Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Mehmet OCAKTAN mocaktan@yenisafak.com.tr

Fransa ile her seçim döneminde, 'Ermeni sorunu' yüzünden 'gerginlikler' yaşamak neredeyse geleneksel hale geldi. Kimi Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Fransa'da da siyasi partiler bütün seçim dönemlerinde 'etnik gerginlikler' üzerinden oy kapma yarışına giriyorlar.

Seçimler yaklaşırken, son günlerde Fransa'da yaşananlar kelimenin tam anlamıyla bir 'etnik siyaset' oyunudur. Aslında genel anlamda Fransız toplumu da, siyasetçisi de, tarihçisi de, aydını da bunun 'etnik hassasiyetleri' kışkırtarak oy kapma yarışı olduğunu biliyor. Ama siyasetçiler birtürlü, 'oy hesabı' ile 'etnik gerginlik' arasındaki dehşet dengesinden kurtulamıyor.

Her seçim döneminde bir başka partinin köpürttüğü 'Ermeni sorunu'nu bu kez de Sosyalis Parti köpürtüyor. 2001 seçimlerinde, "soykırım yasası" çıkartılmıştı; şimdi de seçim öncesinde Sosyalist milletvekili Didier Migaud'un önerisiyle "soykırım inkârını cezalandırma yasası" çıkarılıyor. Fransa yanlış yolda; sırf oy hesabı adına girilen bu tehlikeli yol, hem Fransa-Türkiye ilişkilerini gerginleştirecek, hem de 100 yıl önce yaşanan bir 'travma'yı yeniden kanatacaktır.

Nitekim Fransız Le Figaro gazetesi, "Yasa Teklifi, Tarihçileri ve Ankara'yı Kızdırdı" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin tepkisine ve tarihçilerin görüşlerine geniş yer verdi. Gazete, "Tarih İçin Özgürlük" girişiminin sözcüsü Jean-Pierre Azema'nın, "Yasa teklifiyle siyasilerin tarihi olaylara müdahalesinden derin bir biçimde şoke olduk" şeklindeki açıklamasına yer verdi. Azema ayrıca, "parlamentoların tarih yazamayacağının" vurgulandığı bu bildiriye ülkedeki yaklaşık 700 üniversite öğretim üyesinin ve tarihçinin imza attığına dikkati çekti.

Aslında tarihçiler de, aydınlar da, 1915'in kendine özgü şartlarında yaşananların 'trajik' olduğu konusunda hemfikir. Ancak olayı, insani boyutundan, tarihi şartlardan kopartarak siyasetin malzemesi haline dönüştürmek, çözüme giden yolu hiçbir zaman açmayacak, aksine küçük politik hesaplar adına 'intikam duyguları'nı ateşleyecektir.

İki ülke ilişkilerini 'zehirleme' istidadı taşıyan yasa konusunda Türk aydınları Baskın Oran, Elif Şafak, Etyen Mahçupyan Halil Berktay, Hrant Dink, Murat Belge, Müge Göçek, Ragıp Zarakolu bir bildiri yayınladı. "Böyle bir yasa, tarihi ve ortak belleği sorgulama sürecine zarar verecektir" denilen bildiride şu görüşlere yer verildi: "Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan bizler, imparatorluğun son döneminde Osmanlı Ermenilerinin uğradığı insanlık dışı felaketin tüm ağırlığını üzerimizde hissediyoruz. Ermenilerin acıları bizim acımızdır. 1915 vahşetini, insan olduğunu söyleyen hiçbir kişi inkar edemez. Bu konuda neden ve amaç aramak nafiledir."

Ankara, Fransa'daki bu tehlikeli girişimi dikkatle ve de kaygıyla izliyor. Böyle bir yasanın çıkması durumunda, Türkiye ve Fransa arasında uzun yıllara dayanan 'tarihi dostluk'un zedeleneceği, Fransa'ya en üst düzeyde iletildi. Bir kere Ankara, ucuz slogan düzeyinde bakmıyor. Şimdilik, derin ekonomik ve diplomatik ilişkilerin önemine dönük doğrudan mesajlar veriyor. Nitekim, Başbakan Tayyip Erdoğan, aralarında Renault, Carrefour'un da bulunduğu Fransız firmalarının temsilcilerini kabul etti ve, "Bu tasarının geçmesini önleyin. Aksi taktirde Türk-Fransız ilişkileri ciddi yara alır" mesajı verdi.

Şu anda, Fransız hükümeti ve Ankara birlikte çalışıyor. Türkiye, tasarının önümüzdeki hafta Fransız Parlamentosu'nda kabul edilmesi halinde, yürürlüğe girmemesi için uzun vadeli girişimlere hazırlanıyor. Dışişleri Sözcüsü Namık Tan, "Soğukkanlı olmalıyız" diyor. Bu çerçevede, 18 Mayıs'ta yapılacak oylamanın nihai bir tarih olmayacağı, parlamentoda yasa kabul edilse dahi yürürlüğe girmemesi için girişimlerin daha sonra da devam edeceği belirtildi.

Geri dön

Mesaj gönder

Yazdır

Yukarı