T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 17 HAZİRAN 2006 CUMARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mahmut KULEİN

Ülkerspor kapatılmamalı

Şampiyon Ülker'in kapatılma haberi bizi şok etti. Sevinci kursağında kalan Başkan Ali Doğan'ı da şok etmiştir.

Ülker bir dünya markası olma yönünde son yıllarda önemli atılımlara imza atmıştır. Nüfusunun % 55'i genç olan ülkemizde gençliğin sempatisini sadece ürünleri ile değil, Türk basketboluna alt ve üst yapıda önemli katkılarıyla Avrupa'da da ün kazanmıştır. Milli takımlarımıza önemli isimler kazandırdığı gibi, bir ekol olmuştur. Sadece oyuncular mı, teknik kadrosunda Murat Özyerler, Selçuk Ernaklar, Alaattin Yakanlar ve Taner Güneyler kolay yetişmeyen değerlerdir. Onlar Ülker ile bütünleşmiş, gelişmiş ve kendilerini aşmışlardır.

Bu değerler kolay yetişmiyor. Kaybolmamaları gerekir. Onları kaybetmemek Ülker'in asli görevi olmalıdır.

Spor medyamızda eski basketbol yazarlarımızın basketboldan soğutulmalarıyla maalesef basketbola ilgi azalmıştır. Bu konuda da Ülker'in kapatılma olayına futbolun konuşulduğu şu ortamda gerekli ilginin gösterilmeyişi federasyonun bir ayıbıdır.

Ülker, çok yönlü holding yapılanmasında sporla entegre olmuş özel bir markadır. Avrupa'da Ülker olumlu anılıyorsa, bunda gençliğe sportif yönde verdiği hizmetin de payı vardır. Alman Basketbol Federasyonu 2006/2007 ligine Ülker ismini boşuna vermek istemedi. Bu sadece ürünle ilgili değil.

Üç büyüklere verilen Cola Turka, Alpella ve Cafe Crown sponsorluğu başka, Ülker isminin üç büyüklerden birine verilmesi başkadır. Karşı cephe mi oluşturmak isteniyor. Özellikle sportif yönde böyle kesin karar vermeden önce, biraz daha derin düşünülmelidir.

Buradan holdingin başkanı başta olmak üzere, Ülkerspor'un son on yılına imzasını atmış, başarılı yöneticiliği ile sevgi kazanmış Orhan Özokur'a da seslenmek istiyorum; "Neredesiniz? Bu kadar emek, bu kadar özveri bir çırpıda yok edilir mi? Spordaki müessese ve kişisel isminizi parayla satın alabilir misiniz? Bu sizin de çocuğunuz.. Ülker daha önce kapatılan bir Tofaş veya Paşabahçe değildir. Bu işe tekrar dört elle sarılmanız, takımı üstlenmeniz size ne kaybettirir ve Türk sporuna neler kazandırır siz hiç düşündünüz mü? Kapanmanıza sevinenler olacaktır. Fakat unutmayın, üzülenlerin ve kararınızı protesto edenlerin sayısı daha fazla olacaktır."

Gençliğe önem veren büyüğünüz Sn. Sabri Ülker Beyi manen üzeceğiniz gibi, üzülenler arasında Türk basketboluna Efes olarak 30 yıl yatırım yapmış ve yapmaya devam eden Sn. Tuncay Özhilhan'ın da yer alacağından kuşkumuz yok.

Siz daha az bütçeyle de başarılı olursunuz. Spor toplumumuz ve çocuğunuz sizden vakit geç olmadan hamle bekliyor.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi