T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
T E K N O L O J İ K | 20 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ | ||
|
İnternete yönelik sansürcü uygulamalarıyla gündeme gelen Çin yönetimi, ABD'yi harekete geçirdi. ABD'nin harekete geçmesinin nedeni tamamen duygusal!
Her ne kadar, dünya ekonomisinin motorlarından biri konumunda olsa ve dünyada ağırlığını giderek artırsa da, Çin'in halkına yönelik baskıcı tutumunda hiçbir değişme yok. 1 milyar 300 milyonluk nüfusunun doğal bir getirisi olarak, internet kullanıcı sayısının artışı açısından dikkat çekici bir gelişme gösteren Çin, genellikle internete yönelik uyguladığı sansürlerle gündeme geliyor. 2005 yılı sonu rakamlarına göre, Çin'de internet kullanıcı sayısı 110 milyon. İnternet kullanıcı sayısındaki bu artış, genellikle baskıcı ülkelerde görülen bir tavır olduğu üzere, Çin'de de tedirginliğe yol açıyor. Bir yandan ülkede internet kafeleri dolduran gençlerin sayısındaki artış, bir yandan da bu kullanıcıların internet aktivitelerinin doğurduğu "özgür" atmosfer, yönetimi rahatsız ediyor.
"AHLÂKSIZ TEKLİF" Dünyanın en büyük ikinci internet pazarı konumunda bulunan Çin'de yer alabilmek, küresel bazda faaliyet gösteren şirketler için çok önemli. Bu ülkedeki internet ekonomisi pastasından pay alabilmek için şirketler, genelde yönetime taviz vermek zorunda kalıyor. Bu tavizler de, genellikle Çin yönetiminin sansür taleplerinin yerine getirilmesi ya da muhaliflerin internet aktiviteleriyle ilgili bilgileri yönetime aktarmak şeklinde ortaya çıkıyor. Tabi muhalifler de kısa sürede, Çin resmi makamları tarafından cezalandırılıyor. Çin yönetiminin bu "ahlâksız teklif"lerini yerine getiren de genellikle, dünyanın teknolojik gelişmişlik ve yeni ekonominin merkezi durumunda bulunan Amerika'nın büyük şirketleri oluyor. KÂR İÇİN SANSÜRE 'EVET' Bugüne kadar bu ülkede rahatça faaliyet gösterebilmek için Çin yönetimiyle işbirliği yapma yolunu seçen şirketler olarak; Yahoo!, Google ve Microsoft'un adını duyduk. Adı gündeme gelmemiş daha birçok şirketin, "ahlâksız teklifler"e "evet" dediğini tahmin etmek zor değil. Geçtiğimiz hafta, okuyanları önce güldüren, sonra da düşündüren bir gelişme gerçekleşti. Amerikan Dışişleri Bakanlığı, özellikle Çin gibi bazı baskıcı ülkeleri internet özgürlüğü konusunda izlemek üzere bir çalışma grubu oluşturmuştu. Bu girişime gerekçe olarak, Çin pazarına girmek için başta Google olmak üzere ABD şirketlerinin sansüre boyun eğmesi gösteriliyordu. KARŞI ÇIKIŞIN İKİ AMACI Çin sansürüne karşı kurulan çalışma grubunun öncelikli amacı, bu tür kapalı toplumlardan bilgi akışının açık tutulması ve sansürden Amerikan şirketlerinin olumsuz etkilenmelerinin önlenmesi. Ayrıca Amerikan Kongresi'ne sunulan "Küresel Online Özgürlük için 2006 Eylemi" adlı yasa tasarısında ise Amerikan şirketlerinin, sansürcü ülkelerle işbirliğinin yasaklanması amaçlanıyor. Yasa teklifinde, sansürün hem ABD şirketlerinin çıkarlarına zarar vereceği hem de "ulusal güvenliğe" tehdit oluşturacağı savunuluyor. Tasarıda ayrıca, otoriter ülkelerde faaliyet gösteren Amerikan teknoloji şirketlerinin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne uygun davranmaları gerektiği de belirtiyor. "BUNU BATI DA YAPIYOR" ABD cephesinde bunlar olurken, Çinli yetkililer, internetteki yorumlar yüzünden hiç kimsenin tutuklanmadığını ve Çin halkının özgürce internete girebildiğini savunuyor. Ülkenin bilişimden sorumlu yetkilisi Liu Şengrong, sadece birkaç yabancı siteyi bloke ettiklerini, bunların da pornografi ve terörizm içerdiklerini savunuyor. Şengrong, Çin'i bu konuda eleştirmenin adaletsizlik olduğunu, çünkü Batılı ülkelerin de aynı şeyi yaptıklarını söylüyor. Ancak Çin'de internetteki aktiviteleri yüzünden muhaliflerin tutuklandığı alışılmış bir durum. Geçen sene Yahoo'nun, Çinli bir gazetecinin 10 yıla mahkum edilmesinde kanıt olarak kullanılan bilgileri Çin hükümetine verdiği iddia edilmiş ve çeşitli çevreler tarafından ağır bir şekilde eleştirilmişti.
Sansüre karşı 'proxy' silahı
İnternette engellenen sitelere girmek ya da hangi siteleri ziyaret ettiğinizin takip edilmesini gizlemek için "proyx" kullanılıyor. Bu sitelerin ziyaretçilerinin önemli bir bölümü ise devletlerin sansürünü aşmak zorunda olan Çin, İran, Kuzey Kore gibi ülkelerin halkları. Türkiye'de de zaman zaman, rejim aleyhtarı sitelere Türkiye'deki ziyaretçilerin girişleri engellenebiliyor. "Proxy"ler ise, bize, özgürlük sağlıyor!
'Özgür Yazılım' Bilgi'de
"Özgür Yazılım ve Açık Kaynak Günleri" bu yıl 24-25 Şubat tarihlerinde, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşiyor. Etkinlikte özgür yazılım camiasının önemli isimleri, Ian Murdock, Branden Robinson da konuk olarak yer alacak. Ayrıca Pardus Linux ekibi de iki sunum gerçekleştirecek. Katılımın ücretsiz olduğu etkinlik için şu adresten kayıt olmak mümkün:
Yeni mail hesabı geliyor
Doğan Online, Türkiye'deki kullanıcılara birçok yeni İnternet servisi sunmak üzere, mail2web.com ile stratejik bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma çerçevesinde, kullanıcılar bedava hızlı e-posta servisi, alan adı servisi ve bedava blog gibi hizmetleri, Doğan Online aracılığı ve mail2web.com desteğiyle alacaklar.
Nokia, Linux'lu tabletle geliyor
Dizüstü bilgisayarı her yerde açıp çalışabilmek zor. Bunun yerine, daha küçük ve daha hızla açılabilen pratik araçlara ihtiyaç duyuluyor. İşte bu ihtiyaç göz önüne alınmış olmalı ki, Nokia ve farklı el bilgisayarı geliştirdi. Minik bir tablet bilgisayar olan bu cihaz, Linux işletim sistemi kullanıyor ve tablet özelliğiyle kalemle not alabilmek ve komutlar vermek mümkün olabiliyor. "Nokia 770" model bu cihaz, kablosuz ağ bağlantısı ile internete bağlanabiliyor. Opera 8 web tarayıcısı yüklü gelen "Nokia 770", e-posta istemcisi, hafıza kartı, 65,536 renk gösterebilen 800x480 ekran dokunmatik ekran, internet radyo, internet telefonu, haber okuyucu, resim, video ve müzik dosyaları çalıştırabilme gibi özellikleriyle dikkat çekiyor.
MAC OSX'in virüs siftahı
Virüs salgını konusunda nam salan Windows'un aksine pek virüs görülmeyen işletim sistemlerinden biri olan MAC OSX'i hedef alan ilk bilgisayar virüsü ortaya çıktı. "OSX/Leap-A" adı verilen bu bilgisayar solucanının varlığını ortaya çıkaran ise internet güvenlik yazılımları üreten Sophos firması. Apple bilgisayarlara özgü "iChat" adlı anında mesaj programıyla yayılan virüs, "latestpics.tgz" adlı dosyada bulunuyor ve bulaştığı bilgisayarın adres defterinden, kendisini diğer bilgisayarlara gönderebiliyor.
Kablosuz TV çağı başlıyor IBM, ev ve ofis gibi mekânlarda TV yayınını kablosuz olarak dağıtabilecek yeni bir chip geliştirdi. DVD oynatıcıyla televizyon arasındaki kabloları ortadan kaldıracak olan chip, halen kullanılan kablosuz bağlantı teknolojileriyle 2 saat süren DVD kalitesindeki bir filmin internetten indirilme süresini ise 1.5 dakikaya düşürecek. IBM'in, küçük bir madeni para büyüklüğündeki yeni chip'inde, alıcı, verici ve 2 anten bulunuyor. 60 GHz frekansında çalışan chip, saniyede 1 GB veri gönderebiliyor.
Nokia, kayıtlarını Oracle'la tutacak Dünyanın en büyük kurumsal yazılım şirketi olan Oracle ile mobil iletişim alanında dünya lideri olan Nokia'dan dev işbirliği. Nokia'nın gelecek kuşak telekomünikasyon abone kaydı çözümünde Oracle'ın Carrier Grade Framework ürünü kullanılacak. Oracle Carrier Grade Framework'ün veri yönetimi çözümü, Oracle 10g ve Oracle TimesTen In-Memory veritabanı teknolojilerine dayanıyor.
Adrese teslim, Linux dergisi
IBM Türkiye tarafından çıkarılan Haber Linux dergisi yeniden yapılanıyor. Derginin bundan sonra son kullanıcı kitlesine hitab eden bir yapıya bürüneceği ve Linux'un geniş bir kitleye tanıtılması ve öğretilmesini misyon edineceği gelen bilgiler arasında. Haber Linux dergisinin yeni sayılarının adresinize ulaştırılması için aşağıdaki adresten kayıt olabilirsiniz:
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |