|

Nepalli Müslümanlar insan sığınağında

Yüzde sekseni Hindu olan Nepal'de Müslümanlar azınlıkta. Kendi istekleriyle Müslüman olan Hindular, aileleri tarafından sokağa atılıyor. Kimsesiz kalan bu yeni Müslümanlara, HUDA Vakfı sahip çıkıyor. Bir insan sığınağını andıran bu merkezde herkes yeni hayatına adapte olmaya çalışıyor

Aysel Yaşa
00:00 - 3/05/2012 Perşembe
Güncelleme: 03:03 - 3/05/2012 Perşembe
Yeni Şafak
Nepalli Müslümanlar insan sığınağında
Nepalli Müslümanlar insan sığınağında

Dünyada baskı ve zulümden kaçan milyonlarca insan var. Kimi dilinden, kimi renginden, kimi de ırkı yüzünden zulme uğruyor. Ve biz dünya vatandaşları bu zulmü, vicdanımız sızlamadan izliyoruz. Guantanamo'da yaşananlar ilk ortaya çıktığında dünya vicdanı ayağa kalkmıştı ama artık ne o kamplar ne de Gazze'de yaşananlar kimseyi rahatsız etmiyor. Bunlar haberdar olduklarımız. Bir de ne tür işkencelere, baskılara maruz kaldığını hiç bilmediğimiz insanlar var.

BUDİZM BURADA DOĞDU

Nüfusunun yüzde 80'ini Hindular'ın oluşturduğu Nepal de dininden ötürü insanların ayrımcılığa, şiddete maruz kaldığı ülkelerden biri mesela. Çin ve Hindistan'ın arasında kalan Nepal doğu dinlerinin merkezi olarak biliniyor. Budizm'in ilk olarak Nepal'de doğduğunu da hesaba katarsak bölgede güçlü dinlerin Hinduizm ve Budizm, güçlü halkın ise Hindular olduğunu tahmin etmek oldukça basit. Bir milyondan fazla Müslüman'ın yaşadığı ülkede Hinduizm'den İslamiyet'e geçenler toplumdan soyutlanıyor, aileleri tarafından sokağa atılıyor. Şu anda Nepal'de yeni bir anayasa hazırlanıyor. Burada yaşayan Müslümanlar da kendi haklarının korunması için hükümetle görüşmelere devam ediyor. Kuran-ı Kerim 4 yıl önce Nepalce'ye çevrilmiş. O günden bu yana birçok Hindu Kuran-ı Kerim'i okuyarak Müslüman olmuş. Hükümet, ilk yıllarda Hinduların Müslüman olmasına izin vermezken şimdilerde daha ılımlı bir tavır sergiliyor. Nepal'deki yönetim ayrıca Müslümanlara, İslam'ı anlatmaları için devlet televizyonunda on beş dakika izin veriyor. Biz de Müslümanların hali nedir dedik ve soluğu Nepal'in başkenti Katmandu'da aldık. Bölgede Türkiye'den İHH da Müslümanlar için çalışıyor. Biratnagar'da iki okul ve cami açan İHH, yetimhane çalışmaları için de düğmeye bastı. Müslümanlığı seçtiği için, Hindu okullarına alınmayan ve ciddi bir eğitim sorunu yaşayan öğrencilere yardım eden vakıf sayesinde birçok çocuk, hem fen bilimlerini öğreniyor, hem de medrese eğitimi alıyor.

YENİ MÜSLÜMANLAR YENİ HAYATLAR

Tercihleri yüzünden evsiz kalanlar, Human Development Academy (HUDA) tarafından başkent Katmandu'da kurulan merkeze sığınıyor. Nepalli Müslümanların sığınağı olan bu merkezden şu ana kadar bin kişi faydalanmış. Yeni Müslüman olmuş kadın ve erkeklerin fıkıh, hadis, sünnet ve Kuran-ı Kerim dersi aldığı merkez, 4 yıl önce kurulmuş. Burada ayrıca aileleri tarafından sokağa atılan, maddi anlamda güçlük yaşayanlar için mesleki kurslar da açılıyor. HUDA Başkanı İrfan Bey bize merkezi gezdirirken 'İslam bizi nasıl karanlıktan aydınlığa çıkardıysa, biz de buraya gelen insanları eğiterek aydınlık dünyaları için çaba sarf ediyoruz' diyor. Bu arada İrfan Bey'in de önemli bir özelliği var.

ASLA PİŞMAN OLMADIK

Kendisi kast sisteminin en üst seviyesi sayılan Brahmanlara'a mensupken Müslüman olmaya karar vermiş. Yaklaşık 5 yıl önce İslamiyet'i kabul etmiş ve 2 yıldır da HUDA'nın başkanlığını yürütüyor, kendisi gibi zor günlerden geçenlere yol gösteriyor. HUDA'nın merkezi oldukça dar bir alan. İrfan Bey de bu durumdan şikâyet ediyor: 'Artık buraya sığınan Müslümanlara yer açamaz olduk. Daha geniş bir yere ihtiyacımız var.' Merkezde eğitim alanların her biri zorlu aşamalardan geçmiş. Bunu İrfan Bey de doğruluyor: 'Biz siyahız ve beyaz Müslümanlar bizi çok etkiliyordu. Dünyada siyah olmak zorken biz bir de Müslüman'dık. Bu yüzden çektiğimiz sıkıntılar daha fazlaydı. Mesela hayatı sorgulayan ve dinine dair kafasındaki soru işaretlerini çözemeyen Hindu bir kadın, sonunda Müslüman olmaya karar verdi. Ama bunu 8 sene boyunca eşinden sakladı. Sonunda eşi gerçeği öğrendiğinde onu döverek, öldü diye sokağa attı. Ama o kadın hiçbir zaman keşke demedi, pişman olmadı.' Nepal'de buna benzer birçok yaşanmışlık var.


ARTIK CENNETE GİDEN YOLU BİLİYORUM

HUDA'nın kurslarında eğitim alan yeni Müslümanlar, iyi bir iş bularak, güzel bir hayat kurmak için yola koyuluyorlar. İş bulamayanlar ise bir süre bu merkezde yaşıyor, yer sıkıntısı yaşandığında ise evi müsait olan Müslümanların yanlarında yaşamlarına devam ediyorlar. Kimisi şanslı, ailelerini ikna edebilmişler ama bazıları hala mücadelesine devam ediyor. Eski adıyla Subita, yeni ismiyle Sümeyye bunlardan biri. Sümeyye, 3 yıl önce Müslüman olmuş. Onunkisi bir aşk hikâyesi aslında. Müslüman bir gence aşık olunca ailesi bu evliliğe şiddetle karşı çıkmış. Sümeyye 'Biz asla vazgeçmedik, direndik' diyor.

Evlenince kendi isteğiyle Müslüman olmak istemiş, ama ilk başlarda bu dine dair hiçbir şey bilmiyormuş. Gerisini Sümeyye anlatsın: 'Hinduizm benim için bir kısır döngü gibiydi, hiçbir ilerleme yoktu. İslamiyet'te beni en çok etkileyense tek tanrılı olmasıydı. Kuran-ı Kerim'i ve hadisleri öğrendikçe hayatın tam anlamını buldum ve artık beni cennete götürecek yolu biliyorum.' Anne babası ve kardeşlerinin Müslüman olması için de uğraşan Sümeyye 'Altı aydır onlara bu dini anlatıyorum. Erkek kardeşim artık daha ılımlı, kız kardeşim Müslüman oldu bile' şeklinde konuşuyor.


HİNDU OLSAM AİLEM BENİ AFFEDECEK

'İslam'ı hayata nasıl adapte edeceğimi artık daha iyi biliyorum' diyen Pervin, İslam'la köylerindeki arkadaşları sayesinde tanışmış. Görüştüğü Müslüman ailelerin yaşantısından etkilenen ve içerisindeki büyük boşluğu ancak İslam'ın dolduracağına inanan Pervin, şimdi 18 yaşında. Müslüman olduğunu açıklayınca ailesi onu evden kovmuş. 'Ailem hala bir Müslüman olarak yaşamama karşı çıkıyor. Yeniden Hindu olursam beni affedeceklerini söylüyorlar. Onları özlüyorum ama artık burada kalmak zorundayım. Çünkü Müslüman olmak, tek tanrılı bir dine inanmak ve bu dinin sosyal yaşantısı beni çok etkiledi. Artık daha korunaklı bir hayatım var ve ben çok mutluyum. Hem medrese eğitimi alıyorum hem de okuluma devam ediyorum.'


İSLAMİYET'İ SEÇMEMLE SORUNLAR BAŞLADI

'İslam hakkında bildiğim tek şey şiddet ve kabalık dini olmasıydı' diyen Gülsüm bu düşüncesinin yanlış olduğunu okula başlayınca öğrenmiş. Henüz birkaç aylık Müslüman olan Gülsüm, Müslüman ailelerle görüştükten, birçok yeni bilgiyi öğrendikten sonra dinini değiştirmiş. Gülsüm İslam'la değişen hayatını şöyle özetliyor: 'İslamiyet'i seçmemle beraber sorunlar başladı. İlk olarak ailem anlaşmak üzere, bana 1 ay mühlet verdi. Bu geçen zamanın sonunda Müslüman olursam beni evden atacaklarını söylediler. Bu konuda çok da inatçıydılar. Ben de onlara kararımı bildirmedim. Ama bir Ramazan günü evde yemek yemeyince gerçek ortaya çıktı. Ailem dediğini yaptı, beni hemen evden dışarı attı! En kötüsü de bana hep 'Hıristiyan ya da Yahudi olsan kabul ederdik ama Müslüman olmanı sindiremiyoruz' dediler.'





12 yıl önce