Huzaa katliamdan kurtulan Süleyman Neccar, eşi, oğlu ve 2 torunuyla Han Yunus'taki kız kardeşinin evine sığındı. Ancak İsrail'in ölüm bombardımanı burada da peşlerini bırakmadı. Süleyman, söz konusu saldırıda tüm aile fertlerini kaybetti.
Sahur saldırısında eşi ve 3 çocuğu yaşamını yitiren Hüseyin Semir Neccar da enkazdan yaralı çıkarıldı. Bombardımanda, okul hazırlıklarına başladıkları 6 yaşındaki çocuğunu kaybettiğini anlatan baba, göz yaşlarına hakim olamadı.
Sağ kurtulanlardan Muhammed Neccar ise 23 yaşındaki eşi ve 2 yaşındaki kızının yanı sıra o esnada evlerinde bulunan 13 yaşındaki baldızının da öldüğünü söyledi.
Raide Neccar (40) kız kardeşinin evinin hedef alındığı saldırının sahurda düzenlendiğini hatırlatarak, "Yaşananları anlatacak kelime bulamıyorum. Sahur yemeği hazırlıyordum birden bir patlama oldu ve evin pencereleri tuzla-buz oldu. O an evin havaya uçtuğunu hissettim. Hemen ailemle dışarı kaçtım. O esnada komşularımız hem kaçıyor hem de bağırıyorlardı. Görüşümüzü engelleyen büyük bir toz bulutu etrafı kaplamıştı" dedi.
Vurulan evin kardeşine ait olduğunu anladığında ne yapacağını bilemediğini dile getiren Neccar, gözyaşları içerisinde, "Hangi evin vurulduğunu ilk başta anlamadık. Daha sonra kız kardeşimin evi olduğunu anladık. Enkaz altından çığlıklar duyuyorduk" diye konuştu.
"Çocukları katlettiler, onlara ne yaptık da bizi öldürüyorlar" diyen Neccar, "Allah bize yeter, o ne güzel vekildir" ayetiyle metanetini muhafaza etmeye çalıştı.
Neccar ailesinin evinde o gece, İsrail'in Huzaa beldesine düzenlediği saldırılardan kaçan çok sayıda kişinin kaldığını aktaran Raide Neccar, "Babam, kız kardeşim, üvey annem, küçük kardeşim, kardeşimin 7, 17 ve 14 yaşlarındaki çocukları da daha güvenli olduğunu düşünerek buraya gelmişti. Babam vücudunun büyük bölümü yanmış bir şekilde enkazdan çıktı. Ona eşinin ve kardeşlerimin ölüm haberini henüz veremedik" ifadelerini kullandı.
Olayın ardından yarım saat geçtikten sonra ilk yardım ekiplerinin bölgeye ulaştığını belirten Neccar, "Enkazdan her ceset çıkarıldığında insanların öfkesi daha da şiddetlendi. Yerle bir olmuş evden ilk önce 5 küçük çocuğun cesedi çıkarıldı. Sabaha kadar süren arama kurtarma çalışmalarında 15 kişinin ölü bedenine ulaşıldı" dedi.
Saldırıya uğrayan evde ya da çevresinde direniş gruplarının bulunmadığını aktaran bölge sakinleri de İsrail'in özellikle sivillere zarar vermek istediği için bu saldırıları gerçekleştirdiğini ifade etti.
İsrail'in yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz Pazartesi günü havadan, 17 Temmuz'da da karadan saldırılara başlamıştı. Saldırılarda şimdiye kadar, binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği 6 binin üzerinde de kişinin yaralandığı açıklanmıştı.
