|

Suriyeli'ye yardıma terör desteği yalanı

Ülkeleri sadece onlarca mülteciyi kabul ederken Türkiye'nin dini ve etnik ayırım yapmadan 1 milyon Suriyeliye kucak açmasını hazmedemeyen Batı medyası, Gezi kalkışması ve 17 Aralık darbesinden sonra Türkiye'ye karşı inanılmaz bir dezenformasyon harekatına girişti. Yerli paralelcilerle hareket eden ve 30 Mart'ta hezimete uğrayan batı medyası, Türkiye'nin Suriyeli sivillere yaptığı insani yardımları 'teröre destek' diye çarpıtmayı sürdürüyor. Son örnek Keseb'teki Ermeni köyünü ele geçiren muhaliflere Türkiye'nin yardım ettiği propagandası.

.
00:00 - 17/04/2014 Perşembe
Güncelleme: 00:02 - 17/04/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Suriyeli'ye yardıma terör desteği yalanı
Suriyeli'ye yardıma terör desteği yalanı

Gezici Batı basınında Türkiye'ye yönelik kirli dezenformasona dayalı haberler devam ediyor. Gezi kalkışması ve 17 Aralık darbe sürecinde umduklarını bulamayan ve 30 Mart seçimlerinde de hezimete uğrayan Batı medyası ve onun yerel paralelci maşaları, son olarak Suriye üzerinden Türkiye'yi karalamaya çalışıyor. İngiltere'nin Suriyeli mültecileri sınır dışı etmesini ve şimdiye kadar sadece 200'ünü kabul etmesi ayıbını gündeme getiremeyen İngiltere'nin The Telegraph gazetesi, dini ve etnik ayırım yapmadan son üç yılda 1 milyona yakın Suriyeli mülteciye kapılarını açan Türkiye'yi ise mezhepcilik yapmak ve El Kaide'ye destek vermekle suçlama küstahlığında bulundu.

KRALİYET MEDYASINDAN DERS!

Türkiye'ye demokrasi dersi vermeye kalkan 'kraliyet gazetesi', 'Suriye'deki Ermeni köyü Keseb'i ele geçiren isyancılara Türkiye'nin yardım ettiğini' öne sürdü. Ruth Sherlock imzalı haberde, 'Suriyeli isyancıların askeri açıdan iyi korunan Türkiye sınırında geçmelerine göz yumulduğu' iddiasında bulunuldu. Gazete, isminin açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir muhalifin açıklamalarını şöyle haberleştirdi: 'Rejime farklı bir taraftan saldırmamız gerekiyordu. Sahil şeridinden tek geçiş Türkiye sınırıydı. Kısaca bu (Türkiye'nin sağladığı yardım) büyük bir yardımdı.'

ALGI İNŞASINA DESTEK

Gazeteye konuşan ve Bedros takma adını kullanan 45 yaşındaki Kesebli bir Ermeni de şunları söyledi: 'Top ateşi sesleriyle uyandık. Giyinmek için zamanımız yoktu. Eşimi ve çocuklarımı alarak kaçtım. Hiçbir şey almak için zamanımız yoktu. Bazı insanlar gecelikleriyle kaçmak zorunda kaldı. Keseb kasabasının 'Türkiye'nin destek verdiği El Kaide bağlantılı grupların eline geçtiği'ni yazan gazete bu yolla, batı dünyasında paralelcilerin oluşturmaya çalıştığı 'Türkiye, El Kaide'ye yardım ediyor' algısına bir taş daha taşımaya çalşıyor.

Çelişkiler yumağı

The Telegraph'taki Türkiye'yi karalamaya çalışan haber dili kendi içinde çelişkilerle dolu. Haberde Ankara'nın Suriyeli muhaliflere askeri yardım yaptığı iddialarını 'temelsiz ve yalan' diye niteledği hatırlatılarak, sadece takma isimli bir görgü tanığına dayanılarak Türkiye karalanıyor ve 'Saldırı sırasında Beldos'un bir akrabasının İslamcı isyancıları Türk askeri ile yan yana gördüğü' belirtiliyor.

Haberde Beldos takma ismini kullanan 'görgü tanığı', top atışının Türkiye sınırından başladığını da iddia ediyor. Ancak iddiaların zayıflığını gören gazete, haberde İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Suriye ve Lübnan araştırmacısı Lama Fakih'in ağzından, 'İsyanıclar Keseb'e saldırmayı çok uzun süredir istiyordu. Fakat daha önce Türkiye buna izin vermedi. Türkler daha önce geçiş izni vermedi. Çünkü saldırının başarılı olması için tam bir bütün olmak gerektiğini söylüyorlardı ' yorumunu yer vererek çelişkisini örtmeye çalışıyor.

LONDRA'NIN UTANCI

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) verilerine göre Türkiye şimdiye kadar 1 milyona yakın Suriyeli mülteciye kapılarını açarken İngiltere sadece 200'ü aşkın kişiyi kabul etmiş.

Asıl korkuları Şam'ın düşmesi

İngiltere'nin 'kraliyet gazetesi' The Telegraph'ın Türkiye'yi karamalaya yönelik haberi şöyle noktalanıyor: 'El Nusra ve İslami Cephe bu bölgeye (kıyı kesimlerine) doğru sızmaya çalışıyordu. Samra'nın kontrolünü kazanmaları sonrasında kıyı sahillerine erişim sağladılar. Askeri olarak stratejik açıdan hayati konumdaki 45. Tepe'yi almak için bastırıyorlar. İslami Cephe'nin diplomatik temsilcisi Dr. Mahmut 'Neden Keseb'i almamız gerektiğini siz de görebilirsiniz' diyor. Şu an rejim çok ama çok korkuyor' diye ekliyor.'

DİYASPORA İLE ORTAK PROJE

Diaspora ve diğer Türkiye karşıtı lobileri harekete geçiren paralelciler, Suriye'de Keseb'e gerçekleşen saldırının Ermenilerin hafızalarında Osmanlı döneminde gerçekleşen katliamlarla ilgili kötü anıları canlandırdığını belirterek dezenformasyonunu başka bir boyuta taşıyor.

49 kişi açlıktan öldü

Suriye Genel Devrim Konseyi (SRGC), Esed güçlerinin kuşatması altında bulunan ve uzun zamandır yardım ulaşmayan Hacer el Esved bölgesinde şimdiye kadar 49 kişinin açlıktan yaşamını yitirdiği belirtti. Açıklamada, Şam yönetimine bağlı güçlerin, kontrol noktalarından insani yardımların bölgeye girmesine izin vermediği kaydedildi.Daha önce merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Af Örgütü'nün yaptığı araştırmada, kentin güneyindeki Yermuk bölgesinde de son 9 ayda 128 kişinin açlık nedeniyle öldüğü açıklanmıştı.

Çocuklara acımadılar!

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), Esed'e bağlı ordu birliklerinin yönetim karşıtlarına yönelik saldırılarında dün 4'ü kadın, 7'si çocuk 72 kişinin öldüğünü açıkladı. Saldırılar sonucunda İdlib'de 25, başkent Şam'ın banliyölerinde 13, Halep'te 12, Humus'ta 10, Dera'da 4, Deyru'z Zor'da 3 ve Haseke ve Lazkiye'de 2, Hama'da bir olmak üzere 72 kişi öldürüldü.

Keseb'e yoğun saldırı

Suriye'de Beşar Esed rejimine bağlı birlikler, muhaliflerin kontrolü ele geçirdiği Lazkiye kentine bağlı Keseb kasabası ve çevresini dün savaş uçakları ve varil bombalarıyla vurmaya başladı.


10 yıl önce