Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, kalp cerrahisinde uzman biri. Kendisiyle röportaj talebimi, ilginç bir teklifte bulunarak kabul etti: Benimle bir operasyona katılın. Seve seve kabul ettim. Oldum olası ameliyathaneler beni ürkütmüştür ama Sayın Bingür Sönmez'le bir by-pass operasyonuna girmek bana bir güven verdi. Ameliyat sonrası konuştuğumuz Prof. Bingür Sönmez, kalp ameliyatının detaylarını anlattı...
Bir; sigara içmeyen hastayı çok seviyoruz. İki; kilosu olmayan hastayı çok seviyoruz. Şeker hastalığı olmayan hastayı çok seviyoruz. Erkek hastaları daha da çok seviyoruz.
Kadın hastaların kalp damarları daha ince, dokuları daha yumuşak.Ve çoğunlukla kilolular. Yara iyileşmeleri daha kötü daha çok komplikasyona gebeler. Bereket versin ki, kadınların kalpleri daha iyi. Bizim portföyümüz içerisinde yıllık kadın hasta oranımız yüzde 22 ila 25 arasında değişiyor. Eğer tersi olsaydı, işimiz gerçekten daha zordu.
Kalp krizi geçiren biri, krizin ilk saniyelerinde hayatını kaybedebilir. Onun için büyülü formül vermem doğu olmaz.
Evin kapısını açık bırakmalı. Çok önemli. Hemen bir yakınını veya ambulansı aramalı ve divana uzanıp beklemeli. Eğer bu insan önceden kalp hastası olduğunu biliyorsa yanında dil altı ilacı vardır, alması gereken ilk ilaç budur.
Acile gelen hastaya eğer kalp krizi geçirmişse verdiğimiz ilk ilaç, çocuk dozu Aspirin yani 100 mgr Aspirin veriyoruz. Burada kanın pıhtılaşması üzerine yaptığı etkiyle ilk akut pıhtılaşmayı çözdüğü için Aspirin veriyoruz. Beklerken bir dil altı aldı. 15 dakika sonra geçmedi. Bir dil altı daha alacak. Yine geçmediyse üçüncüsünü alacak ve ambulans çağıracak.
Aspirin herkeste beyin kanamasına neden olabilir. Çünkü kanı sulandırıyor. Ama kalp hastası olup kalp hastalığı sebebiyle hayatını kaybeden insan sayısıyla Aspirin içtiği için beyin kanaması geçiren insan o kadar az ki, bu göze alınmayacak bir risk değil.
Çok ünlü bir kalp cerrahı ülkemize geldi şunu söyledi: 'cinsellik kalbe yararlıdır.' Kalbe iyi gelen cinsellik değildir. Kalbe iyi gelen âşık olmaktır. Çünkü insanlar âşık olunca endorfin hormonu salgılar. Endorfin vücut için yararlı bir hormondur. Kalbi rahatlatır. Ama kime âşık olacaksın... Önce eşine, sonra çocuklarına sonra mesleğinize sonra ülkenize bunlar kalbinize iyi gelir.
Hiçbir kısıtlamamız yok. Üç hafta sonra cinsel hayatınıza dönebilirsiniz. Ameliyat sonrası ilk cinsel deneyim çok büyük test.
Bazı ilaçların üç gün, bazı ilaçların bir hafta önceden kesilmesi lazım. Bazı ilaçların da özellikle devam etmesi lazım. Mesela bir teferruat: Hasta banyo yapıp veya vücudunu tıraş edip gelmek isti-yor. Biz ısrarla, 'evde tıraş olmayın biz tıraş edeceğiz' diyoruz. Çünkü o evde tıraş olursa jiletle tıraş olacak. Biz burada tıraş edersek ameliyattan bir gece önce elektrikli makine ile tıraş edeceğiz.
Siz jiletle tıraş ederseniz derideki çizikler enfeksiyon odağı olacaktır. Biz tıraş edersek, kıl diplerinde enfeksiyon olmayacaktır. Biz onu ameliyat gecesi ilaçlı sularla banyosunu yaptırıp öyle yatıracağız. Zaten başarı, teferruatta gizli.
Tabii. Öyle hastamız geliyor ki, ağır kalp krizi geçirmiş. Kalbinin büyük bir bölümünde harabiyat var. Ama anjiyosunu çekiyorsunuz tamamen normal. Bir spazm olmuş, o spazma bağlı enfaktrüs geçirmiş. Ama o kadar nadir ki, üç beş yılda, bir-iki tane geliyor. Daha çok kadın hastalarda bunu görüyoruz. Damar normal ama geçirdiği bir spazm sonrası da enfarktüs geçirebiliyor.
Bu hasta çok genç yaşta birinci ameliyatını olmuş. 1992'de 38 yaşındayken ilk ameliyatını olmuş. Şu an 53 yaşında. 14 yıl sonra damar tekrar tıkanmış. Dolayısıyla zor bir ameliyattı. Ayrıca, kilolu, kan yağları çok yüksek, şeker hastalığı var. Aile hikayesi var. 14 yıl iyi dayanmış aslında.
Ameliyattan önceki tüm risk faktörleri ameliyattan sonra da geçerli. Yani bir hasta bana gelip kalbimin sağlam olması için ne yapmam gerekir diye sorarsa; diyetine devam etmesini, tansi-yonunu dengede tutmasını, şekerini ayarlamasını, yol yürümesini, kilo almamasını, sigara içmemesini söylüyorum.
Hayır. İnsanlar göğsüne gelen her ağrıyı kalp ağrısı zannediyor. Bir defa çok ciddi bir kalp hastası birinin hiçbir şikayeti olmayabilir. Bizim hastalarımızın büyük bir çoğunluğu sessiz kalp hastası olabiliyor. Yani insanlar enfaktrüsü bile sessiz geçirebilir. Yüzde 20 gibi sessiz hasta durumumuz var. Klasik olan belirtiler ise efor halinde iken göğsüne, kravat bölgesine, boynuna, çenesine, omuzlarına, kollarına gelen yanma, ağrı, baskı hissi kalpten kaynaklanan ağrıdır. Direkt olarak kalbin kendisi ağrımaz. Hissedilen, yansıyan bir ağrıdır.
Hiçbir açıklaması yok. Sağ kolda, boyunda olabilir; elinin bileğine de yansıyabilir.