Her gün neredeyse yüzlerce kişinin öldüğü Suriye, tarihi mirasını da savaşa kurban veriyor. Suriye'yi Suriye yapan en önemli tarihi eserlerden Halep Kalesi'nin Esed güçleri tarafından bombalandığı ve kalenin hasar gördüğü öne sürülüyor. Suriye Ulusal Konseyi'nden (SUK) yapılan açıklamaya göre, Esed güçleri tarafından düzenlenen saldırıda, kale kapısının tam önüne düşen top mermileri kalenin adının yazılı olduğu mermer levhanın kırılmasına sebep oldu. Halep Kalesi'ne yapılan saldırıyı tüm insanlığa yapılan saldırı olarak değerlendiren SUK, UNESCO dünya mirası listesine alınmış olan bu tarihi eserin korunması için harekete geçmesini istedi. Halep Kalesi, dünyanın en büyük kalelerinden biri olarak kabul ediliyor. Kale, binaları, camileri, salonları, depoları, tiyatrosu, dükkanları ve tarihi eserleriyle bir şehirde bulunabilecek her şeyi içinde barındırıyor.
Öte yandan ÖSO'ya bağlı askerler bir yandan Esed'e bağlı 'Şebbiha' güçleri ile savaşırken, diğer yandan Halep'te asayişi sağlamaya çalışıyor. Hırsızlık ve adam yaralama gibi adi suçlara karışan suçluları yakalayan askerler, zanlıları kendi karargahlarda kurdukları hapishanelere atıyor. Bu arada Özgür Suriye Ordusu'na bağlı Tevhid Sancağı Tugayı askerleri, Halep'in Tel Şagiyb bölgesinde bulunan Suriye ordusunu internet üzerinden koordinasyonunu sağlayan iletişim komandolarının merkezine saldırı düzenledi ve kontrolü ele geçirdi. Muhalif Ebu Hamza, "Bu birliğin Suriye savaş uçaklarına vuracakları yerler için koordinasyon sağladığını öğrendik. Elektronik iletişim araçlarından dört tanesini imha ettik" dedi
Halep'te günlerdir devam eden bombardımanda halk bir lokma ekmek için uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor. Gece boyunca süren patlamaların ardından gündüz korku içinde sokağa çıkan Halepliler aileleri için ekmek bulabilmenin peşine düşüyor. Günde kişi başı bir ekmeğin düştüğü Halep'te halkın başka gıda maddelerine ulaşması ise neredeyse imkansız. Evleri yerle bir olan Halepliler, ekmeğin yanında domates yiyebilmek için 4 kat fazla para ödemek zorunda. Bu da çatışma bölgesinde sığınacak yer dahi bulamayan insanlar için neredeyse imkansız oluyor. Özellikle çatışmaların en ağır yaşandığı Selahaddin semtinde tam bir insani trajedi yaşanıken, Kızılhaç'ın bölgeye daha yeni yiyecek yardımı ulaştırdığı ifade ediliyor.
İngiltere, Suriyeli muhaliflere yardımını artırma kararı aldığını açıkladı. Dışişleri Bakanı William Hague, başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere, muhalif gruplara 5 milyon sterlin fazladan yardım sağlayacağını kaydetti. Tıbbi malzemelerle birlikte Suriyeli muhaliflere, radyo ve uydu malzemeleri ile taşınabilir jeneratörler de sağlanacak. İngiltere yardımın, muhaliflere silah sağlanması anlamına gelmediğine dikkati çekerken, yardımı artırma adımının İngiliz hükümetinin muhalif gruplara güveninin artığı anlamına geldiği yorumları yapılıyor. Hague, Esed sonrası döneme hazırlandıklarını belirtirken "Muhaliflere yardım, iç savaşta taraf tutmak anlamına gelmiyor.
Suriye'de kargaşa o kadar büyük ki Suriye'yi gelecekte yöneteceklerle ilişki kurmamız lazım" ifadesini kullandı.
BM'deki diplomatlar, eski Cezayir Dışişleri Bakanı ve uzun süre BM'de görev yapan Lahdar Brahimi'nin, Kofi Annan'ın yerine BM'nin Suriye özel temsilciliğine getirilebilecek en güçlü aday olduğunu söylediler. Adlarının açıklanmasını istemeyen diplomatlar, Annan'ın yerine Suriye özel temsilciliği görevine getirilmesi planlanan adaylardan en güçlüsünün Lahdar Brahimi olduğunu, diğer adaylar arasında, eski İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ile eski NATO Genel Sekreteri ve AB Dış Politika Şefi Javier Solana'nın bulunduğunu bildirdi.
