|

Merhametin ortak dili: Hemen şimdi yardım!

Düşünüyorum da Pakistan'da selin evini yerle bir ettiği ya ben olsaydım... Biricik kurtarıcıları olduğum çocuklarım, onları her öğün doyurduğum gibi 'Açım anne, susadım' diyen bir çift kara gözle bana baksaydı, bilmiyorum acaba bu acıya daha ne kadar dayanabilirdim? Türkiye İş Kadınları Derneği üyesi kadınlar işte bunu yaptı. Bir kadın yüreğiyle bu feryada duyarsız kalmayarak, “Yardım beklemez, bekleyemez, hemen şimdi” diyerek 60 derecede insanın içini eriten felaketin koynundan hayatlar kurtarmak için oradaydılar...

Fatma K. Barbarasoğlu
00:00 - 8/09/2010 Çarşamba
Güncelleme: 23:42 - 7/09/2010 Salı
Yeni Şafak
Merhametin ortak dili: Hemen şimdi yardım!
Merhametin ortak dili: Hemen şimdi yardım!

Siyaset ve medya mensuplarının dışında seyahatin en önemli özneleri iş kadınları idi. Türkiye İş Kadınları Derneği'nin (TİKAD) düzenlediği “Erdemliler İftarı”nda bir araya gelerek bir gecede 3 milyon TL'nin üzerinde nakit yardım ile 1 milyon TL'nin üzerinde de ilaç yardımı toplayan iş kadınları, Pakistan seyahatinde de Emine Erdoğan'a eşlik etti. Emine Erdoğan “İstanbul'un First Lady”si olduğu günden itibaren zengin kadınları hayır yarışında buluşturmak konusunda motive edici bir rol üstleniyor. Nitekim oldukça meşakkatli geçen Pakistan yolculuğunda kendisine eşlik eden iş kadınlarına Pakistan Başbakanı Mahdum Seyid Yusuf Rıza Gilani'nin eşi Begüm Gilani'nin verdiği iftarda Pakistan konusunda sivil inisiyatif almaları gerektiği noktasında ikna etti. Şafak Akın, Muazzez Ersoy, Yasemin Gür, Kezban Hatemi, Caroline Koç, Gülseren Özdemir, Nurten Sancak, Pakistan sivil inisiyatif grubunda yer alan üyelerden.


100 bin kadın doğum yapacak

Caroline Koç / Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAP) Başkanı: Buradaki insanlar gerçekten çok zor durumda. Müthiş bir fakirlik var. Bir tarafta terör, bir tarafta sel felaketinden etkilenen milyonlarca insan. Vakıf olarak aile planlaması ve güvenli annelik projeleri ile ilgileniyoruz. Burası bu projelerin ne kadar önemli olduğu ortaya koyuyor. Anne karnında 100 bin bebek olduğu söyleniyor. Bunlar ne şartlarda doğacak, nasıl bakılacak? Bu kamplarda insanlar en az 2 sene daha kalacak gibi görünüyor. İhtiyaçları ve eğitimleri nasıl sağlanacak? Döner dönmez vakıf olarak neler yapabileceğimizi konuşacağız.


Torunlarıma fakir semtlerde empati duygusu aşılayacağım

Gülseren Özdemir (Emekli Öğretim Üyesi / FB 2. Başkanı Nihat Özdemir'in eşi): Gelmeden önce en azından içecek suları vardır diyordum, suları bile yokmuş, gördüm. O mahzun ve ağlamaklı bakışlar zihnime kazındı. Gözlerdeki umutsuzluğu gördüm. O küçük, çaresiz çocuklara bakarken torunlarım geldi aklıma. Torunlarımı Ankara'nın fakir semtlerine götürerek diğer hayatlara empati kurmalarını sağlayacağım. Çocuklara ve gençlere duyarlılık bilinci kazandırmamız lazım.


Çaresizlik insanın elini kolunu bağlıyor

Kezban Hatemi (Avukat): Gelmeden önce bu kadar büyük çapta bir felaketle karşı karşıya olduklarının bilincinde değildim. ABD'de görülen kasırgalardan biri gerçekleşti sanmıştım. Yüzde 20'si sular altında bir ülke burası. Sıcaklık 60 derece hissediliyor. İklim şartları, tabii afetler, fakirlik ve terör ülkesi olan Pakistan'ı çok çeşitli sorunların bileşkesi içinde gördük. Halk son derece çaresiz. Bu kadar felaketin üst üste gelmesi neticesinde hükümet de bir bocalama geçirmiş görünüyor. Bir defa daha anladım ki, demokratik rejimlerle yönetilmeyen ülkeler kendi başlarının çaresine bakamıyor.


Felaket bu denli büyük müymüş?

Şafak Akın / Türkiye İnsan Kaynakları Vakfı (TİKAV) Başkanı: Pakistan'a gitmeden önce felakete uğrayanların fotoğraflarını görmüştüm. Ama fotoğraflarını görmek ile kendilerini görmek çok farklı. Acı çeken insanları, hastaları görmek çok büyük fark yaratıyor. Sorunların ne denli büyük olduğunu gören insanlar olarak artık çok önemli bir sorumluluğumuz var. Buraya gelenler olarak sivil inisiyatif oluşturmaya karar verdik. Biz Pakistan heyeti içinde yer alan ve bölgedeki sel felaketinin devasa boyutlarını bizzat müşahede eden sivil inisiyatif grubu olarak yerli ve yabancı sektörden herkesi yardıma çağıracağız.


Sular en büyük tabloyu örtüyor

Nurten Sancak (Ethem Sancak'ın eşi): Dehşet içinde kaldık. Koşullar ve hava sıcaklığı korkunç boyutlarda. Kamplardaki bebekleri ve hasta çocukları görünce yardımların ne kadar az olduğunu düşündüm. Hamileler var. Bu kadınlar nasıl doğum yapacak, o çocuklara nasıl bakılacak? Çok karışık duygularla dönüyorum. Onun için Sivil İnisiyatif Çalışma Grubu oluşturduk. Sular çekildikten sonra acı tablo ortaya çıkacak. 1 trilyonluk ilaç yardımı yaptık. Buraya geldik, gördük, vazifemiz bitmedi, tersine esas şimdi başlıyor.



14 yıl önce