T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 28 NİSAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Bakan Coşkun: Torunumla satranç oynarım

Bir gazetenin satranç olarak sunduğu promosyon ürününden numune istendiğini, ancak karşı taraftan elinde numune olmadığı yanıtı alındığını aktaran Coşkun, bunun, piyasada böyle bir mal olmadığı anlamına geldiğini kaydetti.

Ali Coşkun
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türkiye'nin Mastricht Kriterleri'ni yerine getirebilmesi konusunda, "2007 yılı sonunda bizim bir sorunumuz kalmaz. Bu nedenle dostlarımızın (2012-2020 yılında ancak bu şartları sağlarsanız) sözleri havada kalacak" dedi.

Bakan Ali Coşkun, Almanya temasları çerçevesinde gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi.

Hannover'in Türkiye'nin sanayileşmesinde çok önemli bir rol oynadığını ifade eden Coşkun, Türk sanayinin Alman sanayisiyle entegre olarak geliştiğini anlattı.

Özel sektörün Hannover Sanayi Fuarı'ndan çok yararlandığını belirten Coşkun, "Fuarda Türk firmalarını gezdim, gurur duydum, heyecanlandım. Türkiye'nin itibarı layık olduğu seviye yükselmiş" diye konuştu.

2007 yılında fuarın partneri ilan edilmesinin de Türkiye için ayrı bir anlam taşıdığını dile getiren Coşkun, Türkiye'nin 2007 yılında müzakere masasından da yüzünün akıyla çıkacağını kaydetti.

Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirdiği için müzakere masasına oturduğunu anımsatan Coşkun, şunları söyledi:

"Kamunun toplam borçlarının GSMH'ye oranının yüzde 60'ın altında olması lazım. Biz yüzde 92'lerden aldık. Geçen yıl sonu itibariyle yüzde 57,4'tür. Şimdi 55'ler seviyesine indi. Bütçe açıklarının GSMH'ye oranı AB'deki birçok ülkenin durumundan iyi. Reel faizler tekli rakamlara indi. 2007 yılı sonunda enflasyonu yüzde 3,5-4'lere, faizi de yüzde 5'ler seviyesine çekeceğiz. 2007 yılı sonunda bizim bir sorunumuz kalmaz. Onun için dostlarımızın (2012-2020 yılında ancak bu şartları sağlarsanız) sözleri havada kalacak."

ÇEVRE SORUNLARI

Coşkun, Türkiye'de sanayi ve çevreye ilişkin bir soruyu cevaplarken, çevre konusunun bütün dünyada önem taşıdığını anlattı.

Türkiye'de 1-2 sanayicinin yaptığı hatalı bir davranışı bütün sanayiye mal etmemek gerektiğini vurgulayan Coşkun, organize sanayi bölgelerine ve küçük sanayi sitelerine büyük önem verdiklerini söyledi.

"Tuzla'daki olay üzücü, ama Türkiye genelinde bu çok büyütülecek bir olay değil. Çok üzücü, ama bütün Türkiye'ye mal etmemek lazım" diyen Coşkun, caydırıcı cezaların gelmesi gerektiğini, şimdiye kadar orada bir boşluk olduğunu ve boşluğu dolduracaklarını bildirdi. Organize sanayi bölgelerinde il valilerinin sorumluluklarına ilişkin olarak da Coşkun, İçişleri Bakanlığı'na müfettiş raporunu verdiklerini anımsattı.

Bakan Coşkun, "Maalesef bazı valiler 4-5 sanayi bölgesinde görev almışlar. Oradaki müteşebbisler de (vali başımızda olursa işleri daha çabuk çözeriz) diye üzerinde durmamışlar. Genelgeyle bu işi düzelttik" görüşünü dile getirdi.

Coşkun, gelecek hafta Almanya Ekonomi ve Çalışma Bakan Yardımcısı'nın Türkiye'ye geleceğini belirterek, kimyasal atık tesisi konusunu görüşeceklerini ve desteklerini alacaklarını ifade etti.

ÜLKER'E CEZA

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, şeker kotaları konusunda sorulan bir soru üzerine de bütün dünyada şeker kotasının olduğunu söyledi.

En ucuz şekerin ekvatoral iklimde yetişen şeker kamışından elde edildiğini anlatan Coşkun, pancardan elde edilen şekerin maliyetinin ise daha yüksek olduğunu kaydetti.

Coşkun, şunları ifade etti:

"Bizden önce, maalesef siyasi kadrolar bir çeşit oy avcılığı için ekebildiğin kadar ek demiş. Şeker fabrikaları Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerinde. Yüzde 64 kapasiteyle Türkiye'nin şeker ihtiyacı karşılanabiliyor. Ekebildiğin kadar ek diyince, şeker stoka gitmiş onu da Hazine sübvanse etmiş. Biz geldiğimizde Şeker Kanunu çıkmış, bunu dengelemeye çalıştık. Maalesef özel fabrikalar ellerindeki fazla şekeri ihraç gösterip iç piyasaya sürdükleri için ceza aldılar."

Türkiye'de meşrubat sanayii çok geliştiği için nişasta bazlı şekerin yetmediğini de dile getiren Coşkun, Ülker'in durumunu ise şöyle açıkladı.

"Yetmeyince Ülker kendine tesis kurmuş, izin almadan. Nişasta sütü alıyor ve sütten tatlandırıcı yapıyor, kendi imalatında kullanıyor. Onların hukukçuları diyorlar ki (fruktoz almadık ki nişasta sütü aldık) ama fruktoza çevirdiği için kendisi şeker fabrikası durumuna düşüyor. Bu nedenle Şeker Kurulu 33 trilyon lira ceza verdi. Konu yargıda..."

ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRMESİ

Şeker fabrikalarını aldıkları önlemlerle 3 yılda 800 milyon YTL kara geçirdiklerini anlatan Coşkun, zarar eden fabrika kalmadığını ve özelleştirmelerin yapılacağını kaydetti.

Coşkun, "Sendikalar, yürüyüş yapacaklarmış. Bana geldiler, Süleyman Demirel'in bir sözü var (yollar yürümekle aşınmaz) diye... Ama pabuçlarınız aşınacak, geleceksiniz benden pabuç parası isteyeceksiniz, vermem dedim" diye konuştu.

Ereğli, Bor ve Ilgın şeker fabrikalarının ihaleye çıktığını belirten Coşkun, "Bazı kesimler kargaşa doğuruyorlar ki ucuz fiyatla alsınlar diye" dedi.

SATRANÇ TARTIŞMASI

Ali Coşkun, gazetelerin promosyon kampanyalarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de gazetelerin birbirini ihbar ettiğini, kendilerinin bu kadar geniş bir denetleme imkanı bulunmadığını söyledi.

Bir gazetenin satranç olarak sunduğu, tanıttığı promosyon ürününün, satranç oyunun yüklendiği bir cihaz olduğunu anlatan Coşkun, sözünü ettiği cihazın "Çin malı" olduğunu, çok kaliteli bir şey ürün olmadığını bildirdi.

İhbar üzerine, numune istendiğini, ancak karşı tarafın elinde numune olmadığı yanıtı alındığını aktaran Coşkun, bunun, piyasada böyle bir mal olmadığı anlamına geldiğini kaydetti.

Anadolu'nun bu tip olaylar sonucunda elektronik cihaz mezarlığına döndüğünü aktaran Coşkun, "Benim evimde satranç masası açık duruyor. Torunumla ben satranç oynarım. Neden karşı olayım?" dedi.

  • HANNOVER (A.A)

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi