ABD'nin 2003 yılındaki müdahalesinin ardından Irak'ta yaşanan şiddet olayları Ortadoğu'da modern zamanlarda görülen en büyük göç hareketini başlattı. Her gün 2 bin Iraklının evini terk etmek zorunda kaldığı ülkede mültecilere yardım konusu henüz Batılı ülkelerinin gündemlerinin dışında. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan verilere göre Irak'ta yaşanan göç hareketi dünyanın II. Dünya Savaşı'ndan bu yana gördüğü en büyük göç. Her gün 2 bin Iraklının evlerini geride bırakarak belirsizliğe göç ettiğini ifade eden BM, mevcut trendin sürmesi durumunda şiddetin yoğunlaştığı Bağdat ve çevresinin demografik yapısının büyük bir değişime uğrayacağını kaydetti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından ortaya konan verilere göre 2003 yılından bu yana en az 1,4 milyon Iraklı Suriye'ye gitti. Ürdün'e 750 bin mülteci sığınırken, Mısır, Lübnan ve diğer ülkelerde 200 bin kadar Iraklının olduğunu duyurdu. Ülke içinde de yaklaşık 2 milyon insan yerlerinden olmuş durumda. Irak'ta özellikle Bağdat'tan ülkenin kuzeyine ve güney kesimlerine sığınmak için her gün binlerce insan yollara düşüyor. Irak içindeki askeri operasyonlar için haftada yaklaşık 2 milyar dolar harcayan ABD ve diğer Batılı ülkeler, Iraklı mültecilere yardım için henüz harekete geçmiş değil. BM kamplarda kalan mülteciler için 100 milyon doları aylardan beri bulamadı.
Bu arada İngiliz yardım kuruluşu Oxfam tarafından hazırlanan raporda, Irak'ta açlık ve salgın hastalıkların giderek daha yaygın hale geldiğine dikkat çekildi. Şiddetin giderek derinleşen insani krizi gölgelediğine de işaret edilen raporda, Iraklı çocukların dramdan çok etkilendiği ve yüzde 28'inin kötü ve yetersiz beslendiği, nüfusun yüzde 15'inin karınlarını doyuracak parayı bulamadığı, yüzde 70'lik kesimin de temiz içme suyundan mahrum olduğu bildirildi.
Raporda ayrıca, Iraklı çocukların yüzde 92'sinin de öğrenme güçlüğü çektiği belirtildi. 8 milyon Iraklının acil yardıma ihtiyaç duyduğuna işaret edilen raporda, Hüseyin İyad adlı bir Irklı'nın, anlattıkları da yer aldı. 23 Mart 2006 tarihinde eviden ayrılmak zorunda bırakıldığını söyleyen İyad, “Direnişçiler Bağdat'ın Kazımiye semtindeki evime gelerek, bana ve aileme gitmemiz için 24 saat süre tanıdılar. Karım ve 4 çocuğumla, evlerinden ayrılan 2000 kişinin iskan edildiği bu sağlıksız kampta yaşıyoruz. O tarihten beri işsizim ve param da yok. Zira 1000 dolarlık birikimimi, aileme yiyecek almak için harcadım. Şimdi tamamen bölgedeki hayır kuruluşlarına muhtacız. Irak hükümeti bizim için hiç birşey yapmadı” dedi.
Savaş yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca Iraklı, canlarını kurtarabilmek için başka ülkelere sığınırken, eve dönüş ümidini canlı tutmak için, terk ettikleri kentte en değerli eşyalarını bırakıyor. Bu ümidi taşıyan Iraklılardan Osman el Safi, eşi ile iki yıl önce savaş nedeniyle evlerini terk ettiklerinde evlilik yüzüklerini güvenli bir yere sakladıklarını anlattı. Bunu, “sevgili Bağdat ile aralarında bir bağ ve bir gün ülkelerine geri dönüş umudu olsun” diye yaptığını ifade eden el Safi, evini görmek için kısa bir süreliğine Bağdat'a dönmesiyle bu bağın koptuğunu söyledi. İki yıl önce terk ettikleri Bağdat'ta şimdi her şey daha kötü. Bu nedenle el Safi, artık geri dönüş umudunun olmadığını anladığını ve yüzükleri tekrar yanına aldığını söyledi.
