Suriye'de 11 bin mahkuma ait olduğu belirtilen 55 bin fotoğraf karesi ile deşifre olan vahşet bu kadarıyla sınırlı değil. 'Sistematik cinayetlerin buzdağının sadece görünen kısmı' olduğunu vurgulayan Uluslararası Kızılhaç hareketi, BM kuruluşları ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Suriye'deki tutuklulara ulaşmak için birçok kez girişimde bulunduklarını ancak isteklerinin geri çevrildiğini ifade ediyor. Adını gizli tutan bir yetkili, İngiliz The Guardian gazetesine yaptığı açıklamada, 'Yıllarca erişim imkanı olmaması böyle şok edici bir sonuca gelineceğini gösteriyordu. Yayımlanan rapor son 1-2 yıldır bir araya getirdiğimiz verileri ayrıntılı olarak yansıtıyor' dedi.
AA'ya konuşan Uluslararası Af Örgütü Suriye Araştırmacısı Cilina Nasser ise, Suriye'de 11 bin kişinin gözaltında işkence gördüğü ve öldürüldüğü yönündeki iddiaların doğrulanması halinde bunların insanlığa karşı işlenen suçları teşkil edeceğini söyledi. Raporun güvenilirliğinin sağlam olduğunu dile getiren Nasser, Cenevre-2 Konferansı katılımcılarının, en başta insan hakları konusunu masaya yatırmaları gerektiğini söyledi. Nasser, 'Suriye'de neredeyse her hanede, bir süredir haber alamadığı kayıp bir üyesi var. Ya gözaltına alınmış ya kaybolmuş ya da zorunlu olarak ortadan kaldırılmış. Gözaltı merkezlerindeki insan haklarının korkunç boyutuna karşılık somut adımlar atılmalı' dedi. Diğer taraftan Suriyeli aktivistler kayıtlara geçmemiş 50 bin kadar mahkumun da diğerleriyle aynı akıbeti paylaştığını vurguluyor. On binlerce Suriyeli, ülkenin hiç bilinmeyen hapishanelerinde aylarca işkence altında tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.
Suriyeli aktivist ve insan hakları avukatı Razan Zeytuneh Şam yakınlarında karşıt gruplar tarafından geçen yıl kaçırıldı ve kendisinden haber alınamıyor. Zeytuneh'in de içinde bulunduğu kaçırılan insan sayısının 47 bini bulduğu tahmin ediliyor. ÖSO üyesi olmakla suçlanan 19 yaşındaki Abdurrezzak ise cezaevinde geçen günlerini şöyle anlatıyor: 'Hapiste mahkumlara elleri ve gözleri bağlanıp ölünceye kadar işkence ediliyordu ve üstlerine asit dökülüyordu. Koku dayanılmazdı.'
Suriye'nin büyük şehirlerinde çok sayıda tutuklunun bulunduğu başka hapishanelerin de olduğu biliniyor. Suriye Ortadoğu'daki en kapsamlı devlet güvenlik sistemlerinden birine sahip. Uluslararası Af Örgütü 2012'de yayımlanan bir raporda hapishanelerde kullanılan 31 işkence yöntemini ortaya çıkarmıştı. Yardım kuruluşları gerçek rakamların ele geçirilen rakamlardan 4 kat daha fazla olabileceğini kaydediyor.
Suriye'de Esed rejimi tarafından işkenceyle öldürülen insanların fotoğrafları, kayıp yakınlarını heyecanlandırdı. Uzun zamandır yakınlarından haber alamayan Suriyeliler, işkence fotoğraflarının yayımlanmasının ardından fotoğraflarda akrabalarını aramaya başladı. Suriyeli Ebu Hacir, 16 aydan beri eniştesi Abdulkerim Fadl Muhammed'i aradıklarını ancak ulaşamadıklarını söyledi.
Eniştesinin Esed askerleri tarafından bir kontrol noktasında silahlı muhaliflerle telefonla görüştüğü iddiasıyla tutuklandığını belirten Ebu Hacir, 'Tutuklandıktan sonra kendisinden bir daha haber alamadık' dedi. Eniştesinin hangi cezaevinde olduğunu yetkililere 1 milyon Suriye lirası rüşvet vererek öğrenebildiklerini vurgulayan Ebu Hacir, 'Ona ulaşmak için bütün yolları denedik ama ulaşamadık. En son Sezar adlı kişinin yurt dışına ulaştırdığı fotoğraflar umudumuz oldu. Şimdi bu fotoğraflara ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim gibi binlerce insan aynı şekilde fotoğrafların yayımlanmasının ardından yakınlarını aramaya başladı' diye konuştu.
