|

Şehrin kapısı balkonlar çatısı AKROPOLİS

Bir şehre nereden girerseniz aldığınız yol tam oradan renklenir. Biz Atina'ya balkonlardan girdik. Balkonlardan girilir mi? Girilir. Bir şehirde, başka yerde değil artık 'orada' olduğunuzu hissettiren şeydir şehrin kapısı. Atina'da şehrin kapısı balkonlar, çatısı Akropolis...

Fatma Barbarasoğlu
00:00 - 15/03/2011 Salı
Güncelleme: 22:52 - 14/03/2011 Pazartesi
Yeni Şafak
Şehrin kapısı balkonlar çatısı AKROPOLİS
Şehrin kapısı balkonlar çatısı AKROPOLİS
Uçağımız Atina'ya inerken Dışişleri Bakanlığı Basın Sözcüsü Selçuk Ünal Bey, gezi boyunca hangi heyetin içinde yer almak istediğimi sordu. "Hanımefendi'nin heyetinde yer almak isterim" dedim. Çünkü Dışişleri Bakanımız'ın temaslarını takip eden pek çok kamera ve muhabir var. İş bölümü yapmış olalım, ben gündelik hayatın diline talibim.

Atina'da evler neredeyse balkonlardan ibaret. Balkonlar balkon değil bahçe. Ağırlığını zeytin ağaçlarının oluşturduğu balkon bahçelerde, çam ağacından hurmaya kadar dünyanın bütün ağaçları mevcut.

Evlerin balkonlarını dünyanın bütün ağaçları beklerken sokakların, mağazaların, kuyumcu vitrinlerinin olmaz ise olmazı Zeytin yaprağı, zeytin fidanı.

Mağazanın girişinde ya da içinde şık bir saksıda rastladığınız minik zeytin fidanı Yunanistan'ı Yunanistan yapan ağız tadı olarak her yerde karşınıza çıkıyor. Sofrada zeytin, hediyelik eşyalarda zeytin dalı, takılarda zeytin yaprağı olarak, zeytin başköşede.


ATİNA İSMİNİ ZEYTİNE BORÇLU

Atina şehri yeni kurulmaktadır ve şehrin sahibinin kim olacağı sorun olur. Adaylar yarışa yarışa elenir, sonunda iki kişi kalır finale. Poseidon ile Athena. Bu şehre en büyük hediyeyi verecek olanı şehrin tanrısı seçeceğini söyler tanrılardan oluşan jüri. İlk olarak kendinden emin Poseidon öne çıkar. Hediyesini takdim eder: "Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır" der. Jüri atı pek beğenir.

Athena tebessüm eder, kendi hediyesinden emin: "Benim hediyem bu zeytin ağacı" der. Özelliklerini saymakla bitiremeyeceğini söyleyerek jüriye ağacını tanıtmaya başlar: "Zeytini insanlar yiyebilirler, yemeklerine katabilirler. Yağını çıkarıp, gecelerini aydınlatabilirler. Yemeklere lezzet verir, bozulmasını istemediğiniz yiyecekleri yağında uykuya yatırırsınız", diyerek zeytininin özelliklerini anlatmaya başlar.

Jüri zeytin ağacının özelliği karşısında büyülenir. "Tamam" derler, "bir şehir için bundan büyük, bundan güzel hediye olamaz. Şehir senin..." Aranan isim bulunmuştur. Şehrin ismi 'Atina' olacaktır.

Akropolis Müzesi

Bavullarımızı otele bırakır bırakmaz Akropolis Müzesi'ne doğru yol alıyoruz. Akropolis'in eteklerine kurulan yeni müze üç kattan oluşuyor ve tam 25 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Çoğunlukla cam ve çelik konstrüksiyondan inşa edilen anıtsal yapının inşası on bir yıldan uzun sürmüş. Müzenin Akropolis'e bakan eşsiz bir manzarası var. Sütunları kazılar sırasında ortaya çıkmış, antik çağdan 13. yüzyıla kadarki dönemlere ait evlerin parçalarından oluşuyor.

Müzenin projesi, İsviçre'nin ünlü mimarı Berhard Tschumi'nin imzasını taşıyor. Giriş katındaki cam zeminden aşağı doğru bakıldığında, sergilenen objelerin tam sekiz metre derinlikte olduğu fark ediliyor!

Müze görevlisi Linda, Dışişleri Bakanımızın eşi Dr. Sare Davutoğlu'na müzedeki parçaları aşk ile takdim ediyor. Onun anlatışındaki tutkuyu anlayabilmek için bu müzenin bir rüyanın gerçekleşmesi olarak hayata katıldığını bilmek gerekiyor.

1980'li yıllarda Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merkouri, her fırsatta, Atina'nın en önemli simgesi olan Parthenon tapınağının frizlerinin sergileneceği yerin yine Atina olduğunu söyleyerek British Museum'dan, eserleri geri ister. İngiliz yetkililer insanlığın tarihi mirası olan bu yapıların Atina'da sergilenebileceği bir müzenin olmadığını söyleyerek bu isteği geri çevirirler.

İşte bu müze, İngilizlerin ipe un serme tavrına verilmiş bir cevap niteliği taşıyor.


Yunanistan'da Osmanlı eserleri

Kendi kültürel mirası için mücadele veren Yunanistan, Osmanlı'nın kültürel mirasına aynı saygıyı gösteriyor mu?

Bu sorunun cevabını bulmak için rakamların mihmandarlığına müracaat edelim.

Evliya Çelebi'nin Yunanistan ile ilgili olarak verdiği rakamlar şöyle:

361 cami, 499 mescid , 100'ün üzerinde büyükler için okul, 115 küçükler için okul (ilkokul), 45 aşevi, 69 kabir (itibar gören ve dini şahıslara ait), 93 hamam.

Ayrıca ticari merkezlere ve kumaş tekstiline has 7 kompleks, 177 han (kafileler ve tüccarlar için şehirler arasında kurulmuş ticari tesisler), dervişler ve sufiler için 17 tekke, yayalar için 1000'den fazla çeşme, 3 ticari tesis, 2 askeri kışla, bir hastane, 44 çocukların eğitimi için mekteb, yayalara 113 su yolu, 20 köprü ve 5 saat kulesi.

Bugün bunlardan kaçI ayakta?

Müze'den çıkıp Plaka'nın küçük/dar sokaklarında bize eşlik eden sokak köpekleri ile birlikte yürüdük. Fetih (Fatih Mehmet) Camii'ni ve Medrese Kapısı'nı, uzaktan da Monastiraki meydanındaki şu an Yunan Folklorik Eserler Müzesi olarak kullanılan camiyi gördük.

Cevap buydu işte. Medrese'den kalan tek bir kapı. Folklorik eserlerin deposu olarak kullanılan cami.

Usul usul yağmur yağıyor. Hüznümüz gözbebeklerimizde saklı. Onun için göz göze gelmemeye dikkat ediyoruz. Konuşmuyoruz. Atina Fethiye Camii'nin arkeolojik eserlerin deposu olarak kullanıldığına dair tek bir cümle asılı kalıyor gök kubbenin altında.

400 yıllık ortak maziden kalan bu mudur?


Her Yunanlı, Türk dizisi izliyor

Yunanistan'da, 2005 yılında, 'MEGA TV' kanalında 'Yabancı Damat' ile başlayan Türk dizileri akını, 'Binbir Gece' ile zirveye çıktı. İlk önce, Kuzey Yunanistan'da yayın yapan 'Makedonia TV' de gösterilen 'Binbir Gece', daha sonra Atina'da yayın yapan 'ANT1 TV' kanalının 'Prime Time' kuşağında gösterildi ve günde yaklaşık 1 milyon seyirciyi ekran başına topladı. Bunların yanı sıra, 'ANT1' kanalında 'Dudaktan Kalbe' dizisi, Yunanlı seyirciler tarafından, son derece büyük bir ilgi ile seyredildi. 'Makedonia TV' ile 'ANT1' kanalında 'Gümüş' ve 'ALPHA' kanalında 'Acı Hayat' dizileri seyircilerin büyük ilgisini çekti. Pek yakında ise, 'Aşk-ı Memnu' ve 'Ezel' gibi dizilerin de Yunan ekranlarına konuk olması beklenmekte.

UNESCO tarafından 'İyi Niyet Elçisi' seçilen Marianna V. Vardinoyannis, kurucusu olduğu Çocuk ve Aile Vakfı ile Kanserli Çocuklar Birliği'nin (ELPIDA) başkanlığını yürütüyor. Elpida Hastanesi'ni ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu ile yakından ilgilenen Vardinoyannis, “Başbakanınızı çok beğeniyorum” dedikten sonra sözü Türk dizilerine getiriyor. “Şehrazat'ı beğenerek izliyorum” diyen ünlü yardımsever, 'Binbir Gece' dizisinin de Yunanistan'da ilgiyle izlendiğini belirtiyor.


Sare Hanım'dan çocuklara şefkat eli

Dünyanın her yerinde çocuklar çocuk. Ama hasta çocuklar iki kere çocuk. Hasta çocukların hele de kanser hastası olan çocukların çocukluğunu damarda akan ateş gibi hissediyorsunuz. Hastane çocuk yuvasını andırır şekilde süslenmiş. Balıklar, ayılar. Her şey olabildiğince sevimli bir hale getirilmeye çalışılmış. Hastaneye girer girmez artık karşımızda Dışişleri Bakanı'nın sevgili eşi değil hasta kalplerden sorumlu bir yürek buluyoruz. Sarı benizli ama parlak bakışlı çocuklarla çok kolay iletişim kuruyor Sare Davutoğlu. Her birine bir hediye takdim edip, karşılığında dünyanın en hakiki tebessümünü alıyor.

Sare Hanım'ın doktor kimliğinin, sıcak ilişkiler kurmasında çok önemli bir rolü olsa gerek. Bunu söyleyen ben değilim, Atina ELPIDA (umut) Hastanesi'ni ziyareti sırasında hayat tecrübesini yüzünde bir ışık ve dinçlik olarak taşıyan emekli doktorun cümlesi bu. Bu ifadeyi Sare Hanım'ın yüzüne karşı söylemedi. Sare Hanım kanser tedavisi gören çocuklara hediyeler verip onlarla cıvıl cıvıl ileşim kurarken söyledi yanındaki genç adama: "Doktor olduğu için bu kadar doğal iletişim kurabiliyor."


Ziyaret Atina medyasında

Sare Davutoğlu'nun hastane ziyareti Atina medyasında geniş yankı uyandırdı. Hastanede bizzat tanık olduğum alakanın medyaya yansıdığını da gördüm. Yunanistan'ın Proto Thema gazetesinde "Başörtülü Aktivist" başlığı altında yayımlanan haberde özetle şöyle deniyor: Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun eşi olmanın haricinde hayatında başka rolleri de bulunuyor; dört çocuk annesi, torun sahibi, jinekolog ve insanlara gönüllü yardım götüren bir sivil toplum gönüllüsü. Sayın Sare Davutoğlu, eşinin Atina'ya gerçekleştirdiği son ziyarette kendisine eşlik etti ve tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.


YARIN:
Batı Trakya'nın Gönlü: Şahin Köyü


13 yıl önce