Suriye'nin Dostları Çekirdek Grubu, "Suriye'de geçici bir hükümet oluşturulduğunda, elinde kan olan Beşşar Esed'in bir rol üstlenmemesi konusunda anlaştıklarını" bildirdi.
Türkiye'nin de içerisinde bulunduğu ve 11 ülkeden oluşan grup, İngiltere'nin başkenti Londra'da bugün yaptıkları toplantının ardından sonuç bildirisi yayımladı. Bildiride, BM Güvenlik Konseyi'nde 27 Eylül'de Cenevre bildirisinin uygulanması ve Suriye'de acil siyasi geçiş sürecine ihtiyaç olduğu yönündeki anlaşmadan duyulan memnuniyet ifade edildi.
"Geçici hükümet oluşturulduğunda, ellerinde kan olan Esed ve yanındakilerin Suriye'de bir rol üstlenmemesi konusunda anlaştık. Mevcut krizde yapılanlardan sorumlu tutulmaları gerekmektedir" denilen bildiride, Suriye rejiminin sarin gazı kullanması, füzelerle saldırılar yapması kınandı ve rejimden Cenevre Anlaşması'na uyması istendi.
Bildiride ayrıca, "Suriye Ulusal Koalisyonu Cenevre-2 sürecine bağlı kalmalı" denilerek, Londra'da toplanan 11 ülkenin, muhalefetin karşı karşıya olduğu zorlukları bildikleri ve bu konudaki desteklerinin süreceği ifade edildi.
Suriye'deki insani durumdan duyulan endişeye de değinilen bildiride, "Ayrıca, Suriye'de artan aşırıcı gruplardan ve aşırıcılıktan da endişe duyuyoruz. İran, Hizbullah ve diğerlerini Suriye'den çekilmeye çağırıyoruz. Bunlar, ılımlı güçlere, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, bölgesel ve uluslararası güvenliğe tehdit oluşturmaktadır" denildi.
BMGK'nın Suriye rejiminin elindeki kimyasal silahların tasfiyesi konusundaki kararının memnuniyetle karşılandığı sonuç bildirisinde, yapılması planlanan Cenevre-2 barış görüşmelerinin amaçları şöyle sıralandı:
"Cenevre-2 Konferansı, Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve birliği korunarak, siyasi bir geçiş süreci sağlamalı. Suriye'nin geleceği demokratik, çoğulcu, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı olmalı. Ortak kararla kurulacak bir geçici hükümet, tüm devlet kurumları, ordu, güvenlik servisleri ve istihbarat servislerinin kontrolüne sahip olmalı. Geçici hükümeti oluşturmak için yürütülecek müzakereler açık uçlu olmamalı. Erteleme taktiktleri tolere edilmemeli."
Cenevre-2 barış görüşmelerinin, "ortak özel temsilci" aracılığıyla Suriye rejiminden bir delegasyon ile muhaliflerden bir delegasyon arasında yürütülmesi gerektiğinin belirtildiği bildiride, muhalefetin başındaSuriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun (SMDK) yer alması gerektiği ifade edildi. Taraflar arasında varılacak olası anlaşmaya ise BMGK'nın onay vermesi ve anlaşmanın uygulanabilir olması gerektiği kaydedildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague da düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de yaşanan insanlık krize değinerek, "Masum Suriyeli sivillerin çektiği acıyı ve bu çatışmayı sonuçlandıracak tek sürdürebilir yol, Suriye'de bir siyasi geçiş olacaktır. Bugünkü toplantımızın amacı, geçen ay BM'de yapılan diplomatik ilerleme üzerine inşa edilen kararlığımızın, birlik beraberliğimizin ve azmimizin sinyalini göndermekti" dedi.
Hague, toplantıda Suriye konusunda bir dizi önemli adımlar kabul ettiklerini belirtterek, bu hedeflerden ilkinin "Essed'in, Suriye'nin geleceğindeki hükümette bir rolü olmayacağını" söyledi.
Birleşik Krallık'ın SMDK'ya tüm çabaları için destek sağlamaya devam edeceğini belirten Hague, "Cenevre-2 Konferansı'ndan önce İngiltere'nin daha fazla destek paketi vereceğini duyuracağız. Bu destek, öldürücü olmayan, iletişim, tıbbı ve lojistik ekipmandan oluşacaktır" dedi.
Esed rejimini insanlık krizi yaratmaktan dolayı suçlayan ve kınayan İngiliz Bakan Hague, Suriye rejiminin insani yardım için ülkede bulunanların önüne bir dizi engeller çıkardığını kaydetti.
