T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 2 NİSAN 2006 PAZAR | ||
|
İçişleri Bakanımız Abdülkadir AKSU ve Çevre ve Orman Bakanımız Osman PEPE'ye seslenmek istiyorum. İlköğretim öğrencileri dahi ruhsata tabi olmayan kuru sıkı tabancaları ateşli silaha dönüştürdüğüne göre, durum gittikçe vahimleşiyor. Kayıt dışı silahlanma, 2521 sayılı kanunla kolay temin edilen yivsiz av tüfeklerinde de aldı başını gidiyor. Oysa, "adı "Yivsiz Av Tüfeği" olan bir silahı, avcılık belgesi olmayan kullanmamalı. Avcılar ve tüfekleri, emniyet birimleri dışında DKMP (Doğa Koruma) İl Müdürlükleri ve merkezde de kayıt altına alınmalıdır. Yurdumuzda hem tüfeği kayıtsız, hem kendisi kayıtsız avcı geçinen, doğaya zarar veren yüzbinlerce insan var. Yivsiz tüfek satın alma iznini, sınavla alınan avcılık belgesi olana önce DKMP vermeli, sonra emniyet üzerinden kayıtlı işlem yürümelidir." 11 Temmuz 2003 gününe kadar 67 yıl yürürlükte kalan Kara Avcılığı Kanunu'na (KAK) göre yivsiz tüfekler yıllarca, sınavsız alınan Av Tezkerelerine kaydedildi. Böyle bir örnek hiçbir AB ülkesinde yok. Emniyet kayıtlarına göre avcı olan ve olmayan 2,5 milyon vatandaşımız o tarihe kadar av tezkeresi sahibi oldu. Bir o kadarının da Jandarmada kayıt var. Kayıtsız tüfekler de cabası. Fatura her olumsuzlukta avcıya kesiliyor. Çünkü silah av silahıdır. "Avcılık belgesi olmayan yivsiz ruhsat sahiplerine avcılık sınavı için bir yıl süre verilmeli. Sınava girmeyene süre sonunda tüfeğini avcılık belgeli vatandaşa ya satma imkanı veya bulundurma getirilmelidir. Bulundurma ile avlanana ise ağır ceza, tüfeğe müsadere ve doğa için resen satış işlemi gerçekleşmelidir. Bu af süresi içinde kayıtsız tüfeklerin de kayıt imkanı sağlanmalıdır." Çoğu köylümüz kayıtlı avcı olmasa da, kayıtsız av tüfeği sahibi. Yeni KAK, sınav dışında belgeli avcıya parayla avlanma pulu almak zorunluğu da getirdi. Ancak kontrolsüz av tüfeği sahipliliği öyle bir boyut aldı ki, belgeli, pullu gerçek avcı sayısı bir milyondan 50 bin civarına düştü. Av -Yaban Hayatının gelişmesine, doğal yaşam ortamları ile birlikte korunmasına ve üretimine kaynak avcıdan geliyor. Fakat kayıt dışı avcı, avcılığı yozlaştırdığı gibi, doğaya da, elit avcıya da zarar vermeye başladı. Sonuçta 2521 değişecekmiş. Yalnız aceleye gelmesin. Bu sorunlar yasada iki bakanlığın işbirliği ile çözülmelidir. "Ayrıca avlanma pulları, sosyo-ekonomik durum dikkate alınarak 9 av bölgesinin her biri için 10,- YTL olmalı ve otokontrol sağlanmalıdır. Avcılık belgesi, pul, tüfek kaydı da dahil tek tezkereye işlenmelidir." Bunun için de avcı sivil kuruluşlarıyla işbirliği şarttır. 15 Nisan günü İstanbul'da yapılması kararlaştırılan ülkemizde mevcut dört sivil federasyonun Sayın Bakan Osman Pepe ve teşkilatına sunacakları "Sürdürülebilir Avcılık İstanbul Forumu'nun" sorunlara ışık tutacağını umuyoruz.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |