|

Yepyeni bir İstanbul

Bilimadamları ve tarihsel depremler, İstanbul ve çevresinin 'büyük deprem'e adım adım yaklaştığını ihtar ediyor. Uzmanlar, 5 milyar dolarlak bir harcama ile yüzde 92'si projesiz binalardan oluşan İstanbul'un yıkılarak yeniden yapılandırılabileceğini, aksi halde depremin maliyetinin 100 milyar dolar ve 100 bin ölü olacağını belirtiyorlar

Elif Yıldız
00:00 - 9/11/2006 Perşembe
Güncelleme: 21:41 - 8/11/2006 Çarşamba
Yeni Şafak
Yepyeni bir İstanbul
Yepyeni bir İstanbul

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin hemen ardından İstanbul'un da büyük bir deprem riski ile karşı karşıya bulunduğunun anlaşılmasıyla, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılacaklarla ilgili yetkililer binlerce açıklama yaptı, yüzlerce program yapıldı, binlerce haber, ropörtaj ve dosya yayınlandı, halen de devam ediyor. Raporlar, projeler havada uçuşuyor. Bu da içinden çıkılmaz bir kafa karışıklığı ve bilgi bataklığı oluşturuyor. Bütün bu bilgi, görüş, iddia, öneri ve belgeler kabaca sınıflandırılıp değerlendirildiğinde, deprem öncesi yapılacaklarla ilgili şu net fotoğraf ortaya çıkıyor: Kamu binalarında kısmen güçlendirme yapıldı, viyadükler ve köprüler gözden geçirildi. Ancak İstanbul'da 1.6 milyon bina var ve bunların sadece yüzde 8'i projeli olup yüzde 92'sinin projesi yoktur. Projeli binalarda güçlendirme yapalabilir ama projesiz binaların gerçek durumunun tespiti oldukça zor ve maliyetlidir. Ayrıca plansız yapılanma ve yoğun trafik nedeniyle deprem sırasında yolların, köprülerin kullanılma imkanı nerede ise yoktur. Akaryakıt istasyonları, elektrik, su sistemi ve doğalgaz çevrim santrallerinin yeri ve pozisyonları büyük risk taşımaktadır.


BAĞIMSIZLIĞIMIZI KAYBEDERİZ

Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul'un depreme ve tsunamiye hazır olmadığını, bugün deprem olması halinde Türkiye'yi en iyimser rakamla 50 milyar dolarlık bir faturanın beklediğini belirterek, "Böyle bir tablo Türkiye'nin bağımsızlığını tehlikeye sokar" diyor. Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "Herşey biliniyor, daha neyi bekliyoruz" diye soruyor. Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul'u yıkıp yeniden yapmanın maliyetinin 5 milyar dolar olduğunu savunarak şunları söylüyor: "Aksi takdirde olası bir deprem sonrasında 100 bin insan ölecek, 100 milyar dolarlık zarar meydana gelecek. Ya depremden önce 5 milyar dolar, ya depremden sonra 100 bin ölü ve 100 milyar dolar... Türkiye kararını vermekte acele etmeli."


KAYNAK BULUNUR

İstendiği takdirde kaynak bulunabileceğini kaydeden Ercan, şu görüşleri dile getiriyor: "Son özel bankaların batmasının Türkiye'ye getirdiği yük 12 ve kamu bankalarının ise 20 milyar dolardır. Hükümet, isterse insan hayatı için bu kaynağı bulur. Deprem olduktan sonra ahlanıp vahlanmanın bir faydası yok. Kurtarma ekipleri kurmak, ölü torbası depolamak elbette gerekli. Ama ölenler geri gelmiyor, milyarlarca dolarlık hasar toplumun üzerine kâbus gibi çöküyor. İnsan hayatını korumak devletin görevi, anayasal bir görev."




HANGİ SEMTE HANGİ TÜR BİNA İNŞA EDİLMELİ

  • Oldukça çok yavaş salınan, dolayısıyla çok az katlı yapılaşmaya uygun yerler: Kartal Rahmanlar, Şevketpaşa, Rumeli Feneri Burnu üzerindeki Rumeli Kavağı. Çok yavaş salınan ve az katlı yapılaşmaya uygun yerler: Zekeriyaköy, Göktürk, Kemerburgaz, Odayeri.
  • Orta yavaş salınan, orta katlı yapı önerilen yerler: Anadolu yakasında Sırapınar, Koçullu, Göllü, Öyümce. Trakya yakasında Sarıyer Çarşı İçi, Emirgan Kıyı Kuşağı, Sirkeci, Eminönü kıyı kuşağının bir kesimi, Topkapı, Edirnekapı.
  • Orta hızlı salınan, orta yüksek katlı yerleşmeye uygun yerler: Anadolu yakasında Kılıçlı, İshaklı, Cumhuriyet, M.Şevketpaşa, Trakya yakasında Sarıyer sırtı, Bahçeköy, Çayırbaşı, Hadımköy
  • Çok hızlı salınan ve yüksek katlı yapılaşmaya elverişli yerler: Anadolu yakasında Poyraz, Kanarya, Polonez, Reşadiye, Alemdar, Trakya'da ise Tarabya Üstü, Hacıosman, Yeniköy, Emirgan, İstinye.
  • Oldukça çok hızlı salınan gökdelen türü çok katlı yapılaşmayı kaldırabilecek yerler: Anadolu yakasında Samandıra, Yenidoğan, Anadolu Feneri, Beykoz sırtları, Trakya yakasında Maslak, Ayazağa sırtları, Zincirlikuyu, Mecidiyeköy sırtları.


    Yeryüzünde yılda 4 milyon deprem yaşanıyor

    Yeryüzünde yılda 3,5-4 milyona yakın deprem olmakta olup, bunların yaklaşık 1000 tanesi hasar vericidir. Bunlardan bir tanesi 8'den büyük çok yıkıcı, 12 ila 18 tanesi 7-7.9 aralığında yıkıcı, 120 tanesi 6-6.9 büyüklüğünde güçlü, 800 tanesi 5-5.9 aralığında orta, 6200-6500 tanesi 4-4.9 aralığında hafif, 50 bin tanesi 3-3.9 aralığında küçük, yaklaşık 400 bin tanesi 2-2.9 aralığında olmaktadır. Her yıl depremlerle boşalan toplam enerji, yaklaşık 3250 atom bombasına denktir. Gölcük depreminde boşalan yer enerjisi 80 atom bombasına denktir. Yeryuvarı, her yıl, tüm yeryüzünde boşalttığı enerjinin yalnızca yüzde 1 ila 3'ünü Türkiye'de boşaltmaktadır. Yeryüzünde en çok deprem olan yerler genellikle levha kırıkları boyuncadır. Bunlar; Pasifik'i çevreleyen kuşak ve kolları, bunun devamı olan Alp-Himalaya kuşağıdır. Türkiye'nin üzerinde yer aldığı bu kuşak Asya'da-Avrupa'ya ulaşır. Orta Asya'da Pamir-Baykal kuşağı, Atlantik-Kutup kuşağı, Orta Hint Denizi kuşağı ve kolları, Doğu Afrika'da olduğu gibi sırt kuşakları, Alp-Himalaya ile Pamir-Baykal arasında kalan doğu Asya üçgeni, yaşlı dağ oluşum bölgelerindeki ikincil yerlerdir.




    7'lik bir depremi 5'lik 900 deprem karşılar

    İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Balıkesir ve Gemlik'te olan eşit ve 5,2 büyüklüğündeki depremin, daha büyük bir depremin olma ihtimalini düşürdüğü yönündeki düşüncenin yanlış olduğunu belirterek, "7'lik bir depremin enerjisi 30 tane 6'lık, 900 tane 5'lik depremin enerjisine eşittir" dedi. Deprem büyüklüğü biriminin logaritmik bir değer olduğunu hatırlatan Üşümezsoy, şunları söyledi: "Bölgedeki enerjinin boşalması için ya 7 ve üzeri yıkıcı tek bir deprem, ya 30 tane 6'lık, ya da 900 tane 5'lik deprem olacak demektir. Fayın uzunluğu, derinliği, yer değiştirme miktarı büyüklüğü etkiler." ŞAMİL KUCUR/ İSTANBUL



  • 17 yıl önce