|

Tahliye değil trajedi

Doğrudan yönettiği teröristler eliyle Suriye’de katliamlara imza atan İran, Halep’te tüm varlığıyla ortaya çıktı. Sivillerin bölgeden tahliyesi İran’ın sabotajı nedeniyle 3 kez engellendi. ÖSO Genelkurmay Başkanı Berri, Halep’te son bir haftalık süreci “Tahliye değil trajedi” diye özetlerken, yeni sabotajların yaşanabileceği uyarısı yaptı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/12/2016 Pazartesi
Güncelleme: 04:23 - 19/12/2016 Pazartesi
Yeni Şafak

Halep'te İran tarafından defalarca bozulan tahliye anlaşması konusunda Yeni Şafak'a açıklama yapan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Genelkurmay Başkanı Ahmed Berri, yaşananları 'tahliye değil trajedi' olarak nitelendirdi. “İlk günden buyana İran'ın niyeti Halepli sivilleri imha etmekti" diyen Berri, bundan sonra da suistimallerin sürebileceği uyarısı yaptı. Tahliye sürecinin İran'ın doğrudan müdahalesi sonucu aksadığını anlatan Berri, şunları söyledi:



İRAN KATLİAMIN BAŞ AKTÖRÜ


“İran Irak'la, ABD ise Suriye'de Rusya ile işbirliği yapıyor. Büyük oyunun temel aktörleri ABD ve Rusya. İran ise üçüncü güç olarak sahnede. ABD ile Rusya, kirli pazarlıklarla Suriye'de toprak paylaşımı yapıyor. İran da kendi çıkarları ve mezhep taassubu sonucu yüzbinlerce masumun katledilmesinde baş aktör oldu. Halep'teki tahliyeler için her gün yeni şartlar öne sürenlerin amacı, daha fazla sivili alıkoyarak öldürmek. Ancak bu durumu açıkça ifade edemedikleri için sivillerin geçişi 3 kez engellendi. Hem de imza atılan mutabakat metnine rağmen..."






TEK ÇARE BİRLEŞMEK


“Halep faciası çok açık gösterdi ki, bizim birleşmekten başka şansımız yok. Suriye'de istikrarsızlığın sürmesi, savaşın uzaması ve muhaliflerin kaybetmesi konusunda harici güçlerin müdahalesi var. Biz bunu aşmaya çalışıyoruz ancak bizim bir çatı altında birleşmemizi istemiyorlar. Yabancı unsurların müdahalesiyle bozulan dengeler konusunda Türkiye, bizim birliğimiz konusunda çok fazla çaba gösterdi. Ancak çok uluslu müdahale ve karmaşık ilişkiler ağında şu ana kadar başarılı olunamadı. Bizim bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Binlerce tecrübeli asker kamplarda yaşıyor. Amacımız tüm kamplardaki rütbeli subayların bu savaşa aktif katkısı olması ve düzenli orduya geçilmesidir. Rejimin ilerleyişini durduracak en önemli adım bu olur. Suriye'nin geleceğine dair umutları yeniden yeşertir."


  1. İdlib'e 4 koldan saldıracaklar, uçaksavar lazım
  2. ÖSO Genelkurmay Başkanı Ahmed Berri, rejimin Halep sonrası hedefinin İdlib olacağına işaret ederek, 5 milyon kişiyi savunmak için 'uçaksavar' edinmelerinin şart olduğunu kaydetti. Berri, şu noktalara dikkat çekti: “Halep faciası manevi anlamda bütün cephede büyük olumsuzluğa neden oldu. Ancak bunu atlatmak zorundayız. Daha da önemlisi Halep'ten sonra, rejimin İdlib'e yönelik saldırı hazırlıkları var. Rejimin bombardımanları ve işkencelerinden kaçan sivillerin sığındığı tek nokta İdlib kaldı. 4 ayrı cepheden saldıracaklar. Bu cephelerden biri PYD ile birlikte Afrin'den açılacak. Rejim bu 4 noktaya silah ve terörist sevkiyatı gerçekleştiriyor. Ayrıca yine İran, Afganistan, Bahreyn ve Irak'tan paralı asker takviyesi yapılıyor. Önümüzdeki günlerde İran, Rusya, PYD ve Esed rejimi ortaklığıyla yeni bir saldırı dalgası başlayacak. Bölgedeki 5 milyon sivil tehdit altında. Sivillerin bir kısmı kampta, 1 milyondan fazlası İdlib şehir merkezinde, 2.5 milyondan fazlası ise İdlib çevresinde yaşıyor. Bu siviller tıpkı Halep'teki gibi büyük bir felaketle karşı karşıya kalabilir."

HER ŞEYİ DEĞİŞTİRİR


“ABD'nin engellemesi nedeniyle muhaliflere 6 yıldır uçaksavar verilmiyor. Bu nedenle rejimin helikopter ve ilkel uçakları başta Halep, Hama, Şam kırsalı, İdlib ve Lazkiye kırsalı olmak üzere tüm bölgeleri harap etti. ABD halen uçaksavar konusundaki tutumunu değiştirmedi. Şayet uluslararası toplum bu yönde adım atar ve hava saldırılarından korunmamız için bize uçaksavar verirse rejimin hava üstünlüğü kırılabilir. Sonrasında da ÖSO yeniden karadan ilerleme imkanına kavuşur. Uçaksavar verilmesi halinde rejimin kaydettiği ilerleme tekrar tersine döner ve biz 6 ay içerisinde kaybettiğimiz noktaları geri alabiliriz."





Gebermeyi hak ettiniz


16 Aralık'ta Halep'ten çıkmak isteyen konvoya saldıran, 800 kişiyi rehin alan, 14'ünü de öldüren teröristleri bizzat İranlı general Seyid Cevad'ın yönettiğini belirten Ahmed Berri, “Doğrudan müdahale ederek sivilleri katletti. İran destekli teröristler kendilerine ait üniformalarla değil, provokasyon amaçlı, sivil giyimli milisleri sahaya sürdü. İranlı generalin galiz küfürlerle 'Siz gebermeyi hak ettiniz. Halep'te 5 yıldır kaldınız. Ömrünüz zaten birkaç gün. Çıkmayın, 5 yıldır destek verdiğiniz teröristlerle birlikte Halep'te geberin' dediğini oradaki herkes duydu" ifadelerini kullandı.



  1. Birleşme tamam
  2. Halep sonrası gruplar arası birleşme iradesi çok daha belirgin hale geldi. Muhalifler, 5 gün süren yoğun temaslar sonucu Heyet el-İslami Suri (Suriye İslam Heyeti) çatısı altında birleşti. Son şekli verilen birleşme mutabakatında 14 grubun imzası bulunuyor. Askeri komutanlığına Ebu Muhammed El-Cevlani, genel komutanlığa Ebu Ömer Teftanaz, şûra meclisi başkanlığına ise Tevfik Şehabeddin getirildi.


Derin kundak Halep'ten tahliyeler yeniden başladı



#İran
#Halep
#ÖSO
#Ahmed Berri
7 yıl önce