T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 11 MAYIS 2006 PERŞEMBE
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İbrahim KARAGÜL

"ABD teröristlerle pazarlık etmez"miş. Hadi oradan!..

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, ABD-PKK arasındaki ilişkiyi reddederken, "Amerika Birleşik Devletleri teröristlerle pazarlık etmez" demiş. Hollywood filmlerinde bu ifadeyi hep duyarız: "ABD teröristlerle pazarlık etmez!.."

Oysa ABD yönetimindeki herkes, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve dünyanın geneli bilir ki; ABD hedef bölgelerdeki işlerini çoğunlukla teröristlerle, hedef ülkenin muhalif örgütleriyle, bunlar yoksa ABD istihbaratının kuracağı örgütlerle yürütür. Bütün dünyada örtülü operasyonlar yapar. Soğuk Savaş döneminde Latin Amerika'da, Asya'da ve Afrika'da teröristlerle çalışmıştır. Yüz binlerce insanı bu şekilde katletmiştir. Bugün Irak'ta kontrolündeki örgütlerle çalışmaktadır. Mezhep çatışması, Iraklı akademisyenlere yönelik katliam, ABD/İsrail istihbaratı ve onların kontrolündeki örgtüler tarafından yapılmaktadır.

Suriye'ye karşı terörü desteklemektedir. İran'a karşı Halkın Mücahitleri Örgütü ile çalışmaktadır. Bununla yetinmeyip İran topraklarındaki Azerileri, Sünnileri, Kürtleri ve Arapları kışkırtmaktadır. Bunlarla da yetinmeyip ülkenin bir çok bölgesinde saldırılar, sabotajlar, bombalamalar yapmaktadır. Kimler eliyle? İran'a karşı kullanmak için kendi istihbaratı tarafından kurulan terör örgütleri eliyle.

Daha bu hafta İran'ın Kirmanşah kentinde meydana gelen iki patlamayı ABD yaptırdı. Saldırıdan önce 6 Mayıs'ta PKK lideri Cemil Bayık, "İran'a vur-kaç taktikleriyle saldırılara başlayacaklarını" açıkladı. Kirmanşah'daki saldırıyı PKK'nın İran'daki uzantısı olan Kürdistan Özgür Yaşam Partisi PJAK üslendi. PJAK'ı kim kurdu? Amerika... Hem de açıktan. Hem de liderlerini Kuzey Irak'a davet ederek, onlarla toplantılar yaparak kurdu. İran için de bir PKK kurdu. Örgütün elemanları hala Amerikan özel birlikleri tarafından eğitiliyor. Örgütün eylemleri Irak'taki ABD istihbaratı ve askeri birimleri tarafından planlanıyor.

Örgütün ABD istihbaratıyla İran topraklarına yaptığı saldırılar son zamanlarda tırmandı. Bir keresinde 27 İran askerini öldürdüler. Tahran yönetimi, geçtiğimiz hafta Kandil Dağı'nı bu nedenle füzelerle vurdu. PJAK, PKK demektir. PKK'nın yönetiminde bir örgüttür. Bunu bilmeyen yok ki.. Bayık, İran'la Türkiye'nin bölgedeki koordineli operasyonuna karşı İran'a verip veriştiriyor, tehditler yağdırıyor. Tabi ABD'nin verdiği, para, silah, eğitim ve istihbarat desteğinin verdiği cesaretle.

İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani doğru söylüyor. ABD PKK ile sadece görüşmüyor, destek verip Irak genelinde örgütlenmesini sağlıyor. İran güvenlik makamlarının Musul ve Kerkük'te yapılan ABD-PKK temasları hakkında Türkiye'ye verdikleri bilginin çok daha fazlasına sahiptir Türk güvenlik birimleri. Ancak sorun bilgi eksikliği değil. Sorun kararsızlık. Her şeye ABD'nin gözüyle bakmak. Türkiye'nin güvenlik politikasını da, Irak politikasını da, Kürt politikasını da ABD'ye havale etmek. ABD'ye rağmen hareket edememek. Türkiye'deki ABD mekanizmalarını aşamamak.

PKK'nın İran kolu PJAK açıktan ABD istihbaratının bir unsuru. Bu örgüt üzerinden İran'a saldırılar yapılıyor. ABD, bölgedeki bütün ülkelere karşı terör kartını kullanıyor. İran'a, Suriye'ye karşı kullandığı gibi Türkiye ve Pakistan gibi müttefiklerine karşı da kullanıyor. Aynı ABD değil mi, Halkın Mücahitleri Örgütü'nü resmen tanıyan ve bu örgütle resmi anlaşma yapan? Türkiye bu gerçekleri bilmiyor mu?

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, PKK konusunda Türkiye'ye hiçbir taahhütte bulunmadı, bulunmayacak da. Ama Celal Talabani'ye Türkiye'nin sınırötesi harekatına izin vermeyecekleri güvencesini verebildi. Hiçbir şey olmasa bile bu PKK-ABD ilişkilerini tescil etmiyor mu?

Her şeye rağmen, ABD, zamanı gelince PKK'nın tasfiyesi için Ankara ile masaya oturacaktır. Çünkü Kürt meselesi onun gözünde PKK'ya değil, Kuzey Irak'a endeksli. Ama Türkiye'den çok ağır bir bedel isteyecek ve şunu diyecek: İran'a karşı PKK!

Öyleyse ABD'nin Türkiye'ye karşı PKK kozunu kullanmasından ne anlayacağız? Hani ABD terörle mücadele ediyordu? Hani ABD teröristlerle pazarlık yapmazdı? Hani ABD terör üzerinden iş yürütmezdi? Kendi listesinde terörist olarak tanıdığı bir örgütü nasıl uluslararası pazarlık konusu yapacak? Böyle yapacak işte. Türkiye'nin taleplerini ısrarla reddetmesinin sebebi bu. Zamana oynuyor.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi