T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
Gökhan ÖZCAN

Bu sene şampiyonluk kaldırılsın!

Her dönem futbol yorumcularının dillerine ve kalemlerine pelesenk olan bazı klişe cümlecikler vardır. Özellikle futbolun içinden gelen yorumcular, bu türden klişelerle başlayarak, esasen her sıradan futbol izleyicisinin bildiği birkaç kelamla yorumlarını tamamlarlar. O klişeler cümle kurmak noktasında zaten büyük sıkıntılar yaşayan o mütekait futbolcuların can simididir. Zaten işverenleri olan medya kuruluşları da onları daha ziyade gazetelerinde, televizyonlarında arz-ı endam etsinler, otorite pozu versinler diye istihdam eder. Neyse uzatmayayım; onların bugünlerde dillerine doladıkları cümleyi herhalde işitmişsinizdir: "Hangisi şampiyon olsa, diğerine yazık olacak!" Bu cümle esasen üzere ismi cismi bilinmeyen, daha ziyade bir yer altı faaliyeti görüntüsü veren bir Klişe Üretme ve Seçme Merkezi tarafından son birkaç haftadır kamuoyuna salgılanıyor. Bu hazretler de bu klişelerin ana bayileri gibi çalışarak söz-yorum etkinlikleriyle söz konusu klişeleri yaygınlaştırıyorlar. En başta kuralları ve hedefi belli olan bir sportif yarışmada daha az hata yapanın kupaya uzanacağı belliyken ve futbol denen hadise esasta sadece bir oyun iken, bu "takdir-teskin" tuluatına ne gerek var, diye düşünebilirsiniz. Kazın ayağı öyle değil; artık şampiyon olan tarafın taraftarının sevinç gösterilerinden, olamayanın taraftarının depresif patlamalarından cümle alem, bu arada asayişten sorumlu makamlar da epeyce endişe ediyorlar. Mesela bu Pazar günü 20.45'te İstanbul'un iki yakasından birinde havai fişekler patlayacak, birinde yangın çıkacak. Yine İstanbul'un iki yakası asayiş gerekçeleriyle belki uzun süre bir araya gelmeyecek, getirilmeyecek. Hadise öyle topun çerçeveyi bulmasıyla filan izah edilebilecek noktada değil... Burada kitle psikolojilerinin haritasını değiştirebilecek çöküntü ve patlamalardan bahsediyoruz, alooo!..

Peki ne yapılabilir?

Bence bu sene sadece bir kereye mahsus olmak üzere Futbol Federasyonumuz şampiyonluğu kaldırabilir. İki takım da puan beraberliğiyle birinci ilan edilebilir ve ikisine de kupa yerine şilt verilir. Biliyorsunuz şilt vermenin delikanlı raconundaki anlamı aslında zırnık koklatmamaktır. Bu sayede hem Fenerbahçe, hem de Galatasaray, lig gerilimini son haftaya kadar sürdürmenin, bir türlü puan farkı açamamanın bedelini ödemiş, dersini almış olurlar. Bundan sonraki senelerde son üç beş haftada yine şampiyon belli olur, vs... Deniz Baykal'ın Meclis kürsüsünden Samsunspor ve Diyarbakırspor'un ligden düşmesine karşı çıkarak gür sesle ifade ettiği gibi, "futbol sadece bir araçtır!" Kimse kalkıp da sportif tutarlılıktan filan söz etmesin, sonuçta memleketin asayişi, insanlarımızın ruh ve fizik güvenliği tehdit altında...

Madem biri şampiyon olduğunda öbürüne yazık olacak, o halde bizi bu kördüğüme mahkum eden iki takım da şampiyon olamasın, asayiş de berkemal berkemal yürüsün gitsin!

Düşeni ve kazananı olmayan bir Süper Lig... Söyleyin, neredeyse bir asrı forma girmek için yürüme bandında geçirmiş bir Türkiye'ye pek güzel yaraşmaz mı?


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Dizi | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi