|

Cunta çavuşu

28 Şubat'ta darbecilere karşı dik duruşuyla demokrasi tarafında saf tutan Hasan Celal Güzel, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in süreçteki rolüne dikkat çekti. Demirel'in Erbakan ile Çiller arasındaki protokole karşın, hükümet kurma görevini Mesut Yılmaz'a verdiğini belirten Güzel, “Milletvekili transferlerini Demirel yönetti. Demirel, 'cunta çavuşu' gibi hareket etti” dedi.

Orhan Turan
00:00 - 29/02/2012 Çarşamba
Güncelleme: 03:03 - 29/02/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
Cunta çavuşu
Cunta çavuşu

Türk siyasetinin renkli ve güçlü isimlerinden Hasan Celal Güzel, 28 Şubat sürecinde yaşananları halka anlatmak için 3.5 yıl içinde, bin 376 konferans verdi. Karada 500 bin kilometre yol kat eden deneyimli siyasetçi, o günlerde 'sivil itaatsizliği' yaymaya çalıştığını söyleyerek, darbecilere karşı direndiğini belirti-yor. Hakkında 100'den fazla dava açılan ve Ayaş Cezaevi'nde 4.5 ay hapis yatan Güzel, 28 Şubat sürecinde dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in oynadığı role dikkat çekiyor. Güzel, Türk siyasetinin utanç tablosu olarak tarihe geçen olayları şöyle anlatıyor: “O dönemde yaşananlar bir rezaletti. Benim de kulağıma bununla ilgili pek çok bilgi geldi. 2 milyon dolara, 3 milyon dolara partisinden istifa eden milletvekillerini duyduk. Bu ilişkiler bir rezaletti. Azınlık olan muhalefete hükümeti kurma görevi veren Demirel'in kendisi de yeterli sayıya ulaşılması için vekil transferlerini planladı. Darbeciler Cumhurbaşkanı'nı adeta 'Süleyman Çavuş' yaptı. İstedikleri gibi de kullandılar. Koltuk değneği gibi kullandılar. Demirel'i o döneme kadar yaptıklarının tersine adeta hükümeti düşür-meye memur ettiler.”

DTP CUNTANIN SİYASETTEKİ UZANTISIYDI

Güzel, 28 Şubat'la ilgili başlatılan soruşturmanın, 1997'deki vekil pazarlıklarına da inmesi gerektiğini ifade etti. “Doğru Yol Partisi'nde yaşanan tasfiyeye bakmanın zamanı geldi” diyen Güzel, şunları söyledi: “Savcılar transferleri incelemelidir. Milletvekilleri davar gibi alınıp satılmıştır. Milletvekillerinin davar gibi satılmalarında, şantaj ve ikna yöntemiyle parti değiştirmelerinde Süleyman Çavuş koordinatör gibi çalıştı. DYP içinde Hüsamettin Cindoruk'u ayartarak kurdurulan Demokrat Türkiye Partisi, sadece bu iş için uydurulmuş siyasi bir oluşumdu. Demirel istedi ve oldu. Demirel'e de emirler kışladan geldi. Bunu kimse yalanlayamaz. Her gün, o vekilin bu paraya, şu vekil bu paraya parti değiştirdiğini duyduk. Malum medya patronlarının buradaki rolünü iyi bilmek lazım. Bankacıların bu kumpastaki rolünü, Ankara'daki otellerde yapılan görüşmeleri çıkıp anlatmaları lazım.”


SATIN ALMA RAYİCİ 5 MİLYON DOLARA DAYANDI

28 Şubat sürecinde koridorlarda konuşulmaya başlanan transfer ücretleri, dönemin siyasileri tarafından da gündeme getirilmişti. Erbakan, “İstifaların arkasında rüşvet, baskı ve tehdit var” derken, DSP Milletvekili Tahsin Baycık ise, “2-3 milyon dolar olan transfer teklifleri 5 milyona dayandı” sözleriyle rakam veriyordu. Baycık, o günlerde yaşananlarla ilgili bugün konuşmak istemiyor. Sorumuza 'Siyaseti bıraktım, artık konuşmuyorum' cevabını vermekle yetiniyor. “Güneş Motel misali milletvekili pazarları kuruluyor” diyen Tansu Çiller de konuşmamayı tercih edenlerden.


Yarısı peşin yarısı iş bitiminde

Hükümetin güvenoyu almasında tek yolun yolun milletvekili pazarından geçtiğini yazan Yeni Şafak, 28 Haziran 1997 tarihli sayısında konuyu “Seri sonu satışlar” başlığıyla şöyle veriyordu: “Rakamlar 3 ila 5 milyon arasında değişiyor. Ödemelerin bir bölümü hemen, kalan kısmı ise ANASOL-D hükümeti güvenoyu aldıktan sonra verilecek” ifadeleri yer alıyordu.


Satışta petek formülü

Yeni Şafak, “Satışlarda Petek Formülü” başlıklı manşet haberde ise milletvekillerinin alacağı ücretin, partisindeki ağırlığına, geçmişteki söylediklerine, tecrübe, yaş ve hatta kilo ve boyuna göre belirlendiğini duyurdu. Transferden hiçbirisi kritik görevlere getirilmeyecek, denklik şartı aranacaktı. Sadece bakana yeniden bakanlık verilebilecekti.


Formül gerçek çıktı

30 Haziran 97'de “Hükümet tamam” manşetiyle çıkan Hürriyet “Transferlere bakanlık yok” başlığı ile formülün uygulandığını doğruluyordu. Haberde “Son günlerde istifa edip, ANAP ve DTP'ye geçen hiçbir milletvekiline bakanlık verilmeyecek” deniyordu. Sadece Işılay Saygın'ın, bakan olduğu için kadından sorumlu devlet bakanlığının verildiği yazılıyordu.


İŞTE PARTİ DEĞİŞTİREN VEKİLLER

30 Mayıs'ta Yıldırım Aktuna istifa etti. Aktuna'yı dönemin Sanayi Bakanı Yalım Erez, 18 Mayıs'ta Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın, 20 Mayıs'ta Refah Partisi Milletvekili Mahmut Sönmez, 30 Mayıs'ta ANAP Yozgat Milletvekili İsmail Durak Ünlü ve Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu takip etti. 14 Haziran 1997'de, yani Ankara -Sincan'dan tankların geçtiği günlerde Milletvekili Bahattin Yücel DYP'den istifa etti. DYP Milletvekili Nuri Yavuz, 13 Temmuz'da Yaman Törüner, partileri DYP'den istifa ettiğini açıkladı. 15 Temmuz'da Milletvekili Doğan Güreş, Mahmut Yılbaş ve Mustafa Zeydan DYP'den, 16 Temmuz'da Milletvekili Şaban Karataş RP'den istifa etti. 19 Temmuz'da Milletvekili Ufuk Söylemez DYP'den istifa etti. 24 Temmuz'da RP İstanbul Milletvekili Gürcan Dağdaş ile DYP İstanbul Milletvekili Sedat Aloğlu partilerinden istifa etti. 25 Temmuz'da da milletvekili Metin Işık RP'den ayrıldı. Bu isimler de sonrasında DTP'ye geçtiler.


PAZARLIĞA ŞAHİT OLDUM

Eski RP Milletvekili ve HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç da vekil pazarlıklarına yakinen şahit olduğunu söylüyor. Malkoç, o günlerde kendi lojman komşusu bir milletvekilinin 1 milyon dolara transfer olduğunu belirterek “Biz 28 Şubat döneminde parayla milletvekili satın alındığını gördük. Benim lojman komşum bir vekile, 1 milyon dolara yakın bir para ödeniyor ve vaat ettikleri 500 bin doları ödemedikleri için bu şahıs yakınıyor, 'Verdikleri sözü tutmadılar böyle ahlaksızlık mı olur' diye. Bu benim bizzat şahit olduğum bir ola” dedi. Geçtiğimiz günlerde 28 Şubat süreciyle ilgili bin 600 sayfalık belgelerin yer aldığı 2 CD'yi, soruşturmayı yürüten özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na veren Malkoç, söz konusu transferlerin de mercek altına alınacağını söyledi.


YARIN: ORAKOĞLU, CUNTACILARI SUÇÜSTÜ YAKALADI





12 yıl önce