|

Gladio'nun 'kozmik oda'sı NATO merkezi'nde

Avrupa'daki Glodio tarihinin en karanlık eylemleri İtalya'da olsa da, farklı Avrupa ülkeleri bu karanlık tarihten paylarını aldılar. Belçika'da bu ülkelerden biri. Belçika'daki NATO Merkezi'ndeki arşiv, tüm Gladio eylemlerinin 'kozmik oda'sı. Eğer burası, bir gün açılırsa sadece bugüne kadar bildiklerimizi değil, bilmediğimiz birçok şeyi de öğrenmiş olacağız

Murat Aksoy
00:00 - 3/01/2010 Pazar
Güncelleme: 22:48 - 2/01/2010 Cumartesi
Yeni Şafak
Gladio'nun 'kozmik oda'sı NATO merkezi'nde
Gladio'nun 'kozmik oda'sı NATO merkezi'nde

NATO'nun merkezi olan Belçika'da, Gladio resmi olarak 1948'de kuruldu, 1990'da İtalya'daki yapılanma ortaya çıkarılınca bu ülkedeki yapılar tasfiye edildi. Belçika'da Gladio 1951-1990 arasında görev yaptı. 1990 sonrasında ciddi bir parlamento soruşturması gerçekleşti. Belçika'yı bu soruşturma sırasanda farklı kılan pek çok önemli devlet arşivinin kaynaklarının araştırmacılara açılmasıydı. Ancak esas bilgilerin olduğu NATO'nun arşivi henüz açılmış değil. Açıldığında büyük fotoğrafı göreceğiz.

1948'de Avrupa'daki Gladio örgütleri arasında iletişimi sağlayacak bir yapı olan Batı Birliği Gizli Komitesi (Western Union Clandestine Committee - WUCC) kuruldu. Bu Komite'de, Belçika, İngiltere, Fransa, Hollanda ve Lüksemburg bulunuyordu. ABD ise bu Komite'ye ancak 1958'de girdi. Bu durum, Gladio örgütlenmesinin ilk döneminde İngiltere'nin daha etkin olduğunu göstermektedir. İngiltere'nin temel felsefesi, NATO'nun “dış düşmanlar tarafından desteklenen iç düşmanlarla da” mücadele etmesi gerektiği idi. 1958'de NATO bünyesinde Fransa'da kurulan Müttefik Gizli Komitesi (Allied Clandestine Committee -ACC) Gladio konusunda ABD'ye daha önemli bir rol veriyordu. 1968'de Fransa'nın NATO'dan çıkmasıyla, ACC de Belçika'ya taşındı.

1940'LARDA BAŞLAYAN GELENEK

Belçika'da 1990'larda başlayan soruşturmada yetkililer, diğer Avrupa ülkeleriyle kendileri arasındaki önemli bir farkı sürekli dile getirdiler. 1940'da Nazi işgalinin başlamasından sonra, İngiltere ile ilişki kuran Belçika yönetimi, iki yıl içinde bir direniş hareketi oluşturdu. İşte bu yapı İkinci Dünya Savaşı sonrasında büyük oranda varlığını sürdürdü ve komünizim tehlikesine karşı yeniden yapılandı. Bu direnişçiler, daha çok hükümet ve monarşi sempatizanı kişiler arasından seçilmişti.

Belçika'da Gladio S.D.R.A VIII ve S.T.C/Mob. adlı iki yapıdan oluşmaktadır. Bunlardan ilki, Service de Documentation, de Renseignments et d'action VIII, Belçika askeri istihbarat servisinin içinde faaliyet göstermekte ve Savunma Bakanlığı'na bağlı çalışmaktadır. S.D.R.A VIII mensupları, tamamen askeri personelden oluşmaktadır. Özel eğitimli bu askerler, olası bir Sovyetler işgali durumunda Belçika hükümetini ülke dışına kaçıracak ve direniş hareketini başlatacaktı. Gayrinizami harp, paraşütle atlama, sabotajlar gerçekleştirme, dövüşme, dalgıçlık, donanma eğitimi gibi konularda uzmanlıkları olan asker-Gladyatörler, her an savaşa hazır durumdadırlar.

Gladio'nun ikinci ayağı S.T.C/Mob., SectieTraining, Communicatie en Documentatie ismini taşıyordu. Staatsveiligheid yani Devlet Güvenlik Teşkilatı ise, sivil kanadı oluşturuyordu. Bu birim, Adalet Bakanlığı'na bağlıdır. Görevi, olası bir işgal halinde düşmanla ilgili istihbarat toplamak ve askeri birliklerin yapacağı eylemleri kolaylaştırmak için bilgi biriktirmek, organizasyon yapmak gibi faaliyetlerde bulunmaktır. Özellikle radyo kullanmak (ve teknik geliştikçe diğer iletişim yöntemleri) üzerine eğitim görüyorlardı. Sivil bi-rimin üyeleri, sıradan, 'normal' insanlardan, hatta bir istihbarat raporunun belirttiğine göre “sakin hatta biraz saf karakterdeki aile babalarından” seçiliyordu. “Güçlü dini inanışlara sahip olmak”, komünizm karşıtlığına doğal bir zemin oluşturacağı gerekçesiyle sivillerin seçilmesinde tercih edilen bir özellikti. Gladyatörler, ideal olarak eşlerini bile sırlarından haberdar etmiyor, çift kimlikli bir yaşam sürüyorlardı.

ESAS OLAN GİZLİLİK

S.D.R.A. VIII, askeri istihbarat teşkilatının arasında çeşitli birimlerin içine gizlenmiş bir yapıydı. Bu nedenle ordu içinde çalışanların, hatta savunma bakanlarının bile, kendilerinden gizlenirse bilemeyeceği, bir şekilde üzeri örtülüydü. Gladio soruşturmaları yapılan diğer ülkelerde de bu yapı aynıydı. S.T.C./Mob. ise hücrelerden oluşuyordu. Her hücre birbirinden habersiz, sadece kendi kumandanına hesap verir biçimde işliyordu. Buradaki görevliler, gerektiğinde kendileri de başkalarını 'işe alabilecek' şekilde inisiyatif sahibi yetiştiriliyordu.

AEG-TELEFUNKEN'DEN ÖZEL SİSTEM

Tarihçi Daniele Ganser'e göre, ACC'nin talimatıyla, Gladio için AEG-Telefunken iletişimde kıvraklık sağlayacak çok gelişmiş sistemler geliştirdi. Van Ussel'e göre, bu vericiler 1980'lerde 2000'lerde piyasada bulunabilecek donanıma sahipti.

Son derece düzenli bir yapıdaki Belçika Gladiosu, sadece tetikte bekliyor gözükse de bir takım karanlık olaylara da karıştı. 1945'te Belçikalı komünistlerin karizmatik lideri Julian Lahaut'un esir düştüğü kamplardan dönüşü, halk arasında heyecan yarattı. Lahaut, Belçika Kralı Leopold III ve ardından tahta çıkan Baudouin I'e karşı yoğun muhalefet yürüttü. 1950'de Lahaut, evinin önünde vurularak öldürüldü. O zamanlar Gladio'nun temeli sayılacak yapının faaliyette olduğu biliniyordu.

1973'te Belçika sivil istihbarat teşkilatı, “bazı finansal gruplar ve aşırı sağcı örgütlerin” darbe gerçekleştirme hazırlığında olduğunu öğrendi. Daha sonraları Gençlik Cephesi ve Westland Nasyonal Sosyalist Düzeni adlı aşırı sağ milis ve Neo-Nazi örgütlerin başına geçen isimlerin, Genç Avrupa adlı pan-Avrupacı bir yapılanmanın ortak gerçekleştirmeye çalıştığı bu darbede, Gladio'dan Belçikalı kişilerin de yer aldığı öne sürüldü. Ama bu iddia kanıtlanamadı. Brabant Katilleri veya Nijvel Çetesi olarak anılan bir örgütün de Gladio ile ilgili olduğu öne sürüldü. Örgüt, Brabant yöresinde 1982-85 arası gerçekleşen ve 28 ölümle sonuçlanan bir şiddet zincirinin failiydi. Askeri silahlarla ve büyük bir askeri yetenekle, dükkanlar, lokantalar, silah depoları ve süpermarketleri soyan bu grup, ellerine düşenleri işkenceyle öldürüyordu. Biri uzun boylu, biri yaşlı iki kişi ve bir de öldürme görevine üstlenen 'cellat'tan oluşan üç kişilik lider ekibin yanında her seferinde kimliği değişen bir grup silahlı adam oluyordu. Şimdiye değin saldırganların hiçbiri bulunamadı, kimlikleri tesbit edilemedi.


GÖÇMENLERE KARŞI DA KULLANILDI

1996'da Belçika'nın Le Soir gazetesi, bir yıl öncesinin tarihini taşıyan son derece gizli bir belgeyi ifşa etti. Toprağın Askeri Savunması Planının Temeli (Plan de Base de la Défense Militaire du Territoire) başlıklı belge, ülkede bulunan göçmenlere karşı askeri tedbir alınmasını öngörüyordu. Belgede şu değerlendirme yer alıyordu: “Birçok göçmen grubu büyük mahalleler oluşturuyor. Eğer bu gruplar, Belçika siyasetiyle ciddi bir çatışmaya tutuşabilecek güce ulaşırlarsa, kendi kaygılarını hissettirecek veya Belçika'nın politikalarına karşı çıkacak pozisyona gelebilirler. Bu durumun Belçika için açık bir tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. Fakat bu, gizli bir karakteri olan daimi bir tehdittir”. Commandement Territorial Interforces adlı bir askeri istihbarat birimi kurulması ve üyelerinin hemen harekete geçirilmesi emri de belgede bulunan bir bilgiydi. Bu birimin çalışma yöntemi ise şöyleydi: “Sivil toplum kuruluşlarına sızarak, kendilerine yandaş toplamak.” Yandaşlar, “göçmen topluluklarının tehlike arzettiğine” inanan kimseler arasından seçilecekti. Savunma Bakanlığı, ortaya çıkan bu belgeyi “sadece ordu ve bakanlık içi bir çalışma belgesi olduğunu ve öneri olarak kaleme alındığını” öne sürerek reddetti.


Egzersizler sömürgelerde

Belçika Gladiosu'nun bir üyesi olan 'Georges 923' yani gerçek adıyla Michel Van Ussel'a göre ACC, herkesin olası bir savaş sırasında yapacakları her şeyin eğitimini aldıkları yerdi. Gladio'nun yöneticileri, burada diğer ülkelerin ekipleriyle de buluşuyor ve ortaklık için temasta bulunuyorlardı. Herkes birbirlerini sadece kod isimleriyle tanıyorlardı. Ayrıca koordineli iletişimler için Gladio'nun faaliyet gösterdiği ülkelerde özel merkezler kurulmuştu. Gladyatör Van Ussel, yılda birkaç kez, çeşitli Avrupa ülkelerinde gerçekleşen askeri tatbikatlara katıldığını anlatıyor. Bu tip askeri egzersizler bazen de eski sömürge ülkelerinde (Kongo, Zaire gibi) yapılıyordu. Van Ussel'e göre, Gladyatörler Avrupa genelinde hiçbir engelle karşılaşmadan diledikleri gibi seyahat edebilmek yetkisine sahiptiler. Gladyatörler'e ait bilgilerin hepsi, gerçek kimlikleri ve haklarındaki tüm detaylar, Belçika istihbaratı tarafından fişleniyor ve bu bilgiler, tüm parmaklarının izleriyle beraber ABD ve İngiltere'deki istihbarat servislerine de yollanıyordu. Bu dosyalar sürekli güncelleniyordu. Van Ussel, ajanlığın gizli dünyasına girmesinin altında sadece ve sadece merakın yattığını söylüyor. Ona göre, tanıyabildiği diğer pek çok Gladyatör de aynı sebepten örgüte girmiş.


Fransa'nın atlattığı darbe girişimleri

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Fransa'da sol görüş oldukça kuvvetliydi. Bunun üzerine Fransa'nın sağcı çevrelerinden bir grup, 1946'da Mavi Plan adı verilen, komünizm karşıtı gizli bir ordu kurulması projesi için düğmeye bastı. 1947'de Sosyalistler'den İçişleri Bakanı Edouard Depreux, Fransa'da; “gizli, sağ bir ordunun kurulmakta olduğunu” açıkladı. Depreux, “1946 sonunda, karanlık bir direniş ordusu kurulmaya başlandığını öğrendik; üyeleri de aşırı sağcı eski direnişçiler, Vichy hükümeti yandaşları ve monarşistlerdir” dedi. Mavi Plan çerçevesinde, 1947 yılında bir darbe yapılması da planlanıyordu. İşadamı Earl Edme de Vulpian Fransa'nın kuzeyindeki Lamballe yakınlarındaki şatosu “Orman” darbe hazırlıklarının karargâhı görevini görüyordu. Şatoda yapılan aramada, ağır silâhlar ve operasyon planları bulundu. Darbeciler, yüksek düzeyde şok yaratacak terör eylemleri gerçekleştirip bunların suçunu solcuların üzerine atma hazırlıkları yaptıklarını ortaya koyuyordu. Sosyalistlere ve bazı istihbarat uzmanlarına göre darbeciler, 'kamuoyunun tepkisini çoğaltmak amacıyla de Gaulle'e suikast düzenleme planı bile yapılmıştı. Bu planların ifşa olması, Fransız Gladiosu'nu daha kurulmadan rafa kaldırılacak bir plan haline getirebilirdi.

RÜZGARLARIN GÜLÜ

Ancak, 1949'da NATO'nun merkezini Fransa'da kurması, Gladio'nun kalbinin burada olmasına neden oldu. Zaten 1947'de, daha darbe planlarının şoku kamuoyu tarafından yaşanırken, Rüzgarların Gülü (Rose des Vents) adlı bir yeni gizli ordu yapılanması projesi yürürlüğe konmuştu bile. Sosyalistlerin bu konuda çaresiz kalmasının nedeni, darbecilerin başarılı bir siyasi manevrayla, darbe haberlerinin Fransız Ordusu'nu yıpratmak için çıkarıldığı izlenimini yaymalarıydı. Fransız istihbaratının aslında kendileri de darbe planlarının içinde bulunan en üst düzey isimleri, olası bir Sovyet işgaline karşı hazırlık yapıldığını, birkaç radikal isminde haddini aştığını öne sürüp olayı kapattı.

SAVAŞ HİÇ BİTMEDİ

Sonraki yıllarda, Fransız Gladiosu, özellikle emniyet teşkilatında kadrolaşmak ve Barış ve Özgürlük adını taşıyan gizli birimler kurarak, kamuoyunda sosyalistlere karşı 'psikolojik savaş' yürütmekle uğraştı. Bu sivil gizli birimlerin amacı, olumsuz haberler yaymak, halkı sosyalistlere karşı gösteri düzenlemeye kışkırtmak ve yandaş kamuoyu yaratmaktı. Fransız siyasetçilerinin gözlerinden uzak merkezler kurulması da Rüzgarların Gülü'nün önem verdiği bir projeydi; bu amaçla Fas ve Senegal'de eğitim kampları kuruldu. Fransız sosyalistlerinin son derece teşkilatlı bu yıpratma savaşı karşısında ne kadar zayıf kaldığını göstermek için şu örneği vermek yeter; Fransız Gladiosu'nun en üst düzey isimlerinden François Grossouvre, 1981'de Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın danışmanı olmuştu. Grossouvre, İkinci Dünya Savaşı'nda faşistler arasında sivrilip, Vichy hükümetinin en ateşli destekçilerinden olmuştu. Rüzgarların Gülü, Fransa'da özellikle bir taban yaratıp halk arasında sıradan insanlara ulaşmaya büyük özen gösterdi. CIA ajanlarından birinin, “Ne kadar insanı taraflarına çektiklerini bilemiyoruz; bildiğimiz onbinlerce esnaf, çiftçi gibi insanın yandaş olarak Rüzgarların Gülü'nce etki altına alındığı” dediği biliniyor.


Danimarka 'dinci' ve 'milliyetçi'

Danimarka'daki Gladio biriminin adı Absalon idi. Bu isim, Ortaçağ'da yaşamış Dan kökenli bir din adamından alınmıştı. Bu din adamı, Ruslar'a karşı başarılı savaşlar vermekle tanınıyordu. Birim, Forsvarets Efterretningstjeneste yani askeri gizli servis içinde faaliyet gösteriyordu. 1990'da “Q” kod adlı bir Gladio üyesinin açıklamalarına göre, Absalon 1950'lerin başında kurulmuştu. Yüzde 95'i askerlerden oluşuyordu.

Üyeleri, özellikle en milliyetçi ve en dindar isimlerden oluşuyordu. Bazı 'güvenilir' siyasetçiler de, Absalon'un varlığından haberdar ediliyordu. Hücreler şeklinde örgütlenen Absalon, genelde olası bir istila için hazırlanıyor, arada da ülkedeki bazı sosyal gelişmelere müdahale ediyordu. Örneğin, Odense Üniversitesi'nde sol görüşteki bazı akademisyenlerin üst düzey görevlere gelmesini Absalon engellemişti. Bunun dışında, Doğu Avrupa ülkelerinde istihbarat toplanması da Absalon'un ilgi alanına giriyordu.


ETA'nın düşmanı GAL

Bir İtalyan Gladio üyesinin, İspanya televizyonunda, 1966 yılında Kanarya Adaları'nda ABD askerleri tarafından İspanyollarla birlikte eğitim gördüklerini, bu eğitimden sonra benzer bir eğitimi merkezi ve Gladio şubesini İspanya'da kurduklarını, bu iş için de İspanya ordusundan yardım gördüklerini söyleyerek, İspanya'da Gladio'nun varlığını ilk kez duyurdu. Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele veren terör örgütü ETA üyesi olduğu gerekçesiyle 1987 yılında Anti-Terör Kurtarma Grubu (GAL) tarafından Fransa'dan kaçırılan Basklı'nın ETA ile bir ilişkisinin olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu olay üzerine açılan mahkeme ve yapılan araştırmalar sonucunda, 1983-1987 yılları arasında 23 kişinin ETA üyesi olduğu gerekçesiyle GAL tarafından kaçırılıp öldürüldüğü ortaya çıktı.


YARIN: GLADIO VE TÜRKiYE




14 yıl önce
default-profile-img