T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ | ||
|
Bir okulda yapılan seviye tespit sınavındaki sorulardan biri şuymuş: "Aşağıdakilerden hangisi Atatürk'ün temel ilkeleri arasında yer almaz?" a)Halkçılık b)Bilimsellik c)Devletçilik d)Milliyetçilik Cevap kağıdında doğru cevabın (b) şıkkı olduğu yazıldığı için bir yazar, bu cevabın Atatürk düşmanlığının bir tezahürü olduğunu belirterek "işte o kafa.." diye yazmış. Sınavı hazırlayan kişinin "kafa yapısını" bilmiyorum; belki de o kişi gerçekten Atatürk düşmanıdır, bilemiyorum. Ancak soru şöyle olsaydı, cevap nasıl olurdu? "Aşağıdakilerden hangisi Atatürk'ün "temel ilkeleri" arasında yer almaz?" a)Halkçılık b)Milliyetçilik c)Laiklik d)Demokrasi Böyle bir soruyu soran kişi, acaba yine Atatürk düşmanlığı ile itham edilir miydi? Evet kanaatim odur ki, Atatürk'ün yaptığı en büyük hata, ilkelerini "sınırlandırmış" olması ve bu sınırlandırmayı "kendisinin" yapmasıdır. Çünkü Atatürk, demokrasiyi uygulamadı ama anti-demokrat değildi. Zira konjonktürel zaruretler, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşları ile fiiliyata yansımasına engeldi. Bilimselciliğe de karşı değildi; çünkü kurduğu kurumlarla bunu ispatlamıştı. Demokrat olmamak, behemehal anti-demokrat olmak değildir. Çünkü demokrat olmamak ile anti-demokrat olmak arasında, kıl ile tüy arasındaki fark kadar büyük bir fark vardır. Bu nedenle, ben Atatürk'ün en yakınında bulunan biri olsaydım, bu altı oku anayasaya koydurtmaması için her türlü çabayı gösterirdim. Daha da açarsak; Atatürk'ün felsefesini savunan herkesin, altı okun anayasada yer almaması gerektiğini yüksek sesle haykırması gerekir. Çünkü bahsi geçen soruda da görüldüğü üzere, Atatürk'ün ilkeleri "sınırlandırılmış" olmaktadır. Atatürk, sanki bilimselliğe karşı çıkan, demokrasiyi benimsemeyen bir kişi gibi algılanmaktadır. Hatta Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olması gerektiği hususu elbette Anayasa'da yer almalıdır; ama 6 ok yer almamalıdır. Çünkü devlet, stabil ve statik bir organ değildir. Aksi halde Atatürk, 6 oku amblem haline getiren bir partinin aldığı oy kadar benimsenmiş demektir. Bu da, Atatürk'ün kalbine ok saplamak demektir. Örneğin, özelleştirmeye imkân sağlayan maddenin Anayasa'ya konması, okların bir tanesini geçersiz kılmadı mı? O nedenle, yukarıdaki soruya tekrar gelip, "meseleyi açarsak". Örneğin, İslam'ın şartları 5 tanedir. Bunlar: Kelime-i şahadet getirmek, oruç tutmak, namaz kılmak, hacca gitmek ve zekat vermektir. Şimdi soruyu söyle sorarsak, Atatürk'e ihanet eden bir "yobaz", pardon, İslamiyet'e karşı çıkan bir "zındık" olur muyuz? "Aşağıdakilerden hangisi, İslam'ın şartları arasında yer almaz?" a)Namaz kılmak b)Oruç tutmak c)Zekat vermek d)Hırsızlık yapmamak Bu sorudan, "İslam, hırsızlığa cevaz veriyor.." anlamı çıkmaz mı? "İşte sayın yazar, nasıl da kendinle çelişkiye düştün. Madem ki İslamiyet de bazı ilkeleri 5 tane ile sınırlandırmış; Atatürk ilkeleri niye 6 tane ile sınırlandırılmış olmasın.." diyen okurlar olabilir. Ben de kendilerine şu soruyu sorarım: "Aşağıdakilerden hangisi din değildir?" a)İslamiyet b)Hıristiyanlık c)Musevilik d)Atatürkçülük Evet, kavram kargaşası böyle bir şeydir. Hani, Doğu şivesiyle konuşan adamın biri, arkadaşıyla birlikte kahvehaneye gitmiş. Kendisi çay, arkadaşı ise kahve içmek istediğinden, garsona hitaben "gardaş, bana bir çay, arkadaşıma da bir goove getir" demiş. Garson beş dakika sonra çayla birlikte, "kahve" yerine "kova" getirmiş. Doğu şiveli adam o kadar sinirlenmiş ki, yüzü demli çay rengini almış ve ağzını "köpürterek" demiş ki: "Gardaşım, ben senden istedim bir goove, sen bize getirdin bir goove, ula senin hiç goove çalışmıyor mu?"!
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |