|

6''sında normal 7''nci gün holigan

Şiddetin tribünlerde giderek tırmanmasını değerlendiren spor yorumcusu Bülent Timurlenk, gerginliğin asıl nedenini ''şımarık taraftar''a bağladı: ''Tribün terörü ciddi boyutta değil. Olayların nedeni haftanın 6 günü ''normal'' davranan fakat maç günü farklı görünmeyi özgürlük sanan şımarıklardır.''

Aybike Eroğlu
00:00 - 17/08/2013 Cumartesi
Güncelleme: 22:37 - 16/08/2013 Cuma
Yeni Şafak
6''sında normal 7''nci gün holigan
6''sında normal 7''nci gün holigan

Türkiye''deki taraftarlarla dünyadakileri karşılaştıran gazeteci Bülent Timurlenk, statları siyasallaştırma çabasının bir etiket yapıştırma uğraşı olduğunu ancak bunun tutmayacağını söyledi. ''Toplumsal olaylarla, siyasetteki bir değişimle, Gezi Parkı olaylarıyla tribünler siyasallaşmaz. Bir tribünün siyasi duruşunun olması için bunun 40-50 yıllık geçmişi olması lazım. Avrupa''dan en azından böyle. Tribün kültürü ve siyaset tarihi iç içedir'' diyen Timurlenk, politikleşen Avrupa kulüplerinin hepsinin bir sebebi olduğunu ancak endüstriyelleşen futbolun bunun da sonunu getirdiğini kaydetti.

''Liverpool 100 sene önce liman işçilerinin takımıymış. Bugün artık bu bir klişe. Roma''nın taraftarı solcu derler? Bir Roma maçını izlemeden bunu söyleyen sağını solunu bilmiyor demektir. Milano''da maça 500 Euro''luk ayakkabıyla gidenler mi solcu(!) Toplumsal olaylara tepki olur, siyasi refleks oluşabilir ama bunun bir temele dayanması lazım'' ifadelerini kullanan Timurlenk, Türk takımlarının her sosyal katmandan taraftarının olduğunu hatırlattı.

SUÇ İŞLEYEN BIRAKILMASIN

Türkiye''de tribün terörünün ciddi boyutlarda olmadığına değinen Timurlenk, ''Olayların nedeni çoğunlukla haftanın 6 günü ''normal'' davranan fakat maç günü farklı görünmeyi özgürlük sanan şımarık taraftarlardır'' diye konuştu. Yaptırımların uygulanması gerektiğini belirten Timurlenk, ''Haftaiçi işe gittiği metrobüsün camını maç günü kırmak, rakip takımın formasıyla sokakta yürüyene saldırmak mı taraftarlık'' diye sordu.

Madrid''de ayağa kalktık uyardılar

Tribünde yaşanan olayların sokakta olduğunda daha büyük suçmuş gibi lanse edildiğini ancak tribünde olunca daha normalmiş gibi bir algılandığını ifade eden ve yaşanan olayları buna bağlayan Bülent Timurlenk, Avrupa''da ise tribünün de normal hayattaki gibi kurallara sahip olduğunu söyledi. Madrid''de yaşadığı bir olaya ilişkin örnek veren Timurlenk, ''İspanya statlarında içki içmek yasaktır bu yüzden satılmaz. Satılan ülkelerde ise başkasını rahatsız ettiğiniz anda stattan dışarı atarlar. Madrid''de bir maç izlerken gol pozisyonuna heyecanlanıp tribünde ayağa kalkınca uyarı aldık'' diye konuştu.

Kışkırtıldık

Taraftar grubu olarak onlarca parçaya bölünmüş Fenerbahçe tribünlerinin önemli taraftar gruplarından biri olan Genç Fenerbahçeliler''den (GFB) ayrılarak kurulan Genç Fenerbahçeliler Anadolu''nun (GFB Anadolu) başkanı İbrahim Gümüştekin, şiddete sebep olacak siyasi olaylara karışmamaya gayret gösterdiklerini söyledi. Gezi Parkı olayları ve Fenerbahçe''yi ilgilendiren protesto olaylarına siyaset karıştığı sürece katılmayacaklarını ifade eden Gümüştekin, UEFA kararlarını protesto eden taraftarların, bazı provokatörlerin yönlendirmeleri nedeniyle siyasi sloganlar attıklarını belirtti. Fenerbahçe taraftarını hükümet ve polis aleyhine kışkırtmaya çalışanların varlığından bahseden Gümüştekin, ''PSV maçında ve Bağdat Caddesi''ndeki yürüyüşte aramızda provokatörler vardı. İnsanları hükümet aleyhine kışkırttı'' diye konuştu.

Olay çıkaran maç esnasında bile atılmalı

Tribün terörünün tüm takımları ilgilendiren önemli bir sorun olduğuna işaret eden Adana Demir Spor Kulübü İdari İşler Sorumlusu Avukat Müslüm Susar, ''Her ne kadar Adana Demirspor tribünlerinde ölümle sonuçlanan ciddi olaylar yaşanmasa da tribünlerimizdeki şiddetin yükselen bir sorun olduğunu biliyoruz'' dedi. Şiddet eğilimi gösteren taraftarlara asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğini vurgulayan Susar şunları söyledi:

''Şiddete meyyal taraftar maç devam ederken dahi stat dışına çıkarılmalı. Uzun süreli uzaklaştırılma cezası verilmeli. Azımsanmayacak ölçülerde para cezası uygulanmalı ve ancak eğitim amaçlı seminerlere tabi tutulduktan sonra statlara sokulmalı. Holiganlar bir daha taşkınlık yapmayacağından emin olunduktan sonra sahaya alınmalı.''

O güzel günler geri gelebilir
Futbolda barış, Özdilek'e göre ancak yasaların uygulan-masıyla mümkün

Maraş''tan İstanbul''a geldiği 1987-1988 sezonunda da futbolda şiddet tartışmasının yürüdüğünü söyleyen eski Beşiktaşlı futbolcu Mehmet Özdilek (Şifo Mehmet) ''Şimdi 2013 yılına geldik bu tartışma devam ediyor. Yetkililer, gazeteciler, spor adamları hâlâ bu sorunu tartışıyor'' dedi. Sporda Şiddet Yasası çıktıktan sonra daha sağduyulu yaklaşımların göründüğünü söyleyen Özdilek, ''Ancak tam anlamıyla çözülmedi. Özellikle geçtiğimiz iki sezon çok üzücü olaylar yaşadık. Bunun birçok sebebi var. Eğitim, kültür ve taraftarın oto-kontrolüyle çok alakalı bir durum. Ülkenin sosyoekonomik yapısı da şiddetin gelişmesinde ve yaygınlaşmasında etken. Bir süredir futbol saha içiyle değil saha dışıyla konuşuluyor. İnşallah bu sezonla birlikte bu tartışmayı geride bırakırız'' ifadelerini kullandı. ''Sporda şiddetle ilgili yasa çıkartmak önemli değil, yasa çıkarılır, önemli olan bu yasanın gereklilikleri uygulamak'' diyen Özdilek, yasaların uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Futbolda geçmişi özlediğini dile getiren Özdilek, ''Kaybedenin kazananı alkışladığı, rakip takım taraftarlarının statlardan kol kola ayrıldığı o güzel günler geçmişte kalmamalı. Ama üzülerek söyleyelim ki şimdi taraftarlar daha agresif ve şiddet potansiyeli taşıyor. Futbol taraftarla güzel. Yasanın gereklilikleri yerine getirilmeli ve taraftar statlardan kopmamalı. Son 2 yıldır Türk futbolu çok yıprandı'' diye konuştu.


11 yıl önce