanacağını belirten AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, 'Türkiye köprü görevi yapacak' dedi

Avrupa Birliği'nin Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin fiili müzakerelere başlamasının çok önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, yine de Avrupa'ya giden yolun kısa olmadığını söyledi. "Eminim Finlandiya dönem başkanlığının devam ettiği altı ay içinde düzenli bir ilerleme sağlayacağız." diye konuşan Rehn, Bu, müzakerler alanında ilerleme sağlanması, bazı yeni başlıkların açılması, komisyonun bazı başlıklarla ilgili yeni tarama raporlarını Konsey'e sunması anlamına geliyor. Yani müzakere süreci ilerleme kaydedeceketir." dedi.

TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR ORTAK

NTV'nin sorularını ce vaplayan Olli Rehn, "AB Türkiye'yi çok önemli bir ortak ülke ve sonucu garanti olmasa da tam üyelik için müzakerelere başladığı bir ülke olarak görüyor. Türkiye ile müzakerelere başlamamızın nedenlerinden biri de jeopolitik, stratejik anlamda ve medeniyetlerarası ilişkiler açısından önemli bir ülke olması. Açık olan birşey var, Avrupa açısından gelecek yıllarda karşılaşacağı en önemli güçlüklerden biri İslam dünyası ile sağlam ilişkiler kurmak olacak ve Türkiye nüfusunun çoğunluğu Müslüman, laik ve farklı medeniyetleri sınırları içinde barındıran bir ülke olarak çok önemli bir köprü görevi üstlenecek. Ancak Türkiye müzakere masasındaki ağırlığını, sahip olduğu gücü çok da abartılı değerlendirmemeli" diye konuştu.

TSK SİVİL İDAREYİ KABULLEN

Olli Rehn laikliğin korunmasıyla ilgili sorulan bir soruya da "Belki farklı bir terminoloji kullanarak bunu ifade ediyor olabiliriz. Biz demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüğne, temel özgürlüklere büyük önem veriyoruz. Eğer bütün bunlara laiklik deniyorsa evet biz laikliğe büyük önem veriyoruz. Ama bizim için Türkiye'nin özgür ve açık bir toplum olması, demoratik siyasi sistem içinde iyi bir şekilde çalışan sivil bir topluma sahip olması büyük önem taşıyor. Bunun bir parçası da TSK'nın. ülkedeki sivil demokratik liderliği açık bir şekilde kabul etmesidir." diye konuştu.

Kıbrıs çözülürse tren kazası olmaz

Türkiye'nin atmayacağı bir adım nedeniyle ortaya çıkacak bir krizi nasıl ortadan kaldırabiliriz diye yaratıcı siyasi çözümler üzerinde yoğunlaşmaktansa ilkini yapmak daha önemli. Her türlü tren kazasını engellemenin en iyi yolu budur ve tren kazası senaryosundan bahsetmemin nedeni hem Türkiye'deki hem de Avrupa'daki herkesi derhal harekete geçirmek konusunda uyarmak istememdi. Çünkü böyle bir tren kazası kimsenin çıkarına olmayacaktır. Ancak böylesi bir tren kazası yaşamamamız için bu krizi çözmek de tamamen Türkiye'nin elindedir. Bir tren kazasında, trenlerden birinin yanlış yolda gidiyor olması gerekir. Avrupa Komisyonu bir tren kazası yaşanmaması için kavşak noktalarını kontrol altında tutmak üzere çalışmaya çok alışıktır.

Bizden imkansızı başarmamızı da beklemeyin. Vatandaşlarının iyiliğini düşünen her hükümet ve her siyasi güç bence reform yolunu izler.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi